18.01.2015 Views

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Geleneksel gerçekçi <strong>edebiyat</strong>ın, dış dünyayı birebir yansıtmaya yönelik<br />

estetik anlayışı, 20. yüzyıl başlarında ortaya çıkan modernist <strong>edebiyat</strong><br />

ürünlerinde köktenci bir biçimde değişime uğrar. Yeni oluşan modernist estetik<br />

Aristo’dan bu yana süregelen yansıtmacı/mimetik eğilimi ve<br />

etik/ideolojik/psikolojik amaçlara yönelik katharsisçi bakış açısını geride<br />

bırakmış, farklı bir anlayışa doğru yol almaktadır. Artık reel gerçek <strong>edebiyat</strong>ın<br />

başat ögesi değildir. Yazar, bakışını somuttan soyuta, dıştan içe yöneltmiştir; iç<br />

dünyanın düşlerini, özlemlerini, kargaşasını ve bilinçdışının labirentlerini kurgu<br />

düzlemine taşımanın, soyutu somutlaştırmanın, onu biçimlendirmenin yollarını<br />

aramaktadır. 168<br />

XX. yüzyılın ikinci yarısında ise bu estetik yaklaşım değişmiş, artık<br />

<strong>edebiyat</strong>ta iç ya da dış dünya, somut ya da soyut yaşam anlatmaktan vazgeçilmiş,<br />

kendini yansıtma yöntemine geçilmiştir. Anlatı metinlerinde çoğu kez bir yazaranlatıcı<br />

söz konusu metnin nasıl kurgulandığını okuruna anlatır ve hatta bu konuda<br />

okuruyla tartışır.<br />

Bu noktada Eco’nun geliştirdiği iki kavramdan söz etmek gerekmektedir:<br />

“Örnek Okur” ve “Örnek Yazar” kavramları. Örnek okur, her şeyden önce metinle<br />

işbirliği yapan okurdur. Birtakım duyguların etkisinde kalmadan metni doğru bir<br />

biçimde yönlendireb<strong>ile</strong>cek okurdur. Eco buna karşıt olarak “Ampirik Okur”<br />

kavramını da ortaya atar. Buna da şöyle bir örnek verir.<br />

Romanlarından birinde, birkaç bölüm boyunca kahramanın amcası ve<br />

yengesinden bahseder. Eco’nun çocukluk arkadaşı ona bir mektup yollayıp,<br />

romandaki bu kiş<strong>ile</strong>rin kendi amcası ve yengesi olduğunu söyler, çünkü onların<br />

öyküsü, romanda anlatılana birebir benzemektedir. Eco, arkadaşının düştüğü bu<br />

hatayı onun bu durumu yanlış anladığını, daha doğrusu yorumladığını belirtir.<br />

Onun düştüğü hata kendi yaşamıyla ilgili olaylar ve duygular aramasıdır.<br />

“Demek ki, oyunun kuralları vardır ve örnek okur oyunda kalmayı b<strong>ile</strong>n<br />

kimsedir. Arkadaşım bir anlığına oyunun kurallarını unutmuş ve kendi amprik<br />

okur beklent<strong>ile</strong>rini, yazarın örnek okurdan beklediği tür beklent<strong>ile</strong>rin önüne<br />

geçirmiştir.” 169<br />

168 ECEVĐT, Yıldız, Türk Romanında Postmodernist Açılımlar, Đletişim Yayınları, Đstanbul, 2006,<br />

s. 97.<br />

169 BALKIŞ, Fatih, Alımlama-Üretme, http://www.okuyanus.com.tr/icerik.aspIcerikID=753 (28<br />

Nisan 2007)<br />

52

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!