14.01.2013 Views

türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler ... - Kütüphane

türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler ... - Kütüphane

türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler ... - Kütüphane

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kuruluktan kaçınarak onu mecazlarla ve hikmetli sözlerle süslediğini söyleyerek<br />

hedefinin sadece öğreticilik olmadığını ortaya koymuştur. Bu durum onun sanat kaygısı<br />

taşıdığını göstermektedir. Gülşen-i Efkâr’ı incelediğimizde şairin söyledikleriyle<br />

yaptıklarının birbirine uyduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Gülşen-i Efkâr’in bazı<br />

bölümlerinde öğreticilik vasfı öne çıkarken bazı bölümlerde sanatsal anlatımın çok daha<br />

yoğun olduğu görülür.<br />

Gülşen-i Efkâr’da sanatsal kaygının en fazla görüldüğü bölümler tasvir<br />

bölümleridir. Bu bölümlerde teşbih, teşhis, istiare ve hüsn-i ta’lil sanatları başta olmak<br />

üzere başarılı bir edebî sanat zenginliği sergiler. Edebî sanatların sadece bir süs<br />

olmadığı, bir eserde anlamın kuvvetlendirilmesine olanak sağladığı unutulmamalıdır.<br />

Bu yüzden -öğretici bölümler de dâhil olmak üzere- edebî sanatların kullanılmadığı<br />

beyitlerin oranı yüzde onu bile bulmaz.<br />

Aşağıdaki beyitler eserin “tevhid” bölümünden alınmıştır. Beyitlerde insân-ı<br />

kâmil “şehr-i ¡âli” teşbihiyle süslenince mühendisler bu kadar mükemmel bir şehrin<br />

nasıl inşa edildiğine şaşırıp kalırlar. Bu şaşırma tasavvuftaki “hayret” makamını<br />

simgeler. Mühendislerde o mükemmelliğe (insân-ı kâmil) ulaşmaya çalışan sâliklerden<br />

başkası değildir. İki gümüş sütundan oluşan bir bina teşbihiyle süslenen, insanın<br />

bacaklarıdır. Sonraki beyitte o iki sütunun üstüne bir gümüş sütun (insanın gövdesi)<br />

oturtulur ve bu gümüş sütunun üstüne de ışık saçan bir cevher (baş) eklenir:<br />

96. ¢ıldı bir şehr-i ¡âliyi bünyâd<br />

Aña insân-ı kâmil eyledi ad<br />

97. Anda cümle mühendisân √ayrân<br />

İki sµmµn sütûnda itdi revân<br />

99. Bir gümüşden sütûn itdi ∏afûr<br />

Üstine …odı gevher-i pür-nûr<br />

Yukarıda örneklediğimiz sanatlı anlatım sonraki beyitlerde de devam eder.<br />

Mükemmel bir biçimde yaratılan insan vücudu bir haneye benzetilince “akıl” o haneyi<br />

aydınlatan mum olur. Sonraki beyitte ise insan vücudunun saraya dönüştüğü görülür.<br />

İnsan vücudu saray olunca ruh da bu sarayın padişahlığını yapar. Akıl bu padişahın<br />

veziri, hilm de edibi oluverir:<br />

10

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!