12.07.2015 Views

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ - İlahiyat Fakültesi - Harran ...

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ - İlahiyat Fakültesi - Harran ...

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ - İlahiyat Fakültesi - Harran ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

174<strong>Harran</strong> Ü. Đlahiyat Fakültesi Dergisi, yıl: 13, sayı: 20, Temmuz-Aralık 2008ancak kendisine bildirilen bir vahiydir.” 1Bu noktada insanın peygamberimizin bildirdiklerine inanması ile duyduğuherhangi bir söze inanması arasında inanmanın mantığı açısından bir fark yoktur.Şöyle ki insan, günlük yaşamında birçok insanla karşılaşmakta ve bu görüşme vekonuşmalar esnasında birçok sözler duymakta ve bunların bir kısmına inanırkendiğer bir kısmına ise inanmamaktadır. Bu durum konuştuğu kişinin kendisindeoluşturduğu güvenle alakalı bir husustur. Öyle durumlar olur ki inanılmayacakderecede şaşırtıcı bir bilgi çok güvenilen bir insan tarafından getirilince inanılırken,çok daha basit bir konuda güvenilir olmayan bir insanın getirdiği bilgiye şüphe ileyaklaşılmaktadır. Demek ki inanmada bilginin niteliğinden daha çok bilgiyigetirenin güvenilirliği belirleyici olmaktadır.Gündelik hayatında kendisine gelen hemen hemen her habere inanan moderninsanın, hayatı boyunca bir kez bile güven problemi yaşatmamış Peygamberimizinbildirdiklerine inanmaması veya en azından şüpheyle bakması şaşılacak birhusustur.Daha hazin bir durum da şudur ki döneminde yaşayan insanlar,peygamberimizin şahsını yalancılıkla itham etmiyorlardı. Onlar peygamberimizininsanlara ulaştırdığı vahyin mahiyetine itiraz ediyorlar ve vahyin içeriğini kabulonlara zor geliyordu.“Ey Muhammed! Biz çok iyi biliyoruz ki söyledikleri elbette seni incitiyor.Onlar gerçekte seni yalanlamıyorlar; fakat o zalimler Allah’ın âyetlerini inadınainkâr ediyorlar.” 2Bu durum bize bilgi kaynağı olması bakımından vahyin ikinci kısmı olaraknitelediğimiz peygamberimiz tarafından bildirilen bilgilerin güvenilirliğinoktasında her hangi bir şüphe bulunmadığını ifade eder. AyettenPeygamberimizin zamanında yaşayan münkirlerin kendilerine ulaşan bilgiyigüvensizlik nedeniyle değil de mahiyeti itibarıyla reddettiklerini anlıyoruz.“Yoksa onu (Muhammed kendisi) uydurdu mu diyorlar? De ki: “Eğer doğrusöyleyenler iseniz, haydi siz de onun benzeri bir sûre getirin ve Allah’tan başka,çağırabileceğiniz kim varsa onları da yardıma çağırın. Hayır öyle değil. Onlar,ilmini kavrayamadıkları ve kendilerine yorumu gelmemiş olan bir şeyiyalanladılar. Kendilerinden öncekiler de (peygamberleri ve onlara indirilenkitapları) böyle yalanlamışlardı. Bak, o zalimlerin sonu nasıl oldu.” 31Necm suresi, 1-4. ayetler.2Enam suresi, 33. ayet.3Yunus suresi, 38-9. ayetler.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!