07.01.2013 Views

--KAPAK ARAÞTIRMA kopya 1 - Kültür ve Turizm Bakanlığı

--KAPAK ARAÞTIRMA kopya 1 - Kültür ve Turizm Bakanlığı

--KAPAK ARAÞTIRMA kopya 1 - Kültür ve Turizm Bakanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kemli bir anıta aittir; ama bu binanın yapılışından önce, aynı ailenin daha eski bir kuşağı,<br />

bir eksedra ile bir sıra dükkânlar inşa ettirip Anaboura şehrine hayır olarak sunmuş<br />

idi. Roma Devrinde Anadolu’nun birçok küçük kentleri, Anaboura gibi kuşaklar boyunca<br />

önde gelen birer yerel aile tarafından yönetilmekteydi.<br />

Isparta şehrinin Çünür Mahallesi’nden, tarafımdan Isparta Müzesi’ne getirilmiş<br />

olan yazılı bir sütun, Koeidis <strong>ve</strong> Mammas gibi yerel Pisidya isimleri taşıyan bir ailenin<br />

mezar anıtı idi. Bu ailenin mezar yazıtının altında ikinci bir metin bulunmaktadır: "Troilos<br />

oğlu, Troilos’un torunu, Tydeus Arnestes’in torununun oğlu Troilos bunu yaptı" denmektedir.<br />

İlk önce bu ikinci yazıt bizi şaşırtıyor: Bir heykeltıraş, yivli bir sütun üzerinde<br />

yer alan bu kısa mezar yazıtına neden ismini ekledi? Yazıtta adı geçen Troilos oğlu<br />

Troilos zaten, aynı bölgeden çıkmış <strong>ve</strong> daha önce yayınlanmış başka anıtlardan tanınmaktadır.<br />

Bu soruna şu cevabın <strong>ve</strong>rilmesi gerekir: Meşhur heykeltıraş, gördüğümüz<br />

sütuna değil, sütun üstünde Roma zamanında yer alan, ama elimize ulaşmayan, görkemli<br />

bir mermer vazosuna imzasını atmıştır. Burdur Müzesi’nde bu tür çok süslü mermer<br />

vazolarının birçok örnekleri sergilenmektedir. Şimdi anlıyoruz ki, bu vazoların esas<br />

vazifesi, mezar anıtlarını süslemek idi: Böylece bu vazolar, yapıldığı devirde yazılı sütunların<br />

üzerinde duruyordu.<br />

Isparta Müzesi’nde korunan eserlerin arasında dikkatimizi çeken yerel mezar<br />

anıtlarının başka bir çeşidini, kaideleri yazıtlı büstler oluşturmaktadır. Bir örneğin<br />

üzerinde "Straton, Lais’in hatırasına bu mezarı yaptırdı" yazılıdır (Resim: 7). Bu şekilde<br />

yazılı büstler, yine hem Isparta, hem de Burdur bölgesinde bulunabilir: Onlardan biri<br />

İzmir gibi uzak bir şehirde özel bir koleksiyona girmiş ise de, o taşın söz konusu ettiğimiz<br />

bölgeden çıkmış olduğunu elbette tahmin edebiliriz.<br />

Isparta İli’nde bulunan, XIX. yüzyılın sonunda J. R. S. Sterrett tarafından iki kere<br />

ziyaret edilmiş olan Adada kentinin yazıtları, o tarihten itibaren yerinde yeniden incelenmedi.<br />

Benim bu bölgede yaptığım ilk araştırmalarım sırasında, bölgenin yerel taşının,<br />

yörenin ikliminin sert şartlarına karşı dayanaklı olmadığından dolayı, bu yazıtların<br />

bir kısmının kötü bir durumda olduğunu gördüm. Zor okunaklı olanların bir kısmı, taşın<br />

çok gevrek olması sebebiyle ıstampaja bile müsaade etmedi. Ancak bu yazıtların<br />

tümü onur yazıtları olup o şehrin halkı tarafından, üst düzeyde bulunan aileler ile bazı<br />

Roma devlet memurlarının sıklıkla onurlandırıldığı bu yazıtlardan anlaşılmaktadır.<br />

Örneğin, bir heykel kaidesinde bulunan bir yazıt (Resim: 8) bize bu bilgiyi <strong>ve</strong>rmektedir:<br />

"Meclis <strong>ve</strong> halkın kararıyla çok değerli Aur(elia) Laomedontiane çok değerli<br />

eşi Aur(elios) Olympianos Olympikos tarafından onurlandırıldı". Demek ki, bu kadının<br />

heykeli, her ne kadar şehrin ortasında herkesin gözüne çarpan bir yere diktirilmiş ise<br />

de, onun masrafları Adada’da yaşayan halk tarafından değil, kadının kendi kocası tarafından<br />

karşılanmış idi. Diğer bir heykel kaidesinde ise daha onurlu bir yazıt bulunmaktadır:<br />

"Çok ünlü bir legatus pro praetore (demek: vali yardımcısı) şehir tarafından<br />

şereflendirildi". Bu kere, onurlandırılmış kişinin heykelinin masraflarını Adada’nın halkı<br />

karşılaşmıştı.<br />

Adada şehrinin görkemli harabeleri, biraz önce dediğim gibi Sterrett zamanından<br />

beri bilinir <strong>ve</strong> en azından mimarî bakımdan araştırılmıştır. Ama Adada’ya yakın olan<br />

Sütçüler kasabası, 2003’e kadar bilinmeyen daha başka harabelere sahiptir. Geçen<br />

yaz da Sütçüler’in yakınında Helenistik, Roma <strong>ve</strong> Bizans dönemlerinde yerleşim görmüş<br />

olan bir kasabanın kalıntıları tarafımdan keşfedilmiştir. Konumuzu ilgilendiren <strong>ve</strong><br />

bu kasabaya ait olan bir sütun (Resim: 9) üzerindeki yazıtta ,Orestes’in oğlu Attalos <strong>ve</strong><br />

Maron’un torunu Pammenes’in oğlu Kotes <strong>ve</strong> Oulios’un torunu Hoplon’un oğlu Hoplon,<br />

Attalos’un kiracıları olup onun heykelini diktirmişler. İscehisar mermer ocaklarında çalışanlar<br />

gibi, burada da Grek <strong>ve</strong> yerel Pisidya isimleri aynı sosyal tabakada kullanılmaktadır.<br />

Hem de Anaboura şehri gibi, yine bu keşfettiğim küçük kent, elbette geniş toprakların<br />

sahibi olan önde gelen kuv<strong>ve</strong>tli bir aile tarafından kuşaklar boyunca yönetilmekteydi.<br />

215

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!