11.07.2015 Views

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sistemin kendi açmazlarına, hastalıklarına, çürümüşlüğüne ait bütün suçlarınfaturasını halka çıkardı, korkunç bir gelir kaybı yaşandı; Türk Lirası dış paralarkarşısında pula çevrildi, bu şekilde dış borçlar katlandıkça katlandı, ithalatyükü alabildiğine arttı, "dışa açılıyoruz", "Batı'yla bütünleşiyoruz" diye diyegümrük namına bir şey ortada bırakılmadığı gibi, içeride 10 bin lira olan birmal dışarıya 400, 500 lira gibi fiyatlarla satıldı. Borç batağı içerisinde ekonomiboğuldu, sanayi yatırımları büyüyeceği yerde hizmet sektörü alabildiğineşişti. Kocaman karınlı, çöp bacaklı bir çocuk gibi gelişme gösteren ekonomide,sahtekarlık, köşe dönücülük, dolandırıcılık, rüşvet, hırsızlık geçer akçeolarak görüldü, erdem kabul edildi; devletin elindeki firma ve fabrikalar talanedildi, sebil hale getirildi; ülke toprakları yabancılara satıldı vb. daha pek çokşey... 1990'lı yıllara, her derde deva sihirli reçete kararlarla bu şekilde gelindi.İşsizler ordusu her geçen gün büyürken, Türkiye işgücünde dünyanın enucuz ülkelerinden biri haline getirildi.11 yılın bilançosu, 70 sente muhtaç ekonomi için alınan kararların iflasıydıve bunu bu kararlara imzasını atan IMF dahil, TÜSİAD gibi tekelci çevrelerde kabul ediyordu. Krizin yükünden kurtulmak için can simidi gibi sarılınankararlar, geçici bir soluklanma dışında işe yaramadı. Krizin boyutlarınıyansıtan enflasyon, bu kararlar alındığında % 100'ü aşmıştı. Şimdi % 80'lerevarıyordu, ama 1980'de bu kararlar alındığında 13.4 milyar dolar olan dışborç, 1992 başı itibariyle 60 milyar dolara dayanıyordu ve dolar 1980'de 70TL iken, bugün 6000 TL'ye hızla ilerliyordu. 1980'de Demirel enflasyonuaşağıya çekemezsek, "terör"ü önleyemeyiz diyordu. Bugün de aynı şeylerisöylüyor. Bir yandan tekellere kaynak yaratan enflasyon, diğer yandan halkıyoksullaştırarak sınıf çatışmalarını azdırmasıyla sistemin açmazını oluşturuyor.Sistemin yapısal hastalığı enflasyon, sistemi tehdit ediyor. Ve 1980'denbu yana, 12 Eylül'ün ilk yılı sayılmazsa her hükümet, enflasyonu düşürmekiddiasıyla iktidar oldu. Hiçbiri de enflasyonu % 50'nin altına indiremedi. Sisteministikrarıyla, enflasyonu düşürmeyi eş anlamlı gören ANAP dönemindealınan kararlara rağmen, enflasyon düşürülmek şöyle dursun, tırmanışı engellenemedi.Bir yerde ANAP'ı iflas ettiren enflasyonu frenleyememesi oldu.Paranın değerinin düşürülmesi ve sürekli zam politikası halkı yoksullaştırırken,ANAP'ı da tüketti. İcraatına başlarken, suskun bir ülke, eli kolu bağlı birhalk teslim alan ANAP, suskunluğu bozan ve halkı hareketlendiren ve hakaramaya iten mücadelenin kendisini dayatmasıyla birlikte, enflasyonun altındanhiç kalkamaz hale geldi.Enflasyon bir yanıyla ekonomik zor yoluyla, bir başka ifadeyle yasalarladüzenlenmemiş bir vergilendirmeyle halkın cebindeki parayı tekellere aktarmadır.Bu zoraki vergilendirmenin neden ve sonuçları çoğu zaman birbirininiçine geçer. Nedenler enflasyonu azdırırken, sonuçlar da nedenleri giderekartan oranda ağırlaştırır. Basit anlamıyla enflasyonun en kısa tanımı, talebiyani satın alma gücünü karşılayacak üretimin yapılamıyor olmasıdır. Tabiiyeni-sömürgelerde enflasyonu böyle açıklamak yeterli değildir. Ve enflasyonafarklı nedenler de etki eder. En önemlisi emperyalizme bağımlılığın getirdiğiekonomideki çeşitli çarpıklıklardır. Dolaşımda fazla paranın varlığı enf-322

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!