uluslararası kurban sempozyumu
uluslararası kurban sempozyumu
uluslararası kurban sempozyumu
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kur’an’da Kurban ve Çeşitleri<br />
Kur-an’ı Kerim’de ise kimin <strong>kurban</strong> edilmek<br />
istendiği belirtilmemektedir. Esasen Kur-an’ı<br />
Kerim, dikkatleri nakledilen kıssadan alınacak<br />
ibrete yoğunlaştırmak için pek çok kıssasında<br />
mekân, zaman ve şahıs isimlerine yer vermez.<br />
Kıssada olaylar da yoğun değildir. Genelde<br />
tek olaydan söz edilir. Bu yönüyle Kur-an<br />
kıssalarını, edebi türler içerisinde kısa hikâye<br />
türüne benzetebiliriz.<br />
Müslüman alimlerden bazıları da <strong>kurban</strong> edilenin<br />
İshak olduğunu ileri sürmektedir. Ancak<br />
büyük çoğunluk onun İsmail olduğunda<br />
hem fikirdir.<br />
Yukarıda Tevrat’tan yaptığımız alıntıda, <strong>kurban</strong><br />
edilenin İshak olduğu açık bir şekilde<br />
belirtilmekle birlikte Tevrat’taki anlatımların<br />
tamamını göz önünde bulundurduğumuzda<br />
onun İsmail olduğu anlaşılmaktadır. Hatta<br />
onun İshak olduğunun tasrih edildiği ve<br />
az önce zikrettiğimiz alıntıdan bile <strong>kurban</strong><br />
edilenin İsmail olduğu sonucu çıkmaktadır.<br />
Çünkü o alıntıda “Tek ve yegâne sevdiğin oğlun”<br />
ifadesi geçmektedir. Kitap ehli de kabul<br />
eder ki Hz. İsmail, İshak’tan büyüktür. Hz.<br />
İbrahim’in tek evladı olduğunda İsmail vardı,<br />
İshak yoktu.<br />
Tevrat’ın Tekvin bölümündeki şu ifadeler de<br />
bunu göstermektedir:<br />
“Ve İbrahim’in zevcesi Sârâ’nın hiçbir çocuğu<br />
yoktu. O’nun Mısır’lı bir hizmetçisi vardı.<br />
Adı Hacer idi. Sârâ, İbrahim’e dedi ki; ‘Bak<br />
Allah beni çocuk sahibi olmaktan mahrum<br />
etmiştir. Onun için sen benim hizmetçinin<br />
yanına git. Belki böylece evimiz neş’e ile dolar.’<br />
Ve İbrahim Sârânın dediğini yaptı. Ve<br />
İbrahim Ken’an ülkesinde 10 seneden beri<br />
kalıyordu ve işte o sıralarda karısı Sârâ kendi<br />
hizmetçisini ona verdi ki onun karısı olsun.<br />
Ve o Hacer’in yanına gitti ve o hamile kaldı.”<br />
(Tekvin, 16:1-3)<br />
“Allah meleği, ona dedi ki: “Sen hamilesin<br />
ve sen bir erkek çocuğu dünyaya getireceksin,<br />
adını İsmail koy.” (Tekvin, 16:11)<br />
“İbrahim ve Hacer’den İsmail doğduğu zaman<br />
İbrahim 86 yaşındaydı.” (Tekvin, 16:16)<br />
“Ve Allah İbrahim’e dedi ki, senin karın olacak<br />
Sârâ’dan da sana bir erkek çocuk bahşedeceğim.<br />
Adını İshak koyarsın... O gelecek yıl<br />
aynı tarihte Sârâ’dan doğacaktır... O zaman<br />
İbrahim, oğlu İsmail’i ve evin diğer erkeklerini<br />
yanına aldı ve aynı gün Allah’ın emriyle<br />
onları sünnet etti. İbrahim 99 yaşında sünnet<br />
oldu. İsmail ise sünnet olduğu zaman 13 yaşındaydı.”<br />
(Tekvin: 17:15-25)<br />
“Ve oğlu İshak doğduğu zaman İbrahim 100<br />
yaşında idi.” (Tekvin, 21:5)<br />
Bu ifadelerde, Kitab-ı Mukaddes’in içine düştüğü<br />
çelişki kendiliğinden ortaya çıkıyor. Şöyle<br />
ki, 14 yaşına kadar Hz. İbrahim’den tek evladını<br />
<strong>kurban</strong> etmesi istemişse, o İsmail olmalıdır.<br />
Eğer Allah, Hz. İshak’ın <strong>kurban</strong> edilmesini<br />
istemişse, o zaman onun Hz. İbrahim’in<br />
tek evladı olduğunu söylemek yanlış olur.<br />
Müslüman alimlerin de bu konuda ihtilâf ettiklerine<br />
değinmiştik. Hatta bu konudaki hadisler<br />
de çelişkilidir. Ne var ki Kur’an-ı Kerim’in anlatımından<br />
dolaylı da olsa <strong>kurban</strong> edilenin İsmail<br />
olduğu anlaşılmaktadır. Şöyle ki:<br />
Saffât suresinde, Hz. İbrahim’in yurdunu terk<br />
ederken salih bir evlat için Allah’a dua ettiği<br />
ve kendisinin halim (uysal) bir evlatla müjdelendiği<br />
belirtilmektedir. (Ayet, 100-101).<br />
Ardından da onun rüyasından ve oğlunu <strong>kurban</strong><br />
etmesinden söz edilmektedir. Hz. İbrahim<br />
bu duasını evlatsız olduğu bir dönemde<br />
yapmış olmalıdır. Ayrıca, Kur-an’da İshak’tan<br />
söz edilirken onu alim olmakla nitelemektedir.<br />
(Hicr 15/53; Zâriyât 51/28). O hâlde<br />
halim olmakla nitelenen Hz. İsmail’dir. Hz.<br />
İsmail’in, onun büyük evladı olduğu İbrahim<br />
suresindeki şu ifadesinden de anlaşılmaktadır:<br />
47