11.07.2015 Views

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

tokol masalarına indirgediği sürece, mücadelenin dışında kalmaya devametti."...Özal iktidarını caydıracak tek güç, halkın örgütlü gücüdür. İşte halkınsavaş karşıtı tepkilerini açığa çıkardığımız, anti-emperyalist çizginin örgütlübirleşik eylemliliğini yarattığımız ve bu eylemliliği de yaygınlaştırıp süreklileştirdiğimizölçüde, ABD emperyalizmi ve Özal iktidarı ülkemizi savaşa sürüklemektezorlanacak, bu kadar pervasız ve rahat hareket edemeyecek, geleceğidüşünmek zorunda kalacaklardır." (15 Eylül 1990, s.4, syf.13)Emperyalist savaşa ve işbirlikçi iktidara karşı nasıl bir mücadele hattı izlenmesigerektiği konusunda hiçbir öneri getirmeyen, hiçbir adım atmayansol, bizim "Emperyalist Savaşa Hayır komiteleri kuralım." önerilerimize isesessizlikle yaklaşıyordu. Emperyalist savaşa ve işbirlikçi Özal iktidarının petroltekelleri ve şeyhleri için halklarımızın kanını dökme planlarına karşı çıkanherkesi, örgütlü bir güç olarak mücadelenin içine çekmenin bir yolu olarakönerdiğimiz komite örgütlenmelerine solun yaklaşımı ilginçti. Sanki böyle biröneri yoktu. Sanki ülkemizde Emperyalist Savaşa Hayır Komiteleri kurulmamışve pratik sürece müdahale edilmemişti... Sol sessiz sedasızdı. Mücadeleninönünü tıkayan Devrimci Sol Güçler engelini "aşmasına" rağmen sol,savaş seyircisi tavrını bozmamıştı. Yedi ay boyunca oluşturdukları platformlardançıkan sonuç hiçbir şeydir. Emperyalist savaşa karşı tek bir ciddi eylemlilikörneği gösterilmemişti. Solun emperyalist savaş süresince geçen yediayının bilançosu duyarsızlık, politikasızlık ve tavırsızlıktı.Bugün "Saldırı ihtimali bile olsa, önce ben hücum ederim." diyen Akbulutbile "Saldırı olmazsa kesinlikle savaşa girmeyeceğiz." noktasına geri çekilmişse,Özal iktidarı tüm isteğine karşın savaşa doğrudan katılmada zorlanmışve kendini İncirlik ve diğer üslerin kullandırılması, sınıra asker yığılmasıylasınırlandırmışsa ve bugün yine tam bir ikiyüzlülükle "Bakın savaşagirmedik, bizi savaş istemekle suçlayanlar utansın." diyorsa; bunun nedenigenel olarak halk muhalefet güçleri, Devrimci Sol Güçlerin tavrı, burjuva muhalefetin,İslamcı kesimin tepkileri ve oligarşinin kendi iç çelişkileridir. Bu nedenlerarasında yer almayan tek "güç" ülkemiz geleneksel soludur.Devrimci Sol Güçler bu süreçte emekçi sınıfların devrimci politikasınıyansıtan ve mücadele eden tek devrimci güç olmuştur. Şehitler, yaralılar veyüzlerce tutsak pahasına halkın emperyalist savaşa karşı tepkilerini açığaçıkarmaya ve örgütlülüğe dönüştürmeye çalışmış, emperyalizme karşı mücadelebilincini öne çıkarmıştır. Özal iktidarı emperyalist savaşı halka saldırmanıngerekçesi yapmaya çalışırken, Ferit'ler, Hamdi'ler, Birtan'lar, Ali Rıza'lar,N.A.'lar oligarşiden ve emperyalist saldırganlığın ülkemizdeki temsilcilerinden,halka yöneltilen terörün sorumlularından hesap sordular.Sol, emperyalizmin halkları teslim alma savaşının başladığı koşullardabile kılını kıpırdatmadı."Sol, Körfez krizinin başından beri hiç de iyi bir sınav verememiştir. Kimileri"İt dalaşı" diyerek işin içinden çıkarken, kimileri de savaş karşıtı tepkilerigeliştirmekten uzak, izleyici konumda kalmayı yeğlemiştir. Şimdi sormak gerekiyor:Ortadoğu'da olup bitmekte olan itlerin dalaşı mıdır, yoksa emperya-112

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!