TEMSİL - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
TEMSİL - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
TEMSİL - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Fikrimizce, Türk - isviçre Borçlar Hukuku sisteminde mücerretlik<br />
prensibi fazla şümullü bir mahiyet almıştır (191). Bu hal,<br />
hususiyle temel münasebet mefhumu üzerindeki anlaşmazlık ile<br />
dahilî ve haricî temsil salâhiyetinin birbiriyle karıştırılmasından ileri<br />
gelmektedir. Halbuki Laband, temsil yetkisinin mücerret olduğunu<br />
ileri sürerken haricî temsil salâhiyetim nazarı itibara almıştır.<br />
Şu halde, yalnız haricî temsil salâhiyeti mücerrettir, çünkü temsil<br />
olunan tarafından yapılmış hukukî muameleye değil, harice karşı<br />
yaratılmış olan bir hukukî duruma, bir görünüşe istinad eder.<br />
Borçlar Hukuku sistemimizde temsil salâhiyetinin mücerret olduğu<br />
üzerinde İsrar etmeğe kanaatımızca lüzum yoktur. Zira, mücerrettik<br />
prensibi ile takip edilen gaye, kendilerine karşı temsilin<br />
yapıldığı üçüncü şahısların himaye edilmesidir. Halbuki, Türk - İsviçre<br />
hukukunda hüsnüniyetli üçüncü şahıslar esasen itimat prensibi<br />
(Vertrauenstheorie) ile himaye edilmişlerdir. Böylece, itimat<br />
nazariyesinin tatbik edildiği bir sistemde mücerretlik prensibine ihtiyaç<br />
yoktur. Alman Hukukunda temsil yetkisinin mücerretliği prensibi<br />
ile durum menkul mülkiyetinin nakline benzetilmiştir. Halbuki<br />
bugün Türk - isviçre hukukunda, von Tuhr'un fikri hilâfına, menkul<br />
mülkiyetinin mücerret değil, sebebe bağlı, illî bir muamele<br />
olduğu kabul edilmiştir (192) (193). Bir menkulün emin sıfatı ile<br />
zilyedi olan kimseden hüsnüniyetle mülkiyeti veya aynî herhangi<br />
bir hakkı iktisap olunursa, o kimsede bu tasarruf lan icra mezuniyeti<br />
olmasa dahi, iktisabm muteber addedilmesinin (M. K. m. 901)<br />
sebebi, menkul mülkiyetin nakli muamelesinin mücerret olmasından<br />
değil, hüsnüniyetli üçüncü şahısların itimadının himaye edilm<br />
esindendir.<br />
Hulâsa, temsil yetkisinin verilip verilmediği ve akdî münase-<br />
(191) Aym fikirde. Saussure, s. 60 ve mütea.<br />
(192) RO 55 II, 306 - JdT 1930, s. 539 (Grim dâvası); Yine Bk.<br />
Saussure, s. 61; Hususiyle Bk. Oftinger, Von der Eigentumsübertragung<br />
an Fahrnis, s. 23<br />
(193) Bu telâkki takip edilerek Türk-İsviçre Borçlar Kanunu Sistemi'nde<br />
sadece iki tarafın alâkalı bulunduğu bir muamele<br />
mücerret olamaz. Ancak yapılan hukuki muamelenin üçüncü<br />
şahsın mamelekine taallûk ettiği hallerde mücerretlik kabul<br />
edilebilir. (Kars. Jung, s. 12; Tongsir, s. 49)<br />
*9