16.11.2012 Views

uluslararası kurban sempozyumu

uluslararası kurban sempozyumu

uluslararası kurban sempozyumu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bir Varoluş Düzeyi Olarak Kurban<br />

uzaklaşmış olur. Müslüman <strong>kurban</strong>ının özü<br />

budur ve böyle anlaşıldığında bunun sadece<br />

hayvan kesmekle sınırlı olmadığı görülür. Belki<br />

bir ritüel olarak <strong>kurban</strong>, Müslümanın hayat<br />

tarzını bütün olarak temsil eden bir sahnedir.<br />

Üstelik <strong>kurban</strong> böyle anlaşıldığında sadece<br />

Müslümanlara, hatta belli bir dine inananlara<br />

özgü olmadığı da görülür. Herkes tercih ettikleriyle<br />

bir yere yaklaşırken sınırsızca başka<br />

bir yerlere uzaklaşır. Yapılan bir eylemle ona<br />

alternatif olan bütün eylemler bir bakıma feda<br />

edilir. Bir eylemi yapmakla sayısız başka eylemlerin<br />

yapılmasından feragat edilmiş olur.<br />

Bu anlamda <strong>kurban</strong> aslında insan varoluşunun<br />

hiç kimsenin dışında kalamadığı bir<br />

düzeyidir. Herkes hayatı bir <strong>kurban</strong> ve uzaklaşma<br />

olarak yaşar. Önemli olan <strong>kurban</strong> eyleminde<br />

kimin neyi kıble olarak seçtiği, <strong>kurban</strong>ı<br />

ne adına uyguladığıdır. Bu çerçevede <strong>kurban</strong><br />

insan var oluşunun en temel düzeyidir. Eğer<br />

insan tercihlerinden ibaret ise insan eylemine<br />

bir <strong>kurban</strong> olarak bakılabilir. Müslümanın<br />

eylemlerinin yörüngesi iyilikler olarak düşünülebilir.<br />

Kurban sembolik yoğunluğu çok yüksek bir<br />

ibadet. Kur’an’ı Kerim’de bildirildiğine göre<br />

Allah’ın ne kana ne de ete ihtiyacı vardır.<br />

Kurbana ihtiyacı olan, yaklaşmakla dirilecek<br />

olan insandır. Ne etinin ne de kanının Allah’a<br />

ulaşmayacağı, ancak bu ibadetteki niyet ve<br />

takvanın çok daha önemli olduğu bildirilen<br />

<strong>kurban</strong>ın yine de emredilmiş olmasının hikmetleri<br />

çok derindir.<br />

Kurban, etkisini çoğu kez uygulayanlara bile<br />

açıkça hissettirmeden, kendiliğinden çalıştırır.<br />

İbadetin yapılmış olmasının kendiliğinden etkisi<br />

insanları birbirine yakınlaştırır. Kurbanın<br />

kelime anlamının yakınlaşma olması bu hikmetlerin<br />

sonsuz bereketine işaret ediyor. Neyin<br />

neye yakınlaşmasıdır bu? İnsanın Allah’a,<br />

insanın insana, ruhun bedene, gaybın şahadete,<br />

dünyanın ahirete, ölümün hayata, kim-<br />

liğin kimliğe, zenginin fakire, yaşlının gence,<br />

Türkün Kürde, Arabın Aceme yakınlaşması.<br />

Bütün bu yakınlaşmalar, <strong>kurban</strong> ibadetinin<br />

doğrudan veya dolaylı etkileri dolayısıyla fiilen<br />

yaşanmasına şahit olduklarımızdır. İnsanın<br />

kendisine bırakılsa, asla tercih etmeyebileceği<br />

bu yaklaşmalar, <strong>kurban</strong> ibadetiyle birlikte<br />

kendiliğinden gerçekleşen ve insanın hayrının<br />

bulunduğu sonuçlardır.<br />

Çalışma hayatımız, kimliklerimiz, özel hayatlarımız,<br />

hele modern hayatın uzmanlaşma<br />

tecrübeleri bizi böler, parçalar, ayırır. Herkesi<br />

kendi atomize dünyasında telef olma tehlikesine<br />

maruz bırakır. Oysa <strong>kurban</strong> bütün bu<br />

yalnızlıkları ve zararlı ayrılıkları aşmak üzere<br />

hediye edilmiş; hayatın içerdiği kaosa teklif<br />

edilmiş bir düzen, ihsan edilmiş bir inayettir.<br />

Kurbanı Bilmek<br />

Kurban, İnsanın yeryüzündeki yolculuğunda<br />

kaydedilmiş en çetin imtihandır. Bir imtihanın<br />

sonucunda insanın göze alabileceği en yüksek<br />

fedakârlık, buna karşılık alabileceği en yüksek<br />

ödüldür. İnsanın Allah’a yaklaşabildiği şerefli<br />

bir makam, bu fedakârlığın ödülüdür.<br />

İbrahim (a.s) ilahi işaretten “biricik oğlunu”<br />

<strong>kurban</strong> etmesi gerektiğini anlayınca, nasıl olsa<br />

bu işin sonucunda affedileceğini ve karşılığında<br />

bir koç ile ödüllendirileceğini asla bilmiyordu.<br />

Bunu biliyor olsaydı bu imtihan basit bir<br />

danışıklı oyun olurdu. Ne İsmail ne İbrahim<br />

bir mizansen peşinde değillerdi. O yüzden<br />

İbrahim’in <strong>kurban</strong> hadisesi tekrarı olmayan,<br />

biricik bir hadisedir. Bundan sonra hiç kimse<br />

koç umarak kendi oğlunu <strong>kurban</strong> etmeye kalkışmayacaktır.<br />

Dahası, zaten bundan sonra<br />

kimse oğlunu kendi elleriyle <strong>kurban</strong> etmeye<br />

kalkışmayacaktır.<br />

İbrahim’in destansı imtihanı, onu makamların<br />

en sevgilisine ulaştıran olay, o şekliyle sadece<br />

İbrahim’e nasip olmuştur. Sıradan insanların<br />

payına düşen onun ahdine sadık kalmaktır.<br />

145

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!