11.07.2015 Views

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

1lyxiAyTX

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 27,1 Eylül 1991SIRADAN İNSANLAR OLMAMALIYIZSınıf mücadelesinde hiçbir adım kolay başarılarla kazanılmaz. Mücadeleninzor ve çetin koşullar içinde boğuşarak ilerleyeceğini kafalarında yalnızcateorik bir yaklaşım olarak şekillendirenler, kolay başarıların açtığı yolda hergün binleri, on binleri ardına takıp sonuca gitmeyi düşleyenler, sınıf mücadelesindehiçbir zaman dikiş tutturamazlar. Her şeyi nispeten risksiz, toplumsalgelişmelerin kitleleri çabucak politize ederek hareketlendirme olanağı sağladığıkoşulları bile böylesine düş kuranlara önderlik hakkı tanımaz. Bununlabirlikte mücadele, pek çok zor koşullar içinden geçerek yürüdüğü sürece, hemenherkes için bir çekim alanı olmaya başlar. Devrimci gelişmenin ritmini kişiliğinesindirmeyi başaranlar da, esas olarak güç olmanın cazibesi ve güveninekapılarak düzensiz adımlarla yürüyenler de, bu çekimden etkilenirler.Böyle olması da doğaldır. Sistemin temelleriyle çatışmaya giren her ciddi saflaşma,bu çatışmadan pek çok insani ve toplumsal umudun gerçekleşmesinikararlılıkla bekleyenlerle birlikte, ondan büyülenerek bir türlü kopmak istemeyen,ama açmazlarla, çelişkili duygularla dolu, oldukça karmaşık bir küçükburjuva temeli de kendine çeker. Mücadele, bu küçük burjuva dünyasını heran çevresinde hissederek, öte yandan onu aşarak ilerlemek durumundadır.Taşları uzun uğraşlarla, bedel verilen sınavlarla örülen bir yapıda bu küçükburjuva dünya tek başına bir güç ifade etmez, ama yine de onu dikkatlegözlemlemek gerekir. Özellikle gelişmelerin hızla seyrettiği, mücadelenin göğüsgöğüse cephelerde yoğunlaştığı anlarda öne çıkan yanlarıyla önem taşır.Solun en azından son 20 yıllık tarihi boyunca küçük burjuva dünyası önyargılarıve sallantılı ruh haliyle somut bir gerçeklik olmuştur. Devrimciliği kolay başarılarınötesinde arayamama ruh hali bütün önemli tarihsel dönemeçlerdemücadele tarafından yenilgiye uğrayarak geriletilebilmiştir. Geriye dönüp bakıldığında12 Mart, 12 Eylül, Ölüm Orucu öncesi gibi belli başlı hesaplaşmadönemlerinde ortalığa yayılan yenilgi havası ve felaket tellallığının kökenindebu gelenek vardır ve o günlerin zorlu mücadeleleriyle boşa çıkarılarak bugünekadar gelinmiştir. Hepsinde de "mahvolduk" diye tası-tarağı bırakacak kadardengesini yitirenler değil, mücadele kararlılığını sonuna kadar terk etmeyenlersüreçten güçlenerek çıktılar.Bunların hepsi önemli derslerdir ve mücadele bu derslere sıkı sıkıya bağlıkalarak bugünkü kazanımlarına erişebildi. Bugün kolay başarıların ötesinegücü yetmeyen, zorluklardan çabucak moral bozukluğuna uğrayan, gelenekselsolun geleneğiyle bağlar koparılmış olsa da pratikte karşılaşılan, enönemsiz sayılan örneklerini bile bu açıdan önemli sayarak gözlemek, süreklidersler çıkarmak gerekir. Halk hareketi olmak, küçük burjuva saflardan mücadeleyeakacak olan zaafları haklı çıkarmaz. Aksine düzenden şu veya bu ölçüdebağlarını kopararak gelen insan akını, diğer yanlarını da, düzenle bağlarıkopamamış bir dünyayı da devamlı olarak beraberinde getirirler.Her aşamada sürece adapte olmanın zorluklarını çeken, her-noktada ayrıbir sorunla karşımıza çıkan bir dünyadır o. "O Yunusu biçaredir/Baştan ayağa213

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!