11.07.2015 Views

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ye" modeli bunu gerekli kılıyor. Ama bunu öyle yapıyor ki, görünüşte Türkiye"demokratikleşiyor". Aslında burjuva anlamda bile bir "liberalleşme"den sözetmek olanaksızdır.Özal'ın emperyalizmin isteklerini anlama ve ona uyum göstermedeki maharetiyadsınamaz. Özal attığı adımlarda ABD politikalarıyla uyum içinde olmayave böylelikle oligarşinin bölgede daha çok söz hakkına sahip bir konumelde etmesine çalışıyor. Özal, sırtını ABD'ye yaslamıştır. ABD'nin ve işbirlikçitekelci sermayenin desteğiyle, TC'nin geleneksel politikalarını sürdürmektenyana olan kesimleri, partileri karşısına almakta, bu konuda kendineözgü politika üslubu ile peş peşe adımlar atmaktadır.Özal'ın hızından diğer burjuva partileri adeta şaşkın haldedir. Ciddi birkarşı strateji oluşturamadıkları gibi, eleştirilerinde iç tutarlılık yoktur. Özalgündemi tek başına tayin ediyor, neyi ne zaman yapacağı belli olmayan birigibi hareket ediyor. Aslında her şey ABD hesaplarına uygun gelişiyor. Özal,emperyalizmin Türkiye'deki "buzkVan gemisi" gibi yol açıcı rolündedir. Gelenekselpolitikaları değiştirmeye yönelik attığı adımlarla yeniliklere yöneliyor.Kuşkusuz bu, ABD ve işbirlikçi tekellerin isteklerine uygun bir yenileşmedir.Ve bunun temelinde, uluslararası sermaye ile daha fazla bütünleşme, dahabüyük ekonomik-siyasi güç arzusu vardır. Dünyayı "tek bir pazar, tek birekonomi" haline getirmeye çalışan kapitalist merkezlerin isteklerini en iyi anlayanve onların Türkiye'ye biçtiği role uygun olarak adımlar atan, bu kapsamdaişbirlikçi tekelci burjuvazinin çıkarlarını en iyi savunan Özal'dır. Bununiçindir ki, hem uluslararası finans çevreleri, hem de işbirlikçi tekelci burjuvazitarafından destekleniyor.Özal yaptıklarını "devrim" olarak nitelerken, pek haksız da sayılmaz. Kemalistgeçmişten günümüze gelen burjuvazinin de "milli" kabul ettiği TC politikalarınıtek tek yıkarak, emperyalizmle bütünleşme konusunda büyük yolkat ederek, burjuvazi için gerçekten de devrim sayılacak adımlar atıyor.Körfez krizi ve emperyalist savaş onun için iyi bir fırsat olmuştur. Savaşınortaya çıkardığı koşullarda Özal, politikasını uygulama zemini bulmuştur.Ancak ne ölçüde başarılı olacağı ayrı bir konudur. Kimi kesimler, gelenekselpolitikaların terk edilmesinden son derece rahatsızdır. Özal'ın Kürt meselesinde"MGK'yı ilk defa aşabildik" deyişi bu bakımdan anlamlıdır. Bu, yerleşmişpolitikaları değiştirmenin, öyle hiç de kolay olmadığını gösteriyor.Kaldı ki, Türkiye'de hızla gelişen bir halk hareketi var. Kürt halkının mücadelesivar. Böyle bir ülkede emperyalist politikaların başarı şansı, burjuvamuhalif çevrelerin kendi çıkarları ve ideolojileri çerçevesinde karşı koyusundançok, devrimci güçlerin ve halkın, neyi kabul edip neyi kabul etmeyeceğinebağlıdır.Türkiye'de egemen sınıfların halkı ve devrimci güçleri hesaba katmayanher türlü manevrası, eninde sonunda işlevsiz kalmaya mahkumdur. Bugünişbirlikçi tekelci burjuvaziyi görünüşte de olsa bazı "reformlar"a zorlayan halkın,ulusal ve devrimci güçlerin mücadelesidir. Bu mücadele gelişecek veyayılacaktır; hiçbir önlem, hiçbir manevra bunu durduramaz!Bu yüzden gündeme getirilen "reformlar", "demokrasicilik" oyununun bir124

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!