uluslararası kurban sempozyumu
uluslararası kurban sempozyumu
uluslararası kurban sempozyumu
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Dinlerde Tanrıya Yakınlaşma Aracı Olarak Kurban<br />
köleler, esirler, çocuklar ve kadınların da <strong>kurban</strong><br />
edildiğine yönelik çeşitli rivayetler ve belgeler<br />
bulunmaktadır. Özellikle Aztekler, Asur ve Babilliler<br />
ve benzeri antik dönem topluluklarının,<br />
insan <strong>kurban</strong>ı törenlerine geleneklerinde yer<br />
verdikleri anlatılmaktadır. Kitabı Mukaddes’te<br />
yer alan Hz. İbrahim’in oğlunu <strong>kurban</strong> etme<br />
kıssası, Hz. İbrahim döneminde civar toplumlarda<br />
insan <strong>kurban</strong>ı töreninin varlığına işaret<br />
etmektedir. Anadolu tarihinde ise insan <strong>kurban</strong>ı<br />
törenleriyle ilgili olarak MS 13. yy’a kadar,<br />
Harran’da varlıklarını devam ettirmiş olan Harraniler<br />
dikkati çekmektedir. Ortaçağa ait gerek<br />
İslâmi, gerekse Hıristiyan ve Yahudi kaynakları<br />
tarafından Harranilerin çeşitli vesilelerle,<br />
insan <strong>kurban</strong>ı törenleri düzenledikleri rivayet<br />
edilmektedir. Örneğin, 9. yy’da yaşayan Tell<br />
Mahreli Dionysius, Harranilerin insan <strong>kurban</strong>ı<br />
törenlerinden bahsetmektedir. Buna göre Harraniler,<br />
Harran dışında yer alan bir tapınakta<br />
yılda bir kez insan <strong>kurban</strong>ı töreni düzenlemektedirler<br />
(Chabot, 1895: 68vd). İbn Nedîm ’in<br />
Fihrist’inde de, Harranlıların korkunç insan<br />
<strong>kurban</strong>ı törenleri düzenledikleri anlatılır (Bkn.<br />
İbn Nedim, Fihrist, 323). Macritî de Harranlıların<br />
çocuk <strong>kurban</strong>larından bahseder ve onların<br />
bu törenleri kendilerine Hermes’in emrettiğini<br />
söylediklerini nakleder (Macritî, Ğâyetu’l-<br />
Hakîm, 225, 228). Bîrûnî ise Abdulmesih ibn<br />
İshak el-Kindi’den naklen, Harranilerin insan<br />
<strong>kurban</strong>ı törenleri açısından yörede meşhur olduklarını,<br />
ancak onların bu törenlerini yapmalarının<br />
İslâmi dönemde yasaklandığını belirtir<br />
(Biruni, The Chronology, 187).<br />
Bütün bu rivayetlere rağmen, çeşitli kadim topluluklarda<br />
uygulanan insan <strong>kurban</strong>ı törenlerine<br />
ilişkin anlatılara ihtiyatlı yaklaşmak gerekir.<br />
Zira, insan <strong>kurban</strong>ı törenlerine ilişkin anlatıların<br />
büyük kısmı, ilgili toplulukların kendi kaynaklarından<br />
farklı referanslara dayanmaktadır.<br />
Örneğin Harranlı paganların, insan <strong>kurban</strong>ı<br />
törenleri düzenlediklerine ilişkin rivayetlerin<br />
Müslüman veya Hıristiyan yazarlardan kaynaklandığı<br />
ve Müslümanlar ve Hıristiyanlarla<br />
paganistler ve paganizm arasında ciddi müca-<br />
delelerin olduğu bilinmektedir.<br />
3. Kurbanın amacı ve anlamı<br />
Birçok dinsel gelenekte <strong>kurban</strong> töreni çeşitli<br />
amaçlarla ifa edilir. Bu amaçlara geçmeden, öncelikle<br />
<strong>kurban</strong> törenlerinin, herkes tarafından<br />
yapılan bir tören olmadığını ve genellikle din<br />
adamlarınca ya da bu törenler için özel olarak<br />
yetiştirilmiş, ehil kişilerce idare edilip yapıldığını<br />
belirtmek gerekir. Kurban törenleri bu bağlamda,<br />
din adamları ya da <strong>kurban</strong> törenlerinde<br />
yetkili olan kişiler için bir kazanç kapısıdır.<br />
Kurban törenlerini yönetme hizmeti karşılığında,<br />
onlara bir ücret ödenmesi genel bir uygulamadır.<br />
Bu konuda birçok dini gelenekte benzer<br />
durumlara rastlanılır. Törenler genellikle tapınaklarda<br />
ifa edilir ve tören sonrası rahipler verdikleri<br />
hizmet karşılığı bir ücret alırlar. Örneğin<br />
Yahudi geleneğinde, <strong>kurban</strong> törenleri tapınakta<br />
rahiplerce yönetilen bir tören olarak ifa edilirdi.<br />
Benzer şekilde Hıristiyanlıkta, bir çeşit <strong>kurban</strong><br />
töreni olan Evharist ayini de kiliselerde rahipler<br />
tarafından idare edilir.<br />
Kurban ibadetinin en önemli amacı kutsal varlıkla<br />
irtibat kurmaktır. Bu vasıtayla ona tazimde<br />
bulunmanın, tapınmanın, onu yüceltmenin ve<br />
onunla yakınlaşmanın mümkün olduğu düşünülür.<br />
Kutsal varlığa ya da varlıklara <strong>kurban</strong><br />
sunulurken, kutsiyetin çeşitli özelliklerinin<br />
göz önünde bulundurulması gerekir. Bazı dinsel<br />
geleneklerde en üstün olduğu kabullenilen<br />
yüce varlığa doğrudan tazimde bulunmanın<br />
imkânsızlığına inanıldığından, ona doğrudan<br />
<strong>kurban</strong> sunmanın ya da <strong>kurban</strong> üzerine onun<br />
adını anmanın doğru olmadığı düşünülür. Örneğin<br />
Ortaçağ Harranlılarının, tanrılar panteonunun<br />
en tepesinde yer verdikleri yüce varlığa<br />
bu sunumlar doğrudan takdim edilmez, <strong>kurban</strong><br />
sunumu esnasında onun adı anılmazdı. Zira bu<br />
üstün varlık adeta, Eliade’nin deus otiesus olarak<br />
tanımladığı bir üstün güç olarak düşünülürdü.<br />
Ancak, kendisine doğrudan ulaşılamayan ve tapınılamayan<br />
bu üstün varlığın aracısı olan, diğer<br />
tanrısal varlıklara <strong>kurban</strong>lar sunulabilirdi. İbn<br />
Nedim’in görüşlerini rivayet ettiği Sarahsi’ye<br />
71