16.11.2012 Views

uluslararası kurban sempozyumu

uluslararası kurban sempozyumu

uluslararası kurban sempozyumu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Dinlerde Tanrıya Yakınlaşma Aracı Olarak Kurban<br />

rihte, Yahudi geleneğinde çeşitli vesilelerle yapılan<br />

<strong>kurban</strong> sunularının önemli rol oynadığı<br />

bilinmektedir. Bet Amikdaş olarak adlandırılan,<br />

Kudüs’teki tapınağın MS 70’te yıkılışına kadar,<br />

kanlı <strong>kurban</strong> törenleri yoğun şekilde icra edilmiş,<br />

tapınağın yıkılışı sonrası kanlı <strong>kurban</strong>ın yerini<br />

önemli ölçüde dua almıştır. Mabette yapılan<br />

<strong>kurban</strong> sunuları, başlıca 4 gruba ayrılmaktaydı.<br />

Bunlardan yakma <strong>kurban</strong>ını ifade eden ‘ola’<br />

doğum, belirli hastalıklar ve benzeri durumlar<br />

sonrası ifa edilirken, kesilerek belirli organları<br />

yakılan ve diğer etleri yenilerek tüketilen “şelamim”<br />

genelde barış ve esenlik amacıyla, ‘hatat’<br />

ve ‘aşam’ diye anılan <strong>kurban</strong>lar ise günahlara<br />

kefaret ve suçların bağışlanması amacıyla sunulurdu<br />

(Basalel, 2001, 2:340-341). Kefaret, şükran,<br />

günahların affı ve benzeri birçok amaçla<br />

Yahudilerce tapınakta sunulan <strong>kurban</strong>ların etleri,<br />

duruma göre ya töreni idare eden kohenlerce<br />

ya da <strong>kurban</strong>ı sunan kişilerce tüketilirdi. Fakat<br />

etlerin, elden geldiğince kısa zamanda bitirilmesine<br />

çalışılırdı. Yahudi geleneğinde, tapınaklarda<br />

çeşitli şekillerde yapılan <strong>kurban</strong> sunuları o<br />

kadar yaygın bir hâl almıştır ki, Hıristiyanlığın<br />

başlangıç dönemlerinde Nasuralar ve Esseniler<br />

gibi Yahudilik içerisinden neşet eden bazı mezhepler,<br />

Yahudilerin kanlı <strong>kurban</strong> törenlerine<br />

çeşitli eleştiriler getirmişlerdir (Bkn. Epiphanius,<br />

Panarion, I:43). Tapınakta sunulan <strong>kurban</strong>ların,<br />

özellikle de Fısıh (Passover) bayramında<br />

kesilen kuzunun kanları tapınağın kapılarına ve<br />

bazı bölümlerine serpilirdi (Maimaonides, The<br />

Guide for the Perplexed, 359). Tapınakta bulunan<br />

sunak taşı <strong>kurban</strong> seremonilerinde önemli<br />

bir işlev görürdü.<br />

Tapınakta sunulan <strong>kurban</strong>lardan başka, Yahudi<br />

geleneğinde günahların defedilmesi amacıyla<br />

sunulan ‘kaparot’ denilen bir uygulama da dikkati<br />

çekmektedir. Yom Kipur öncesi, bir kümes<br />

hayvanı kesilerek fakirlere verilir ve bununla<br />

günahkâr kişinin, günahlarının o hayvana geçtiğine<br />

inanılırdı.<br />

Yahudi geleneğinde kanlı <strong>kurban</strong> törenlerinde<br />

sunulan hayvanlar, 3 gruptan oluşmaktaydı.<br />

Tevratta Tanrı’ya yapılacak takdimelerin sığırdan,<br />

küçükbaş hayvanlardan ve kanatlı hayvanlardan<br />

olması istenir (Levililer 1:2). Bu bağlamda<br />

Yahudiler <strong>kurban</strong> ibadetlerinde sığır, erkek<br />

ve dişi koyun, erkek keçi, güvercin ve kumru<br />

takdimesinde bulunurlardı; ayrıca günahlarından<br />

arınmak ve sadaka amacıyla horoz da <strong>kurban</strong><br />

ederlerdi.<br />

Hz. İsa’nın yaşadığı dönemde, Yahudi restorasyon<br />

eskatolojisinde tövbe oldukça önemli bir<br />

fenomen olarak algılanmaktaydı. Bu bağlamda<br />

bir tövbe ritüeli olarak, <strong>kurban</strong>a önemli bir yer<br />

verilmekteydi. Hıristiyan geleneğine göre her ne<br />

kadar İsa Mesih, Yahudi restorasyon eskatolojisi<br />

geleneğini sürdürse de öğretilerinde, bu geleneğin<br />

bir yönü olan bütün İsrail’in <strong>kurban</strong> sunarak<br />

ve yasaya bağlı kalarak tövbe etmesi gereksinimini<br />

vurgulamadı. Ayrıca o, bütün kötüleri ya<br />

da günahkârları -davetine olumlu cevap vermek<br />

suretiyle- yaklaşan Tanrı krallığına dahil etmeyi<br />

vaat etti. İsa Mesih’in günahkârlara tövbe gerekmeksizin,<br />

yani <strong>kurban</strong> sunmaksızın ve hukuka<br />

bağlanmaksızın kurtuluş vaat etmesi, zamanın<br />

Yahudileri için kabul edilemez bir şey olarak algılandı<br />

(Sanders, 1995: 58–59).<br />

Dönemin benzeri diğer bazı akımları gibi, Yahudilikteki<br />

kanlı <strong>kurban</strong> törenine karşı çıkan<br />

Hıristiyanlık, Yeni Ahit geleneğinde çarmıh<br />

öğretisi ve İsa’nın Son Yemeği bağlamında <strong>kurban</strong><br />

ritüelini yeniden yorumlamıştır. Yeni Ahit<br />

metinlerinde, Pavlus’un yaşamına ilişkin bazı<br />

<strong>kurban</strong> hadiselerinden bahsedilir. Örneğin,<br />

misyon amacıyla Listra’ya gelen Barnaba ile<br />

Pavlus’un faaliyetleri ve gösterdikleri olağanüstülükler<br />

karşılığında, halkın <strong>kurban</strong> takdimesinde<br />

bulunmasına değinilir. Buna göre Listralı<br />

halk, Pavlus’la Barnaba’yı kendi yerel inançlarına<br />

ait tanrılar panteonundaki Zeus-Hermes<br />

ikilisine benzeterek Barnaba’yı Zeus, Pavlus’u<br />

ise Hermes’le özdeşleştirirler ve Zeus rahipleri<br />

onlar için <strong>kurban</strong> olarak sunulmak üzere<br />

boğalar ve çelenkler getirirler (Resullerin İşleri<br />

14:11-13). Bir başka rivayette de bizzat Pavlus<br />

tarafından tapınakta yapılan <strong>kurban</strong> sunusuna<br />

67

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!