11.07.2015 Views

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

in artan kârlarıyla gizlediler. Oysa bu değişim değil, bir talandı. Emperyalizmdokunduğu her şeyi kuruttu, çarpıklaştırdı. Yarattığı yeni-sömürge ekonomi,sanayii reel olarak küçülttü. Uluslararası sermayenin bağımlı uzantısıhaline getirdi, çarpıklaştırdı. Tarım da aynı çarpık gelişme içinde güdükleştirildi.Bir zamanlar "tarım ülkesi" diye anılan Türkiye, sanayiin öne geçmesindendeğil, köylünün emeğinin ve kaynaklarının aşırı sömürülmesi, tekelcisermayeye yok pahasına aktarılması uğruna tarımın tükenişe geçtiği, kalanbelli başlı ürünlerin emperyalist tekellerin eline devredildiği bir ülke oldu.Bugün talan ve yol açtığı kriz, sistemin kendi içinde ekonomik ve toplumsalgelişme yollarını tıkayarak sürüyor. Ülke IMF programlarının dikte ettirdiğipolitikalarla idare edilmeye devam ediliyor. Yine IMF heyetleri geliyor, yinekemer sıkma politikalarıyla ekonomiye yön verilmeye çalışılıyor. Ne var ki,emekçi sınıflar için bıçağın kemiğe dayandığı sürece girilmiştir. Siyasi iktidaraçmazlarla karşı karşıya bulunuyor. IMF'nin direktiflerine uyuyor, işçilere,köylülere para musluklarını kısıyor ama diğer yandan emekçi sınıflarda oluşan,giderek sertleşen tepkileri denediği her türlü yönteme rağmen yok edemiyor.• Artık emekçi sınıf hareketinde gözle görülür bir değişim yaşanmaktadır.Özellikle son birkaç yıldır kitle eylemleri giderek politikleşmektedir. Geneldeki,demokrat, hak ve özgürlükleri öne koyan kitle eylemlerinin yanı sıra, işçilerinekonomik talepli eylemleri, birbiri ardı sıra dalgalar halinde, neredeysesüreklilik kazanır hale geldi. Ve bu eylemler çıkış bulduğu, az çok devrimciönderliklerden esinlendiği noktada politik yönler kazanabilmekte ve kısa sürederadikalleşme eğilimi göstermektedir. Gerek işçiler, gerekse de memurlaraçısından emekçi kitle hareketi, tarihinde ilk kez bu kadar yaygın, bu kadarpolitikleşmeye açık hale gelmiştir. Bugün benzer ölçülerde ortaya dökülmesede, kır nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturan küçük üreticiler deaynı potansiyele sahiptir. 1969-70 yıllarından bu yana ilk kez küçük üreticilerinAkhisar'da ortaya koydukları sert tepki, kır üreticileri arasında biriken öfkeningöstergesi olmuştu. Akhisar'ın devamının gelmemesini, küçük üreticilerinböylesi kitlesel eylem potansiyelinden uzak oldukları şeklinde yorumlamakyanlış olur. Küçük üreticilerin son yıllarda içine sokuldukları ekonomikçöküntü her zamankinden çok daha derin ve kalıcı boyutlardadır. Devletingözden çıkardığı, umutlarını yitiren küçük üreticiler için önümüzdeki süreçteher an kitlesel eylemlerin patlak verebileceğini beklemek gerekir.NEDEN KÜÇÜK ÜRETİCİLER?Kırsal kesimde köylü hareketinin yerleşik bir geleneğe sahip olduğu söylenemez.Ne var ki '50'den sonrası tarımda yerleşen ve var olan ilişkileri çarpıklaştırarakdeğiştiren kapitalizm, kırsal kesimde '69 sonları ve 70 başlarındakendini gösteren ve köylülüğün bazı bölümlerini içine alan köylü eylemlerinindoğuşuna kaynaklık etti. Bir kısım topraksız köylüyü kapsayan ve toprakişgalleri olarak gerçekleşen bu eylemlerin büyük kısmı, küçük üreticilerineylemleriydi. O dönem, devrimcilerin de önderliğini taşıyan bu eylemlerin,ağırlıkla küçük üreticileri kapsaması bazı nesnel temelleri içeriyor. Her şey-186

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!