11.07.2015 Views

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

devrimcilerdir. Henüz doğrudan diyalog bulamayan kesimleri de hesaba katarsak,bunun boyutu sanıldığının da ötesindedir. Sıradan bir sözümüze, slo-,ganımıza dört elle sarılıp, mesaj kabul edenler vardır. O halde, bu prestiji -çarçur etmeden, bize verilen bu onurlu hakkı iyi kullanmasını bilebilmeliyiz.Pek çok ülkede yaşanan örnekleri tekrarlamaya gerek yok. Her devrimcininaynı zamanda birer ajitatör ve propagandacı olması, devrimci çalışmanınkuralı gereğidir. Bunun ne edebiyatçılıkla, ne de "hatiplikle" ilişkisi vardır.Kuşkusuz, aramızda bunu daha mükemmel ölçüde yapanlar, uzmanlaşanlarçıkacaktır. Ama konu bu değil; sorun, yeteneklerimizin daha üstün olduğuyanları bulmak değil, kazanılması gereken bir alışkanlık sorunudur.Ajitasyon-propaganda konusunu kişilik sorunu olarak kavramamak gerektiğiortadadır. Mücadelenin bütününü ilgilendiren, çalışma tarzımızda eksikkaldığı müddetçe atılım ve genişleme yeteniğini ters yönde zorlayan birkonu olarak değerlendirilmelidir. Sırf bu eksiklik yüzünden, var olan potansiyelişlenmemekte, atıl kalmakta, hatta bazen başka kimlikteki siyasal anlayışlarabile kaptırılmaktadır. Kitle toplantılarında düşüncemizi ifade edecekkimsenin çıkmadığı yerde, biri kalkıp konuşacak ve bu da mutlaka başka siyasianlayışların insanı olacaktır. Veya başka hallerde, bir siyasal toplantı, -ister hazırlıksızlık, ister hafife almak yüzünden, isterse alışkanlık yetersizliğinedeniyle olsun, kitlenin bizden ilgiyle mesajlar beklediği bir toplantı- hayalkırıklığı ile sonuçlanabilecektir. Özellikle sözlü ajitasyon-propagandanın birebir, doğrudan, canlı bir diyalog aracı olduğu pratik hayatın bize gösterdiği birgerçektir.Kitleler siyasal eylemlerimizin mesajlarını genel halleriyle algılarlar. Ajitasyonve propagandanın görevi bu genel mesajları kitlelerin bilincinde somut,canlı bilinç haline getirmektir. Bir provokatöre karşı alınan radikal tavır -özellikle olay provokasyon olduğu için- tam olarak algılanamayabilir. Onunhalka ve devrimcilere karşı gerçek bir suç ve tavrımızın da doğru olduğunuancak kitlelerle canlı ve emek sarf edilen diyaloglarla kavratabiliriz. Aksi halde,radikal tutum sergilemekte gösterilen onca enerjiye rağmen, sırf teşhir vepropaganda eksikliği yüzünden, halkın duyarlılığını harekete geçirmektengeri kalabiliriz. Kaldı ki, daha ileri hedefler, yığınları iktidar mücadelesine katmadüşünüldüğünde, on binlerin, yüz binlerin bilincini dönüştürme işinin nasılyorulmak bilmez bir çabayı, bu insanların somut yaşamlarına, ruh hallerineuyarlanmış bilinç, coşku aktarımını gerektirdiği açıktır.Mücadele dediğimiz olay, daha ötesi sosyalizm, binlerce, on binlerce karıncanıniçten içe eski rejimin altını oyması, eski düzenle birlikte kendilerinide değiştirmesi eylemidir. Bunda eskiye,, çürüyene ait her şeye karşı devrimcidüşüncelerin savaşının büyük önemi vardır. Vietnam Devrimi seksenlik ninelerinAmerikan askerlerinin vatan hasretlerini işleyip, "Boş yere öleceksiniz."ajitasyonuyla morallerini laçka etmekte inanılmaz başarılar gösterdikleribir devrimdir. Rus devrimi, 1917 Ekim günlerinde sallantıda duran koskocabir askeri garnizonun tek başına bir Bolşevik tarafından ikna edilip, adeta kararanını tayin edebilmekte üstün yetenekler sergilendiği bir devrimdir. Elbettebunlar, öncesi olmayan, bir anlık olaylar değildir. Doğru politikanın kay-196

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!