uluslararası kurban sempozyumu
uluslararası kurban sempozyumu
uluslararası kurban sempozyumu
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
112<br />
ULUSLARARASI KURBAN SEMPOZYUMU<br />
hakikat penceresinden irdelendiği Taha’nın<br />
Kitabı’nda, bu nedenle peygamberlerin evrensel<br />
mesajlarına sık sık göndermeler yapılır. Bu<br />
bağlamda,<br />
Selâm sana Zülküfül<br />
Selâm sana Yahya<br />
Selâm sana İsa<br />
Selâm sana Musa<br />
Selâm sana Süleyman<br />
Selâm sana Dâvud<br />
Selâm sana Yuşa<br />
Selâm sana Ahmed<br />
Selâm sana Muhammed<br />
Selâm sana Mustafa<br />
Mustafa selâm sana<br />
Ey seçilmiş seçilmiş<br />
Mustafa selâm sana<br />
Ey öğülmüş öğülmüş<br />
Muhammed selâm sana<br />
“Taha Sabır Kentinde/Çile”, Taha’nın Kitabı.<br />
örneğinde olduğu gibi, birçok peygamberin<br />
adının bir arada anılması, Karakoç’un şiirlerinde<br />
sıkça rastlanan tipik bir tutum olarak<br />
Taha’nın Kitabı’nda da söz konusudur. Hz.<br />
İbrahim’in ateşle imtihanının başka bir şekilde<br />
ifade edilmesinin örneği kabul edilebilecek,<br />
Ateşe söz geçiren neydi<br />
İbrahim’in etinde kemiğinde<br />
“Taha Sabır Kentinde/Kaçış ve Dönüş”,<br />
Taha’nın Kitabı.<br />
ifadesi, “ateş” imajı bağlamında, yüce yaratıcının<br />
emrine gönülden boyun eğiş, tevekkül,<br />
yaratıcının yardımının ancak yaratıcıyı “tanrı”<br />
kabul edenlerle olduğu, yaratılmış olanın<br />
“tanrılık” davasının boş bir iddiadan ibaret<br />
kalacağı gibi Hz. İbrahim’in peygamberliği ve<br />
eylemine yüklenebilecek daha pek çok anlamı<br />
çağrıştıran bir zenginliği barındırır 5 . “Çeşme-<br />
leri yosun bağlamış bir ülke” insanının “aydınlık<br />
yeryüzüne”, “bahar ülkesine” kavuşma<br />
arzusunun dile getirildiği Gül Muştusu’nun<br />
X. bölümünün,<br />
İbrahim’e mahsus<br />
Ateş hikmetini emmiş<br />
Emiş emmiş ve ezberlemiş<br />
ifadesindeki “ateş” ise artık, aklın öngörüleri<br />
yanında, aklın sınırlarını da aşan gerçekliği ile<br />
bir “hikmet”tir ve Hz. İbrahim’in eylemindeki<br />
yüceliği sembolize eder.<br />
Son olarak Karakoç’un şiirinde Hz. İbrahim’le<br />
ilgili örnekler arasında, Alınyazısı Saati kitabındaki<br />
ilk şiirin farklı bir yönü vardır. Bu<br />
şiirde, kutsal şehir Kudüs’ün tarihî anlamı ile<br />
yaşanılan çağdaki konumu karşılaştırılır ve<br />
tahmin edileceği gibi, sonuç, hüzün vericidir.<br />
Karakoç’un bu şiiri, sadece yazıldığı günlerin<br />
değil, günümüz Kudüs’ünün kahredici<br />
gerçekliğinin de bir belgesidir. Bu şiirde Hz.<br />
İbrahim’den söz edilmesi, Hz. İbrahim’in<br />
temsil ettiği medeniyet değerlerinden uzak<br />
kalışın, Kudüs’ü zulümle karşı karşıya getirmesi<br />
dolayısıyladır.<br />
Ve Kudüs şehri. Artık yer şehri, toprak şehri.<br />
Bakır yaprakların, çelik gövdelerin, acımasız yüreklerin.<br />
Demir köklerin, tunçtan ve uranyumdan dalların.<br />
Kurşundan çiçeklerin şehri.<br />
Gülle kusuyor ana rahmi<br />
Bomba parçalıyor beynini bebeğin.<br />
(…)<br />
Ve kim tarafından bütün bunlar<br />
Roma’nın, Babil’in, Asur’un ve Firavunların<br />
Ve nice milletlerin zulmünü görenler tarafından<br />
Zalime olan öcünü mazlûmdan almak<br />
Zalim olmak ve en zalim olmak<br />
Ve artık ne İbrahim ne Yakup ve ne Musa var<br />
Tersinden okunan Tevrat hükümleri<br />
Karaya boyanmış Mezmurlar