58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
GĐRĐŞ<br />
Cumhuriyet tarihimizde özel ve büyük bir önemi olan “Batılılaşma”, başka<br />
bir anlatımla “Çağdaşlaşma” yönelişi, yanlış anlaşıldığı ve yeterince irdelenmediği<br />
için çoğu alanda olduğu gibi tiyatro sanatının gelişimi konusunda da bilinçsiz<br />
oluşumlara neden olmuştur.<br />
“Çağdaşlaşma sürecinde bilinçli ya da bilinçsiz yaşanan olumsuzluklar, buna<br />
bağlı olarak kültür ve tiyatro politikamızı belirlemede karşılaşılan kronikleşmiş<br />
sıkıntılar, öz kaynaklarımızdan yola çıkarak kendi kimliğimizle dünya tiyatrosu<br />
içinde bir yer edinmemizi ve evrensel tiyatro birikimine katkıda bulunmamızı<br />
geciktiren ve(ya) engelleyen etkenler olmuştur. Bunda da en önemli etkenlerden<br />
biri her alanda olduğu gibi, tiyatroda da ‘Batılılaşma’, başka bir deyişle<br />
‘Çağdaşlaşma’ kavramlarının nesnel açıdan yeterince irdelenmemesidir.” 1<br />
Cumhuriyet Dönemi’nde yapılan yeniliklerle, Batılı anlayışla tiyatro yapma<br />
düşüncesi daha da derinlere kök salar. Belli bir ağırlığı ve ciddiyeti olan bir kurum<br />
olarak tiyatro Cumhuriyet Dönemi’nde önem kazanır. Tiyatronun önemini ve<br />
ciddiyetini halka benimsetmek için büyük çaba harcayan Muhsin Ertuğrul, tuluata<br />
yer vermemiş, Batı tiyatrosunda olduğu gibi dramatik tiyatronun kurallarını<br />
uygulamaya çalışmıştır. Batı Tiyatrosu’nun tarihsel gelişim süreci göz önüne<br />
alındığında Klasik, Romantik, Gerçekçilik gibi akımlarla diline, anlatımına,<br />
anlayışına yeni boyutlar kazandırdığı bir gerçektir. Bu anlamda, Batı Tiyatrosuyla<br />
karşılaştırıldığı zaman, Türk Tiyatrosunun iki yüz yıl kadar geriden geldiğini<br />
belirtmek yanlış olmayacaktır. 2 Yirminci yüzyılda, dışavurumcularla birlikte<br />
dramatik tiyatro anlayışını bir tarafa bırakmaya başlayan Batı tiyatrosunun tersine,<br />
Türk Tiyatrosu Batı geleneğindeki tiyatro anlayışını sürdürmüştür.<br />
“Muhsin Ertuğrul, 1920’lerde çıkan ‘Tiyatro Adabı’ yazısında tiyatronun<br />
belli kurallar doğrultusunda nasıl izlenilmesi gerektiğini bir bir açıklarken, B.<br />
Brecht aynı yıllarda tüm kurallara karşı çıkarak yeni bir izleyici-sahne<br />
diyalogundan söz ediyordu. Bu gelişim, çağdaş tiyatro anlayışına uzun yıllar<br />
kapalı kalmamıza neden oluyor. Gerçi Batı tiyatrolarında yeni bir yazarın yeni<br />
1 TEKEREK, Nurhan, Popüler Halk Tiyatrosu Geleneğimizden Çağdaş Oyunlarımıza<br />
Yansımalar, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2001, s. 4.<br />
2 ĐPŞĐROĞLU, Zehra, Türkiye’de Yabancılaştırma Tiyatrosu, http://www.denemesahnesi.com,<br />
06.04.2007.<br />
1