58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
mantıklı sonucunun, biçim ve araçlara getir<strong>ile</strong>cek sınırlama ve tekyönlülük<br />
(yoksullaştırma) olduğunu belirtmiş; biçimsel değerleri bir de içsel açıdan<br />
değerlendirmiştir:<br />
Ögelerin dış görünüşleri birden kaybolur, iç değerler tümüyle açığa çıkar. Đç<br />
değerler kullanıldığında, dışsal olayların önemsizleştiği, hatta gölge ettikleri<br />
için zararlı oldukları görülür. Dış bağlantıların değeri gerektiği gibi anlaşılır,<br />
yani iç etkiyi güçsüz kıldıkları ve gereksiz sınırlamalar koydukları belirginleşir.<br />
Đç bütünlüğün gerekli olduğu ve dışsak uyumsuzluğun bunu desteklediği, hatta<br />
oluşturduğu duygusu kendiliğinden gelişir. Her ögeye, başka ögelere ters<br />
düşmesine karşın, kendine özgülüğüyle varolma şansı tanınır. 225<br />
Ayşın Candan da “Dışavurumculuk”tan söz ederken Worringer’in görüşlerine<br />
değinmiştir. Endüstrinin gelişmesi ve makineleşmenin özdeşleşme olanağını ortadan<br />
kaldırması sonucu dışavurumcuların tek sanatsal tutum olanağının soyutlama estetiği<br />
olduğunu belirtir ve şöyle devam eder:<br />
Estetik soyutlama, aynı zamanda dış dünyanın kaosunu yenmenin yoludur.<br />
Ancak burada gerçek dünyanın olumsuzlanması söz konusudur. Yaşamı<br />
dışlamak, nesneleri gerçek tarihsel, toplumsal bağları dışına taşımak, nesnelerin<br />
yaşamsallığını ellerinden alarak onları ‘kendiliğinden şey’e dönüştürmek,<br />
dışavurumcu hedeflerdir. 226<br />
I. Dünya Savaşı’nın bitimiyle süren çalkantılı yaşam koşulları sanatsal<br />
biçimleri değerlendirirken, sanatçılar çağdaş yaşamın düzensizliklerini, çelişk<strong>ile</strong>rini<br />
d<strong>ile</strong> getirmekle uğraşmışlardır. Savaş sonrası, tiyatro için dışavurumculuğun öncüsü<br />
sayılan Wedekind’in de öldüğü tarihtir. Wedekind, yalnızca Dışavurumculuk’un<br />
öncüsü olmakla kalmamış, Gerçeküstücü Tiyatro’nun, Absürd Tiyatro’nun ve<br />
Brechtçi Epik Tiyatro’nun da temellerini atmış önemli bir tiyatro adamıdır.<br />
Toller, Kaiser, Sternheim gibi yazarları da etk<strong>ile</strong>miş olan Wedekind<br />
yapıtlarında özellikle yoz kenter ahlakını hedef almıştır. Wedekind tragedyayı komik<br />
biçimler altında göstererek, kiş<strong>ile</strong>ri temsil ettikleri belli düşünceler çerçevesinde<br />
karikatürleşmiş, eylemleri grotesk biçimde gerçekleştirmiş ve gevşek bağlantılı<br />
225 ÇALIŞLAR, Aziz, 20. Yüzyılda Tiyatro, Mitos Boyut Yayınevi, Đstanbul, 1993, s. 101<br />
226 CANDAN, Ayşın, Yirminci Yüzyılda Öncü Tiyatro, Y.K.Y., Đstanbul, 1994, s. 101<br />
71