18.01.2015 Views

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

II.D. Anlatım Yolu Olarak Đroni, Grotesk, Fantezi ve Simgelerin Kullanımı<br />

Postmodern <strong>edebiyat</strong>ın en belirgin özelliklerinden biri ironi, grotesk, fantezi<br />

ve simgeleri sıklıkla kullanılmasıdır. Postmodern öykü anlatıcısı, öyküyü yansıtmacı<br />

bir yaklaşımla anlatmaz, onun doğru ya da gerçek olduğunu öne sürmez, tersine<br />

öyküsünün kurmaca karakterinin altını çizer. Yabancılaştırılmış bir dünyada yaşamı,<br />

araya sıkıştırılmış bir tampon gerçeklik aracılığıyla ikinci elden yansıtır. 164 Bunu da<br />

“ironi” yoluyla yapar. Bu, Umberto Eco’nun deyimiyle “ironiyle masum olmayan bir<br />

biçimde yeniden dönüş(tür).” 165<br />

Fantastik unsurların kullanımına ilişkin ver<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>cek en güzel örneklerden<br />

biri Julian Barnes’in “Flaubert’in Papağanı”dır. Roman bir dedektiflik romanı gibi<br />

başlar, biyografi, gezi, otobiyografi ve sözlük olarak sürer, sınav kağıdı olarak da son<br />

bulur. Flaubert'in gerçek kişiliğinin ve hayatının kullanılmasıyla oluşturulan tarihsel<br />

ve gerçek dünya, yazarın Flaubert'e ilişkin çelişen özellikleri olan üç ayrı kronolojik<br />

olaylar dizini yazmasıyla sorunsallaştırılır. Daha sonra anlatıcı Braitwaite bir roman<br />

kahramanı olarak çıkar ve karısıyla aralarındaki hikayeyi anlatır. Öte yandan okur<br />

sürekli romanın içindedir. Romanın başında anlatıcıyla trende karşılaşan bir yolcu,<br />

daha sonra ise Flaubert'i suçlayan bir savcıdır. Kısaca, birbiriyle çelişen kurgusal ve<br />

gerçek dünyaya ait özelliklerin bir arada kullanılmasıyla ve anlatı noktasının sürekli<br />

kaydırılmasıyla yeni bir dünya yaratılır. 166<br />

Gerçekle gerçekdışının bir arada kullanılması hem olay hem de karakter<br />

bağlamında gerçekleştirilir. Gabriel Garcia Marquez'in “YüzYıllık Yalnızlık” romanı<br />

öyküleriyle dünyalar arası çelişk<strong>ile</strong>r oluşturur. Romanın başlangıcında bir grup<br />

gezgin çingene dünyadan kopuk yaşayan bir köy halkına mıknatısı, büyü ve mucize<br />

olarak tanıtır. Ancak, daha sonra okur aynı grubun köye uçan bir halı getirdiğini ve<br />

insanların bu halıya binerek köyün üstünde turlar attığını öğrenir. Köye getir<strong>ile</strong>n her<br />

iki eşya, köylülerin üzerinde aynı etkiyi yaratsa da okur için biri gerçek, diğeriyse<br />

164 ECEVĐT, Yıldız, Türk Romanında Postmodernist Açılımlar, Đletişim Yayınları, Đstanbul, 2006,<br />

s. 74.<br />

165 ECO, Umberto, Gülün Adı, Can Yayınları, (Çev. Şadan Karadeniz), Đstanbul, 1993, s. 591.<br />

166 BARNES, Julian, Flaubert’in Papağanı, Can Yayınları, (Çev. Şavkar Altınel), Đstanbul, 1989.<br />

50

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!