ULI403U-TÜRK DIŞ POLİTİKASI I-12V4-8-pdf_kitap
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
62 Türk D›fl Politikas›-I<br />
Ulusal Ortam<br />
Zor flartlarda sürdürülen Kurtulufl Savafl›’n›n sonunda ulus egemenli¤ine dayal› yeni<br />
bir devlet kurulmufltu. Lozan Antlaflmas›’yla yeni devletin uluslararas› alanda tan›nmas›<br />
sa¤lanm›flt›. Cumhuriyet’in ilan›yla birlikte rejim üzerindeki belirsizlikler<br />
giderilerek ça¤dafl bir ülkenin infla edilmesinin yolu aç›lm›flt›. 1924 Anayasas› ile<br />
de ulus-devletin kurumlar›n›n infla edilmesinde büyük mesafe al›nm›flt›. Mustafa<br />
Kemal Atatürk, ulusal egemenli¤in “halk taraf›ndan ve halk için” yerine getirilmesine<br />
rehberlik etmek, Türkiye’yi tam anlam›yla bir “ça¤dafl devlet” hâline getirilmesine<br />
önderlik yapmak üzere 11 Eylül 1923’te Cumhuriyet Halk Partisi’ni kurdu. Bu<br />
Parti 1950’ye kadar iktidarda kalarak ülkenin yegâne siyasi arac› olarak Türkiye’yi<br />
dönüfltürmeye çal›flt›. Mustafa Kemal Atatürk’ün muhaliflerinin 17 Kas›m 1924’te<br />
kurduklar› Terakkiperver Cumhuriyet Partisi uzun süre yaflayamad›. fieyh Sait ‹syan›’ndan<br />
(fiubat 1925) k›sa bir süre sonra 4 Mart 1925’te ç›kart›lan Takrir-i Sükûn Kanunu’na<br />
dayan›larak Haziran 1925’te kapat›ld›. Bu olay›n en önemli politik sonucu<br />
tek parti döneminin bafllam›fl olmas›d›r. Otoriter yaklafl›mlarla devrimlerin yap›lmas›n›n<br />
önü aç›ld›. Tek parti dönemi, 1930’da Serbest Cumhuriyet Partisi’nin<br />
kurulmas› ve k›sa süreli yaflam› hariç tutulursa ‹kinci Dünya Savafl›’n›n sonuna kadar<br />
sürdü. Hat›rlanaca¤› gibi 18 Temmuz 1945’te Nuri Demira¤’›n liderli¤ini yapt›-<br />
¤› Milli Kalk›nma Parti’sinin kurulmas›yla çok partili hayata tekrar geçildi.<br />
Türk Kurtulufl Savafl›’n›n hemen ard›ndan 1 Kas›m 1922’de Saltanat’›n kald›r›lmas›yla<br />
bir dizi siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel nitelikli devrim veya reformlarla<br />
yeni bir süreç bafllat›lm›flt›. Laiklik bütün bu düzenlemelerin merkezinde yer<br />
ald›. Halifeli¤in kald›r›lmas›, Tevhid-i Tedrisat, fieriyye ve Evkaf Vekaleti’nin kald›-<br />
r›lmas› (3 Mart 1924), Anayasa’n›n laikleflmesi (10 Nisan 1928) gibi düzenlemeler<br />
Türkiye’yi laiklefltiren yasalar›n birkaç›n› oluflturmaktad›r. Kad›nlara sosyal-siyasal<br />
alanda baz› haklar tan›nmas› rejimin modernlefltirici vasf›n› göstermesi aç›s›ndan<br />
önemlidir. Ümmetten ulusa geçme ve rejimin tahkim edilmesinde halkevleri, halkodalar›<br />
ve köy enstitüleri gibi kurumlar infla edildi. Kültür devriminin halka ulaflt›r›lmas›na<br />
çal›fl›ld›.<br />
Türkiye’de infla edilen rejim -1925’ten sonra ve belirgin bir flekilde 1930’larda-<br />
“tek devlet”, “tek millet”, “tek parti” gibi niteliklere sahip olmakla birlikte Almanya,<br />
‹talya ve Sovyetler Birli¤i’ndeki totaliter rejimlerden farkl›yd›. Öncelikle “Atatürk<br />
milliyetçili¤i” ulusal s›n›rlar› aflmayacak pan-milliyetçili¤e dönüflmeyecek bir<br />
anlay›fla sahipti. ‹rredentist de¤ildi. Hatta bu milliyetçilik emperyalizme karfl› direnme<br />
arac› olarak kullan›ld›. Ayr›ca Atatürk’ün ulus infla etme anlay›fl›n›n Almanya’daki<br />
gibi kan temeline dayand›r›lmay›p 1924 Anayasas›’nda ifadesini bulan,<br />
“Türkiye ahalisine din ve ›rk fark› olmaks›z›n vatandafll›k itibar›yla Türk ›tlak olunur”<br />
denilerek “anayasal vatandafll›¤a” dayand›r›lm›flt› (Tanör, 1996:237).<br />
Genç Cumhuriyet’in ekonomik yap›s› iç aç›c› de¤ildi. Lozan Bar›fl Konferans›’na<br />
ara verilen dönemde 17 fiubat- 4 Mart 1923 tarihleri aras›nda ‹zmir’de düzenlenen<br />
‹ktisat Kongresi’nde izlenilecek politika belirlendi. Kongre sonunda yay›nlanan<br />
“misak-› iktisadi” kararlar›nda ekonomik ba¤›ms›zl›¤a aç›k bir vurgu yap›ld›.<br />
Ancak ba¤›ms›zl›kla çeliflmemesi kofluluyla yabanc› sermayeye olumlu yaklafl›ld›.<br />
Nitekim bu dönemde ülkeye belli bir miktar yabanc› sermaye ak›fl› oldu. Asl›nda<br />
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ekonomide izlemeye karar verdi¤i yol 10 y›l önce<br />
‹ttihat ve Terakki Cemiyeti’nin gelifltirdi¤i modelden farkl› de¤ildi. Devlet taraf›ndan<br />
desteklenecek himaye edilecek yerli bir burjuvazi yarat›lmaya çal›fl›lacakt›.<br />
Bunun en önemli nedeni yerli sermayenin oldukça yetersiz olmas›yd›. Özel giri-