07.01.2013 Views

--KAPAK ARAÞTIRMA kopya 1 - Kültür ve Turizm Bakanlığı

--KAPAK ARAÞTIRMA kopya 1 - Kültür ve Turizm Bakanlığı

--KAPAK ARAÞTIRMA kopya 1 - Kültür ve Turizm Bakanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Muhtemelen yine aynı ilin en büyük antik şehri Apameia (Dinar)’ın agorasından<br />

çıkmış olan geç bir Helenistik yazıtta (Resim: 3), o şehrin gençliğinin sporlarından sorumlu<br />

olan Timotheos’un oğlu Polystratos isimli vatanse<strong>ve</strong>r bir kişi, halka karşı gösterdiği<br />

cömertlikten dolayı renkli bir tasvirde ata binmiş vaziyette övme, altın çelenk, birisi<br />

altın kaplama olan üç bronz heykeli, bir mermer heykeli, şehir yarışmalarında bir şeref<br />

koltuğu, belediyede da<strong>ve</strong>tleri halktan alarak onurlandırılmıştır. Yerel taşta yazılmış<br />

<strong>ve</strong> şimdilik iki parçaya ayrılmış, biraz zor okunaklı olan bu metnin ıstampajını yaparak<br />

tümüne yakınını çözebildim. Böylece, daha Helenistik Dönemde sporun nedenli önemli<br />

olduğunu görmekteyiz.<br />

Her sene olduğu gibi, 2003’te de Afyon’un kuzeyinde bulunan İscehisar (antik<br />

Dokimeion) kasabasının yanında yer alan <strong>ve</strong> Bacakale denilen dünyanın en büyük Roma<br />

mermer ocaklarına gidildi. Bugünkü mermercilerin kapsamlı çalışmaları sonucunda<br />

bol miktarda kabaca biçimlendirilmiş blok <strong>ve</strong> sütunlar yine gün ışığına çıkarılmıştır.<br />

Çoğunluğu Lâtince yazılı bu tür ocak malzemeleri ihracata hazır halde sipariş bekliyordu.<br />

Taş ustaları tarafından hızlı olarak çizilmiş bu küçük metinler, kalıcı eserler olmak<br />

niyetiyle plânlanmamıştı: Blok <strong>ve</strong>ya sütunların üzerindeki yazılar, bu malzemenin ocağın<br />

hangi yerinden, hangi ekip tarafından, hangi senede çıkarıldığını işaret etmektedir.<br />

Ocakların yönetimine mahsus olan bu idarî notlar, tabii ki mermerin kullanılacağı şantiyelerde<br />

yok edilecektir. Ama bazı blok <strong>ve</strong> sütunlar çatlak çıkmış, bazıları ise muhtemelen<br />

fazla gelmiş; sebebi ne olursa olsun, bu taşlar çıkarıldıkları yerde kalmışlardı.<br />

Bundan dolayı üzerlerinde bulunan yazıtlar günümüze ulaşmış.<br />

Lâtince yazıtlar Anadolu’da nadirdir, ama Roma İmparatorluğu’nda bulunan tüm<br />

önemli taş <strong>ve</strong> maden ocakları devlet hazinesine ait olup Roma’dan atanan memurlar -demek<br />

ki, imparatorun köleleri- tarafından yönetiliyordu. Bundan dolayı Dokimeion’daki<br />

Bacakale mermer ocağında kullanılan resmî idarî dil, Lâtince idi. Taşların çıkarıldığı yıl,<br />

aynı sebeple, Roma takviminde belirlenen o yılki konsüllerin isimleriyle işaretlenmekteydi.<br />

Blokların yapım tarihinden sonra, çalıştıkları officinae -demek ki atölyeler- söz<br />

konusu olmaktadır. İlginç bir konu: Bir atölyenin şefi Andaeus yerel bir Frig ismidir taşıyordu;<br />

aynı blokun kesildiği yerin, yani caesura’nın şefi Alexandros ise bir Grek ismi<br />

<strong>ve</strong> yazıtın dili Lâtince’dir. Ocaklardan çıkan küçük metinler, bu üç kültürün nasıl beraber<br />

yaşadığını ispatlıyor.<br />

Bu tür yazıtlar, Dokimeion mermer ocaklarında yüzlerce sayıda bulunuyor. Ama<br />

geçen sene bu ocaklar içinde yeni bir tür yazıt keşfettik. Resim 4’te Bacakale ocağının<br />

bir yüzünü görmekteyiz: Aşağıda Roma ocaklarından kalan bir seviye, yukarıda ise<br />

modern mermercilerin kestiği kayalar. Turistik bir hedef olabilecek olan iki bin senelik,<br />

dünyanın en büyük Roma mermer ocakları böylece gittikçe tahrip olmaktadır. Ancak<br />

geçen sene Roma taşçılarının bıraktığı bu kaya yüzünde bulunan bir sıra, kısmen çok<br />

zor okunaklı, üst üste dizilmiş boyalı yazıtların <strong>kopya</strong>ları alınarak fotoğrafları tarafımdan<br />

çekildi. Bunların ilk farkında olan kişi, temsilcim Sayın Celal Özdemir’e içtenlikle<br />

teşekkür ederim (Resim: 5); Roma çekiç izleri üzerinde üst solda III NON yazıyor, fakat<br />

boyası epey silinmiş yazıtın devamını okumak oldukça güçtür. Bu boyalı metinler,<br />

seneleri değil, ay <strong>ve</strong> günleri Roman takvimine göre belirtmektedir. Üst üste yazıldıklarına<br />

göre, bu yazıtların amacı şüphesiz ocak işçilerinin hangi ay <strong>ve</strong> günde bu <strong>ve</strong>ya şu<br />

seviyeye ulaşmış olduklarını ifade etmekte idi.<br />

Isparta İli’nde ise, Isparta Müzesi’nde korunan <strong>ve</strong> Seleukeia Sidera’dan gelen<br />

yazıtsız bir Roma arşitravını Bizanslılar, devşirme malzeme olarak bir kilisenin arşitravının<br />

yapımında kullanmışlardır. Bizanslılar’ın arşitrava eklediği yazıtta, Piskopos Paulos’un<br />

ebedi istirahatında onun anısına kilise hizmetçisi Ioan[nes] tarafından Frigya <strong>ve</strong><br />

Pisidya’da çok sevilen “Büyük Meleklere”, bir kilisenin adanmış olduğu hakkında bize<br />

bilgi <strong>ve</strong>rmektedir.<br />

Yine Isparta Müzesi’nde bulunan <strong>ve</strong> Anaboura (Şarkikaraagaç) şehrinden getirilen<br />

bir onur yazıtından, aynı bölgeden çıkmış olan <strong>ve</strong> daha önceki yıllarda yayınlanmış<br />

yazıtlardan bilinen Touliandos oğulları isimli bir aile hakkında yeni bilgiler elde edilmektedir.<br />

Bu yerel Pisidyalı aile mensuplarının, o küçük kentin en önemli sülalesi olduğunu<br />

çok sayıda yazıtlara dayanarak tespit edebiliriz. Resim 6’daki muhakkak ki, gör-<br />

214

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!