ULI403U-TÜRK DIŞ POLİTİKASI I-12V4-8-pdf_kitap
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
2. Ünite - Kurtulufl Savafl› Dönemi Türk D›fl Politikas›<br />
49<br />
Siyasal Hükümler bafll›¤›n› tafl›yan bölümde, Türkiye ile komflular› aras›ndaki<br />
s›n›rlara iliflkin topraksal konular karara ba¤land› ve kesinlefltirildi. Bulgaristan’›n<br />
güney s›n›r›, Karadeniz’den Meriç Irma¤›’na kadar, 1919’daki Bulgar-Yunan s›n›r›<br />
olarak saptand›. Edirne’yi içine almak kofluluyla Meriç’ten sonraki s›n›r Türk-Yunan<br />
s›n›r›na dönüfltürüldü (Madde 2). XV numaral› protokol ile Karaa¤aç Türkiye’ye<br />
b›rak›ld›. Çanakkale Bo¤az›’n›n güvenli¤i için ‹mroz, Bozcaada ve Tavflan<br />
Adalar› Türkiye’ye verildi. Bunlar›n d›fl›ndaki ve Balkan Savafllar› s›ras›nda Yunanistan’›n<br />
elde etti¤i Kuzey Adalar›n›n (Limni, Semadirek, Midilli, Sak›z, Sisam ve<br />
Nikarya) silahs›zland›r›lmak kofluluyla Yunanistan’a b›rak›ld› (Madde 12-14). Trablusgarp<br />
Savafl› s›ras›nda ‹talyanlar taraf›ndan iflgal edilen On iki Ada bu ülkeye<br />
devredildi (Madde 15). ‹ngiltere, uzun bir süreden beri fiilen elinde bulundurdu¤u<br />
M›s›r, Sudan ve K›br›s’a hukuken de sahip oldu. Türkiye bütün egemenlik haklar›ndan<br />
bu ülke lehine vazgeçti (Madde 17-21).<br />
Bar›fl görüflmelerinde ‹ngiliz ve Türk Heyetleri aras›nda sert tart›flmalara yol<br />
açan Türkiye-Irak s›n›r›, yani Musul sorunu çözülemedi. Antlaflman›n 3/2 maddesi’nde<br />
“Türkiye ile Irak aras›ndaki s›n›r, iflbu antlaflman›n yürürlü¤e giriflinden bafllayarak<br />
dokuz ayl›k bir süre içinde Türkiye ile ‹ngiltere aras›nda dostça bir çözüm<br />
yoluyla saptanacakt›r. Öngörülen süre içinde iki Hükümet aras›nda bir anlaflmaya<br />
var›lamazsa, anlaflmazl›k Milletler Cemiyeti Meclisine götürülecektir” fleklinde hükme<br />
ba¤land› (Soysal, 1983: 86-88). Türkiye-Suriye S›n›r› ise 20 Ekim 1921 tarihli<br />
Frans›zlarla yap›lan Ankara Antlaflmas›’nda saptanan hâliyle b›rak›ld›. Hatay d›flar›-<br />
da b›rak›lmak zorunda kal›nd› (Madde: 3/1).<br />
Türkiye-Sovyetler Birli¤i ve Türkiye-‹ran s›n›rlar› bu konferans çerçevesinde ele<br />
al›nmad›. Bu bölümün dikkati çeken hususlar›ndan birisi de kapitülasyonlar›n kald›r›lmas›d›r<br />
(Madde 28). Bar›fl Konferans›’n›n kesilmesine yol açan bu sorun, Türkiye’nin<br />
talebi do¤rultusunda çözümlendi.<br />
Siyasal Hükümler bölümünde “Kesim II Uyrukluk” (Madde 30-36) bafll›¤› alt›nda,<br />
Osmanl› Devleti’nin da¤›lmas› s›ras›nda, Türkiye ile ondan ayr›lan ülkelerin bireylerinin<br />
bir di¤erine iliflkin konumlar› aç›s›ndan uyrukluk ve ilgili di¤er konular<br />
düzenlenmifltir (Sönmezo¤lu, 2011:213).<br />
Siyasal Hükümler bölümünün “Kesim III” de Az›nl›klar›n Korunmas›” (Madde 37-<br />
45) konusu bulunmaktad›r. Bu bölümde yap›lan düzenlemeler, bir yönüyle evrensel<br />
de¤erlerin Türkiye’de hakim k›l›nmas›, di¤er yönüyle de Bat›l› ülke yöneticilerinin<br />
Osmanl› döneminden sürüp gelen az›nl›klar›n, en az›ndan Hristiyan unsurlara sa¤lanacak<br />
baz› haklar›n garanti alt›na al›nmas› amac›n› tafl›maktad›r. Ayr›ca Bat›l› ülkelerin<br />
Türkiye’nin içifllerine kar›flma niyetinde olduklar› da unutulmamal›d›r.<br />
Konuya yönelik ilk madde flöyle düzenlenmiflti: “Türkiye, 38. maddeden 44.<br />
maddelerde belirtilen hükümlerin temel yasalar olarak tan›nmas›n› ve hiçbir yasa,<br />
hiçbir yönetmelik ve hiçbir resmî ifllemin bu hükümlerle çeliflkili ya da onlara ayk›-<br />
r› olmamas›n› ve hiçbir yasan›n, hiçbir yönetmeli¤in ve hiçbir ifllemin söz konusu<br />
hükümlere üstün say›lmamas›n› yükümlenir” (Sosyal, 1983; 95). Burada Türkiye’nin<br />
söz konusu haklar› hiçbir biçimde geri alamayaca¤› hükme ba¤lanm›flt›. Bu düzenlemenin<br />
devam›nda yer alan 38. madde’de “Türkiye Hükümeti, do¤um, milliyet, dil,<br />
soy ya da din ay›rt etmeksizin, Türk halk›n›n tümünün yaflam ve özgürlüklerini, en<br />
genifl biçimde korumay› yükümlenir. Türkiye’nin tüm halk›, kamu düzeni ve genel<br />
ahlak ile ba¤daflmazl›k göstermeyen her din, mezhep ya da inan›fl›n gerek genel,<br />
gerek özel biçimde özgürce kullan›lmas› hakk›na sahip olacakt›r” denilerek en temel<br />
ögeler ortaya konulmufltu. Düzenleme bu biçimiyle sadece Müslüman olmayan<br />
az›nl›klara iliflkin olmay›p daha genel bir yaklafl›ma sahip oldu¤u anlafl›lmaktad›r.