türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler ... - Kütüphane
türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler ... - Kütüphane
türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler ... - Kütüphane
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM<br />
BÖLÜM BAŞLIK İÇERİK<br />
Giriş<br />
(Besmele)<br />
Giriş (Tevhid)<br />
"<br />
"<br />
"<br />
"<br />
GÜLŞEN-İ EFKÂR’IN İÇERİK ÖZELLİKLERİ VE TAHLİLİ<br />
4.1. Gülşen-i Efkâr’ın Bölümleri (Bölüm Başlıkları ve Geniş Özeti)<br />
Eser, bölümleri bakımından klâsik mesnevi özelliği taşır. Biz bu bölümleri,<br />
bölümün içinde yer alan başlıklar ve bu başlıklar altında işlenen konuların geniş<br />
özetini içeren tablo halinde verdik.<br />
Başlık Yok<br />
(b. 1-49)<br />
1. TEV◊ÌD-İ ±Ü’L-CEMÂL Ü<br />
±Ü’L-CELÂLDÜR Kİ REŞK-İ<br />
¡I¢D-I LE’ÂL Ü ÂB-I<br />
±ÜLÂLDÜR ¡A¢ABİNDE<br />
BER¡AT-I İSTİHLÂL ±İKR<br />
OLINUR (b. 50-114)<br />
2. MERÂTİB-İ TEV◊ÌD-İ<br />
RABBÂNÌDÜR Kİ ¡AYÂN U<br />
BEYÂN OLINUR<br />
(b. 115-153)<br />
3. ¡İLMÌ OLAN TEV◊ÌD-İ<br />
±Ü’L-CELÂLİ TA¢LÌD Ü<br />
İSTİDLÂLİDÜR ±İKR<br />
OLINUR<br />
(b. 154-162)<br />
4. TEV◊ÌD-İ ¡AYNµ Kİ EF¡ÂLÌ<br />
VÜ ~IFÂTÌ VÜ ±ÂTÌDÜR<br />
İCMÂLİ BEYÂN OLINUR<br />
(b. 163-166)<br />
5. TEV◊ÌD-İ EF¡ÂLÌ<br />
(b. 167-175)<br />
127<br />
Besmelenin hazîne-i gayb başta olmak üzere her<br />
kapıyı açan anahtar olma özelliği vurgulanır ve<br />
besmeleyi oluşturan her harfin karşılık geldiği<br />
kavramlar istiare ve teşbih sanatıyla mecâzî bir<br />
şekilde anlatılır.<br />
Allah'ın yarattıklarından hiçbirinin sual<br />
olunamayacağının vurgulandığı bu bölümde,<br />
imkânsız gibi görülen pek çok şeyin yaratıcısının<br />
Allah olduğu örneklerle verilir. O'nun fiillerinin<br />
akılla anlaşılamayacağı, akl-ı külün Allah’ı hayal<br />
edemeyeceği üzerinde durulur.<br />
Tevhîdin mertebelerini ilmî, aynî ve hakikî<br />
olmak üzere üç farklı manzûmeyle açıklayan<br />
Şânî, tevhîdin ilmî mertebesini aklî ve naklî<br />
olarak ikiye; aynî mertebesini de zâtî, sıfâtî ve<br />
ef’âlî olmak üzere üçe ayırır.<br />
Tevhîdin ilmî mertebesini aklî ve naklî olarak<br />
ikiye ayıran şair, aklî olanı naklî olandan üstün<br />
tutar. Aklî olana "tahkîk", naklî olana ise "taklîd"<br />
yoluyla ulaşılır. Taklîd uykusunun terk edilmesi<br />
gerektiği vurgulanarak kelâm ehlinin aklî ilme<br />
yönelmesi gerektiğine işaret edilir.<br />
Tevhîd-i aynîyi de "tevhîd-i ef’âlî, tevhîd-i sıfatî<br />
ve tevhid-i zâtî" olmak üzere üç mertebeye<br />
ayıran şair, bu üçünün merdivenin basamakları<br />
gibi dereceler olduğunu ve tevhid yoluyla O'nun<br />
varlığını müşahede etmenin ancak bu üç<br />
basamağı çıkmakla olabileceğini belirtir.<br />
Böylelikle fiilde faili, isimde müsemmâyı, sıfatta<br />
mevsûfu görmenin mümkün olabileceği<br />
vurgulanır.<br />
Hak, fiilleriyle sâlike tecellî edince, sâlikin de her<br />
fiilin Hakk'a ait olduğunu ve dolayısıyla tek bir<br />
fâ'ilin olduğunu idrâk etmesi gerektiği anlatılır.