58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
III. BÖLÜM: TĐYATRO VE SOYUTLAMA<br />
Đlkel sanat içtepisi, yaşamın içerdiği karışıklık ve belirsizlik içinde tek huzur<br />
olanağı olarak salt soyutlamayı arar ve içgüdüsel bir zorunlulukla geometrik<br />
soyutlamayı kendi içinde yaratır. Bu geometrik soyutlama, yaşam tablosunun<br />
gösterdiği tüm zamanilik ve rastlantısallıktan kurtulmanın tam ve insan için tek<br />
düşünülebilir anlatımıdır. Đnsan, dış dünyanın nesnelerini salt değerlere yaklaştırarak<br />
soyutlama yolculuğuna devam eder. 204<br />
Tiyatro, tarihi boyunca, farklı biçimlerde ve farklı amaçlarla soyutlama<br />
yönteminden yararlanan bir sanat dalı olmuştur. Antik Yunan Dönemi’nde kostüm ve<br />
maskelerle, parçalı yapı metinlerle, oyunun içinde seyirciye seslenişlerle oluşturulan<br />
yabancılaştırma estetiğiyle; Roma Dönemi’nde daha çok beden diline dayanan<br />
göster<strong>ile</strong>rle; Ortaçağ’da dinsel içerikli oyunlarda kullanılan yerinel figürler (iyilikkötülük-hırs-şehvet<br />
gibi kavramların insanlar tarafından canlandırılması) ve yine o<br />
dönemde gelişen tiyatro tekniğiyle doğaüstü güçlerin ve dinsel olayların<br />
canlandırılmasıyla; Rönesans Dönemi’nde halk tiyatrosu türü olan Commedia<br />
dell’Arte’de (bizim geleneksel tiyatromuza çok benzeyen özelliklerle) doğaçlama,<br />
metinsiz, tip boyutunda oyun kiş<strong>ile</strong>ri ve bu oyun kiş<strong>ile</strong>rinin kostümleri-maskeleriyle<br />
hep soyutlama yönteminden yararlanıldığı görülmektedir. Romantik Dönem yapıtları<br />
ise “soyutlama” anlamında çok daha zengindir ki bu zenginlik kendisinden çok<br />
sonraki akımlara da kaynaklık etmektedir.<br />
III.A. Romantik Dönem’de <strong>Soyutlama</strong><br />
Ayrıcalıklı sınıfların klasik ölçülerine bütünüyle başkaldıran bir sanat anlayışı<br />
olan Romantizm Akımı’nda yer ve zaman birliği önemini yitirmekle birlikte, “hiçbir<br />
bağımlılık ve hiçbir engel tanımayan ‘deha’ kavramı” 205 slogan olarak belirlenmiştir.<br />
Alman idealist felsefesinin bağlamı içinde kuramını belirleyen bu akımda “Yeni<br />
Platoncu” eğilimi sürdüren idealizm sanata özel bir önem vermiştir. Bu önemin<br />
204 WORRINGER, Wilhelm, “<strong>Soyutlama</strong> ve Empati”, (Çev. Doğan Şahiner), Modernizmin Serüveni,<br />
Hazırlayan: Enis Batur, YKY Sanat, Đstanul, 1999, s.280.<br />
205 ĐPŞĐROĞLU, Zehra, Tiyatroda Devrim, Çağdaş Yayınları, Đstanbul, 1995, s. 20<br />
64