16.11.2012 Views

uluslararası kurban sempozyumu

uluslararası kurban sempozyumu

uluslararası kurban sempozyumu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sezai Karakoç’un Şiirinde Hz. İbrahim<br />

***<br />

Modern Türk şiirinin öncü ve önemli şairlerinden<br />

Sezai Karakoç’un şiirlerinde din ve<br />

dine bağlı unsurlar büyük bir yer tutar. Karakoç,<br />

bu çerçevede, yeni bir düşünüş ve duyarlığın<br />

temsilcisidir. Onun şiirinde din, aslî<br />

özellikleri korunarak çağın sorunları ile iç içe<br />

ele alınmış, modern dünyanın çıkmazlarına<br />

karşı öne sürdüğü çözüm önerileriyle düşünce<br />

ve sanatta yeniden dirilmiştir.<br />

Karakoç’un şiirinin hükümdarlardan işçilere,<br />

çocuklardan kadınlara kadar uzanan zengin<br />

insan kadrosunda peygamberler ve ulu kişilerin<br />

çok ayrı bir yeri vardır. Hz. İbrahim bunlardan<br />

biridir. Bizim tebliğimizin konusunu<br />

ve esasını, Sezai Karakoç’un şiirinde Hz. İbrahim<br />

etrafında anlatılan hayat, olay ve olguların<br />

incelenmesi ve değerlendirilmesi teşkil<br />

etmektedir. Ancak bu konuya geçmeden önce,<br />

Karakoç’un şiirinde konu edilen insanın karakteristik<br />

yönleri ve genel görünüşüyle ortaya<br />

konulması yararlı olacaktır.<br />

Karakoç’un şiirinin merkezinde, Ortadoğulu<br />

insan vardır. Ortadoğu coğrafyası, İslam medeniyetinin<br />

diriltici gücünden uzaklaştıkça<br />

insan da varlık nedeninin uzağına düşmüştür.<br />

Onun düşüncesinde insan, medeniyetin çekirdek<br />

kavramıdır. Medeniyet, insan düşünce ve<br />

tasavvurunun hayata hâkim kılınmasının en<br />

kısa ifadesi olarak kabul edilebilir. Medeniyetlere<br />

anlam ve değer kazandıran özleri, insanî<br />

değerlerden ayrı düşünülemez. Ortadoğulu<br />

insanın yıkılmış bir medeniyetten arta kalan<br />

yağmalanmış ruhu ve kimliğinin yeniden dirilişi,<br />

tarihsel varlığının bilincini yeniden kazanması<br />

ile mümkün olacaktır. Böylece bireyde<br />

başlayan değişim ve dönüşüm, diriltici bir<br />

medeniyetin doğuşunun, en geniş çerçevede<br />

insanlığın dirilişinin de yolunu açacaktır.<br />

Karakoç’un insana bakışında metafizik algılama<br />

esastır. Onun şiirinde insanın sıradan<br />

günlük olaylar içindeki duyuş ve düşünüşüy-<br />

le birlikte; hayat, zaman, tarih, tabiat, varlık,<br />

eşya, aşk ve ölüm gibi daha pek çok konu<br />

karşısındaki tutumunda metafizik bilinç ve<br />

duyarlık egemendir. Başka bir ifadeyle, insanı<br />

metafizik duyarlık ve kimliğinden uzaklaştıran<br />

her durum Sezai Karakoç’un şiirinde<br />

en temel eleştiri konusudur. Karakoç, insanı<br />

algılama ve anlatmadaki bu çok boyutlu yaklaşımı<br />

ile yalnızca çağdaşları olan şairler arasında<br />

değil, Tanzimat’tan sonra Batılı çizgide<br />

yoluna devam eden Türk şiir tarihinde de<br />

özgün bir konuma sahiptir. Yeni bir gelecek<br />

kurma hedefinde, şiir ve düşünce dünyasına<br />

en yakın görülebilecek Mehmet Akif, Yahya<br />

Kemal ve Necip Fazıl’ın şiirindeki insanın<br />

mahiyet ve niteliği dikkate alındığında bile,<br />

Karakoç’un çok farklı bir eğilimi temsil ettiği<br />

görülür. Geçmişin toplumu yücelten değerleriyle<br />

bağlantılar kurarsa da, Mehmet Akif’in<br />

dikkati daha çok toplumsal hayatın karmaşası<br />

içindeki insan üzerinde toplanmıştır. Yahya<br />

Kemal, Osmanlı’nın muhteşem tarihindeki<br />

başarılarının tanığı ya da yansıması olan insanı<br />

anlatmanın peşindedir. Nihayet Necip<br />

Fazıl, kendi dünyasının sınırları içindeki metafizik<br />

duyuş, düşünüş, endişe ve korkularıyla<br />

kimlik kazanmış “birey”i şiirinin odak noktası<br />

yapar. Karakoç’un şiirinde,<br />

Av karşılıklı olmalı avlayan av olmalı<br />

Yalnız av kalmalı ortada artık avcı mavcı yok<br />

Avcı ortadan kalkmalı her alanda<br />

“Av Edebiyatı”, Şiirler III.<br />

biçiminde, insanı yücelten değerlere gönderme<br />

yapılırken de,<br />

Nerede Kenti ve ölüleri havaya dağıtan İsrâfil<br />

sûrları, güller?<br />

Ve eski kasidelerde unutulmuş menekşeler?<br />

Leylâk, mâtemin bereketi midir gönüller ülkesinde?<br />

Tarihin asmalarında kırağı, ceylân gözlerinde<br />

şiddet çiği.<br />

107

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!