11.07.2015 Views

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayı: 11,1 Ocak 1991SORGUDA NAMUSGöz ucuyla karşısında oturan arkadaşını süzdü. Merakla bekliyor, sorudolu gözlerle bakıyordu ona. Gözleriyle "Hadi, ne oldu, anlatsana, daha nebekliyorsun." diyordu sanki. Nereden başlamalıydı? Her şeyi olduğu gibi anlatmalımıydı? Karar veremiyordu bir türlü. Oysa hiçbir şeyi gizlememesi gerektiğinibiliyordu. Gizlemeyecekti de. Ama olmuyordu, anlatmak zor geliyorduişte.İğrendiği, anımsadıkça benliğini gizli bir utanç duygusunun kapladığısahneler canlandı gözünde yeniden. Kızardığını hissetti. Oysa utanmasınıgerektiren bir şey yoktu ortada. Bunu biliyordu. Rahat olması gerektiğini düşündü.Önemli olan kendisine yapılanlar değil, kendisinin ne yaptığıydı. Direnmişve onurunu korumuştu. Boyun eğmemişti. Ama yine de gözününönüne gelen görüntüler gitmiyordu bir türlü. Başaramıyordu.Birden karar verdi: "Bu görüntülerle ömür boyu birlikte yaşayamam. Paylaşmalıyımher şeyi. En küçük ayrıntısına kadar..." Daha önce düşündüğü gibihareket edecekti. Gizleyecek bir şeyi olmamalıydı. Kararlılığı ses tonunayansıdı:"Gözaltına alındığım anı, götürülüşümü biliyorsun zaten. Küfür, hakaretşubeye kadar sürdü. Slogan atmanın karşılığı malum! Tekmeler... Yumruklar...'Kes sesini o...pu! Sana şubede gösteririz gününü.' diye havlayıp durdular,bir taraftan da ağzımı kapamaya çalıştılar. Doğrusunu istersen şubeyevarıncaya kadar epeyce dayak yedim.""Sonra." ."Sonra... Bilinen işlemlerden geçtim. Gözlerim bağlı bir odaya soktular.İşkence odası tabii. Amirleri olacak biri geldi. Başladı nasihate... 'Kızım, bizezorluk çıkarma! Ezdirme kendini boş yere.' Arkasından, 'yok işte burada herkeskonuşmak zorunda, konuşmadan kimse çıkamaz, burada kimler konuşmadıki, direnmek faydasız...' Anlayacağın klasik işkenceci taktiği... Amaben sessiz durdukça adamın duracağı yok, habire konuşuyor.""Benim söyleyecek bir şeyim yok deyip kestirip attım. Öğüdü dinlenmeyenbir büyük havasında, biraz da kızmış gibi. 'Ben sana iyilik yapmak istedim,iyilikten anlamıyorsun, seni buradakilere bırakayım, görürsün gününü,benden günah gitti.' deyip çıkıp gitti. Hemen falakaya yatırdılar. Şans bu ya,o gün de pantolon yerine etek giymiştim. Adamlar gayet olağan bir iş yaparmışçasınaayaklarımı yukarı kaldırıp başladılar vurmaya. Aşağılık yaratıklar!...Hem vuruyor, hem sözle taciz ediyorlar. Biri ıslık çalıyor, diğerlerininağzından iğrenç sözler akıyor. İlk anda falaka sopasının acısından çok, iğrençliklerirahatsız ediyor insanı... Ben, bir, iki, üç, dört, on dört... sopalarısaymaya başladım. Eh!.. sonunda bitti tabii. Kalk! Zıpla! Yapmıyorum. Kızıyor,bağırıyor, küfür savuruyorlar. 'O...pu', 'kaltak', 'kancık', 'fahişe'... aşağılamakiçin aklına ne gelirse...""Bunların hepsi adi lümpen-serseri!" diye girdi araya N.Bir an için sustu. Derin bir nefes aldı. "Ben bunları sana niyeanlatıyo-66

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!