ULI403U-TÜRK DIŞ POLİTİKASI I-12V4-8-pdf_kitap
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
3. Ünite - Atatürk Dönemi Türk D›fl Politikas› (1923-1938)<br />
69<br />
zenlemeler yap›ld›. Osmanl› borçlar›n›n ödenmesi son taksitin ödendi¤i 25 May›s<br />
1954’e kadar sürdü(Uzgel, 2001a: 279).<br />
Fransa ile yaflanan sorunlardan bir di¤eri ise Türkiye - Suriye s›n›r›n›n belirlenmesi<br />
konusuydu. S›n›r konusunda yaflanan belirsizlik bu bölgede bir asayiflsizlik<br />
sorununu da beraberinde getirmiflti. 1921 tarihli Ankara ‹tilafnamesi’nin 8.maddesi<br />
iki ülke s›n›r›n› belirlemiflti. Ancak konuyla ilgili olarak oluflturulmas› gereken<br />
komisyon 30 May›s 1925 tarihinde kurulmufltu. 1926 fiubat’›nda Ankara’ya gelen<br />
Fransa’n›n Suriye Yüksek Komiseri Henri de Jouvenel ile Türkiye D›fliflleri Bakan›<br />
Tevfik Rüfltü Aras aras›nda çeflitli anlaflma metinleri haz›rlanm›flt›. Ancak Fransa<br />
hükümeti, Türkiye’nin ‹ngilizler ile Musul Sorunu’nu yaflamas› nedeniyle anlaflmalar›<br />
imzalamaya yanaflmad›. ‹lgili anlaflma Musul Sorunu’nun çözülmesinden 6 gün<br />
önce imzaland›. 30 May›s 1926 tarihli “Türkiye ve Fransa Dostluk ve ‹yi Komfluluk<br />
Sözleflmesi” adl› antlaflma gümrük, sa¤l›k hizmetleri, vatandafll›k gibi pek çok alanda<br />
düzenlemeler öngörmekle birlikte özellikle Protokol I ile de 1921 Ankara ‹tilafnamesi’nde<br />
belirlenen s›n›r› ayr›nt›l› bir flekilde saptamaktayd›. T.B.M.M., 7 Haziran<br />
1926’da bu sözleflmeyi onaylad›. Ancak zamanla Türk-Frans›z Komisyonu uygulamada<br />
birtak›m sorunlar yaflamaya bafllad›. S›n›r›n fiilen nereden geçece¤i tart›flma<br />
konusu olmufltu. Özellikle “Eski Yol” olarak adland›r›lan eski Roma Yolu’nun<br />
yeri konusunda anlaflmazl›k vard›. Komisyonun Danimarkal› baflkan› General<br />
Ernst, 10 Ocak 1928’de “Eski Yolu” takiben s›n›r› belirledi. Türk taraf›, Komisyon<br />
baflkan›n›n bu konuda yetkisi olmad›¤›n› öne sürerek karar› tan›mad›¤›n› aç›klad›.<br />
Türk D›fliflleri yetkilileri ile Fransa’n›n Ankara Büyükelçisi Kont de Chambrun<br />
aras›nda yap›lan görüflmelerde uzlaflma sa¤land› ve 22 Haziran 1929’da bir dizi<br />
belgeler imzaland›. Bunlar; s›n›r bölgelerinde kar›fl›kl›¤› önlemek için yap›lan anlaflma,<br />
Mersin-Adana demiryolunun Türkiye taraf›ndan sat›n al›nmas›yla ilgili anlaflma;<br />
Türkiye-Suriye s›n›r bölgesinde güvenli¤in sa¤lanmas› ve Nusaybin’in ötesinde<br />
trafi¤in devaml›l›¤› hakk›ndaki deklarasyon, Türkiye’deki Suriyelilerin ve Suriye’deki<br />
Türklerin mallar›yla ile ilgili deklarasyon, s›n›r› geçecek göçebe afliretlerin<br />
denetlenmesine yönelik protokol (29 Haziran 1929) adl› belgelerdir. Son olarak<br />
3 May›s 1930’da Halep’te imzalanan bir protokolle iki taraf iliflkilerinde k›sa bir süreli¤ine<br />
normalleflme sa¤land›. 1936 y›l›nda ortaya ç›kan Hatay Sorunu’na kadar<br />
sakin bir dönem geçirildi (Sönmezo¤lu, 2011:276-278).<br />
Türk-‹talyan ‹liflkileri<br />
Birinci Dünya Savafl›’na ‹tilaf Devletleri saf›nda giren ‹talya, savafltan sonra ç›karlar›na<br />
uygun hareket edilmemesi nedeniyle Atatürk önderli¤inde bafllat›lan Kurtulufl<br />
Savafl›’na karfl› askerî bir direnç göstermemifl ve hatta Ankara Hükümeti’nin Bat›l›<br />
devletler taraf›ndan dikkate al›nmas›n› arzulam›flt›. Fakat Benito Mussolini’nin<br />
1922’de iktidara gelmesiyle birlikte ‹talya’n›n, istilac› bir doktrin olan faflizmi benimsemesi<br />
ve faflizmin ilkelerinin öngördü¤ü flekilde etki alan›n› geniflletmek istemesi<br />
iki ülke aras›nda sorunlu bir dönemi bafllatt›. Faflist ‹talya’n›n Türkiye’nin baz›<br />
deniz ve kara bölgelerini içine alacak flekilde Roma ‹mparatorlu¤u’nu canland›rma<br />
söylemi Ankara’y› tedirgin etti. Mussolini, Türkiye’nin yeni kurulmufl bir devlet<br />
olmas›ndan ve içeride d›flar›da pek çok sorunla bo¤ufluyor olmas›ndan dolay› Türkiye’yi<br />
makul bir geniflleme alan› olarak gördü. ‹talya’n›n gözünü dikti¤i Akdeniz<br />
ve Balkanlar, Türkiye’nin güvenli¤i ve tam ba¤›ms›zl›¤› noktas›nda oldukça önemliydi.<br />
‹talya’n›n bu bölgelere yönelik istilac› söylemleri Türkiye’yi oldu¤u kadar<br />
Balkan devletlerini de endiflelendirmekteydi. Özellikle Arnavutluk ve Yugoslavya’ya<br />
yönelik aç›klamalar› bölgenin tedirginli¤ini artt›r›c› bir faktör olmufltu.