11.07.2015 Views

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

di herkes "terör suçlusu" olabilir, bu yüzden cezalandırılabilir. Örneğin birderneğe üye olan veya gidip gelen birinin, evini bir devrimciye, salonunu birderneğe kiralayan birinin "terör suçlusu" ilan edilmesini engelleyen hiçbir güvenceyoktur. Hatta sokaktan yürürken düzene muhalif birine selam verenkişi de "terör suçlusu" yapılabilir. Yani her şey keyfiyete kalmıştır. İstenirseher davranış, her adım "terör suçlusu" olmanın nedenine dönüştürülebilir.Çünkü "Anti-Terör Yasası"nın mantığı bunu olanaklı kılıyor.Ülkede yaşanan krizin derinliği o denli boyutludur ki, iktidar neyi yasaklayacağını,neyi suç sayacağını bilmez hale gelmiştir. Bugün ülkede yasaklanmamışbir şey kalmamış gibidir. Türkiye adeta bir yasaklar ülkesi olmuştur.Toplumsal muhalefetin gelişmesini engelleyememenin çaresizliği, zaten kırıntıhalinde var olan özgürlüklerin de rafa kaldırılmasına yol açıyor. Ve ilginçtirki, bu "reform" maskesi altında hak ve özgürlüklerin genişletilmesi gibisunuluyor, "demokrasi" ambalaj içinde gündeme getiriliyor. Oysa açık olanbir gerçek var ki, ülkemizde hak ve özgürlükler mücadeleyle kazanılan mevzilerolarak korunabildiği ölçüde kullanılabilmektedir.İktidarın "reform" oyunu, daha şimdiden geniş kesimlerin -değişik nedenlerlede olsa- tepkisini çekmiş durumdadır. Özgürlükleri genişletme adınayasakları aynen koruma ve hatta daha da genişletme, af çıkarma adınafaşistleri salıverip, devrimcileri daha uzun süre içerde tutma, ülkeyi adeta duvarlarıyasaklarla örülmüş bir hapishaneye çevirme, yasadışı uygulamaları,yasalarla özgürleştirme, siyasi iktidarın yaptığı "reformların özetidir. "Demokrasi"beklentisi içinde olanların, yapılan "reformlar"ın içinden çıka çıkayeni yasakların çıkması karşısında, bir hayal kırıklığı yaşamaları doğaldır.Türkiye'de egemen sınıfların "demokrasi"yi getirebileceğini sananların kaçınılmazolarak yaşayacağı hayal kırıklığıdır bu. Özgürlükleri burjuvazidenbekleyenler ve ülke gerçeğini kavramaktan uzak olanlar için, bu tür "sürprizler"her zaman kaçınılmazdır.Bugün iktidar, emrindeki güçlere, devrimcilere ve halka yönelik anti-demokratikuygulamaları "yasallaştırarak" güvence vermiş, onları sınırsız yetkiyledonatmıştır. Bunlara, "Korkmayın, tutuklama ve yargılanma yok, cezalandırılmayacaksınız,gerektiğinde bile mahkemeler boyunca tutuksuz yargılanacaksınız"demiştir. Fiilen kullanılan "anti-demokratik" uygulamaların tümü"şimdtyasal statüye kavuşmuştur. Bundan böyle kimse yasalara dayanarakuğradığı haksızlıklar karşısında "Bana bunu yapmaya hakkınız yok."diyemeyecektir.İktidarın anti-demokratik uygulamaları gerçekleştirenlere, "her istediğiniyapabilirsin" demesi, halk muhalefetini kontrol edememesi, inisiyatifini yitirmesi,yönetemez hale gelmesinin ürünüdür. Bir geriye gidiştir söz konusuolan. Demokrasicilik oyunu her ne kadar sürdürülmeye çalışılsa da artık o daişe yaramamaktadır. Yasaklar kaldırılırken yerlerine daha ağırlarının konmasıbu yüzdendir. Çaresizlik, yeni baskı tedbirlerine yönelmeyi zorunlu kılıyor.Bu tedbirler "demokrasi" görüntüsüyle hiç uyuşmasa da, toplumsal muhalefetisindirmek, nötralize edebilmek, gelişmeyi durdurabilmek için başkayol bulunamıyor.129

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!