11.07.2015 Views

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

mücadelesiz olmaz. Hala devrimciyim, yurtseverim, ilericiyim diyenlerin, böylebir kavgada şu veya bu şekilde yer alma güçleri vardır ve yaşabileceklerimutlaka bir şey bulunur. Herkesten 24 saat devrimcilik yapmasını, elde silahsavaşmasını istemiyoruz, beklemiyoruz. Sorun kavgaya, mücadeleye biryerlerden katılmak, onu geliştirecek, güçlendirecek küçük-büyük şeyler yapabilmektir,katkıda bulunabilmektir. Öncelikle bunu istemek gereklidir. İstendiğindeyapılmayacak şey yoktur. Ve şunu hiçbir zaman unutmayalım:Çok küçük katkılardan, çabalardan büyük şeyler doğacaktır.30 Mart'ın 20. yılında Türkiye halklarının namusunu, onurunu yaşamlarıpahasına çiğnetmeyen şehitlerimizi saygıyla anarken, namusluyum, onurluyumdiyenleri, bunları koruma kavgasına katılmaya, üzerine düşeni yapmayaçağırıyoruz...* * *Sayı: 41,1 Nisan 1992'92 30 MARTINDA DAHA GÜÇLÜ,DAHA KARARLIYIZ30 Mart Türkiye devriminn manifestosudur. Türkiye sınıflar mücadelesinintarihini ve geleneklerini kavrayamayanlar hiçbir zaman bunu anlamadılarve hala da anlamış değiller.Evet, 30 Mart Türkiye devriminin manifestosudur ve THKP-C'nin ideolojikpolitiktezlerinden, pratik çizgisinden ayrı düşünülemez. Bu, etîyle-kemiğiyleTürkiye devrimini düşünenlerin, Türkiye devrimini masa başlarında burjuvazininnabzına göre şerbet vererek değil, elde silah sokaklarda, dağlarda yaratmayaçalışanların; halkı küçümseyip hor görenlerin değil, gücüne ve yaratıcılığınainananların, Türkiye devriminin çıkarları için ölümü göze alabilecek kadarideolojik-politik ve kişisel güvene sahip olanların manifestosudur.Bu manifesto, devrimciliği boş zamanların meşgalesi olmaktan çıkarıp,bir yaşam biçimi haline getirmeyi, devrimci mücadeleyi günlük politikalarınbatağında yuvarlanan, ilkesiz, kuralsız bir kör dövüşünden çıkarıp, iktidarhedefli bir kavgayı örgütlemeyi, burjuva politikalarının kuyruğunda dolaşmayerine, atak ve cesur hamlelerle gündemi belirlemeyi öngörür.30 Mart 1972 bu nitelikleriyle sürekli saldırıların, tasfiyeciliğin hedefi olmuştur.Bu da kaçınılmazdır. Çünkü bu çizgi tüm statükoları yıkıp, devrimcimücadeleyi ve devrimciliği gerçek anlamlarına kavuşturmuş, kapalı odalardan,dergi sayfalarından çıkarıp, sıradan insanların eline vermeyi hedeflemiştir.İşte bu nedenlerle, kimileri onu manifesto niteliğinden sıyırıp, duvararesimleri asılacak kahramanlarla sınırlamaya, kimileri oligarşinin sözcülerindendaha yüksek sesle anarşist-terörist ilan etmeye, kimileri büyük bir sahtekarlıklatemel tezlerini yok edip savunuiabilir(!) kılmaya, kimileri de bu manifestoyukendi zeka düzeylerine indirgeyip, savunulamaz bir karikatür halinegetimeye çalıştılar.30 Mart'tan günümüze 20 yıl geçti ve bu 20 yıl içinde tasfiyecilerin çoğu352

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!