12.07.2015 Views

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ - İlahiyat Fakültesi - Harran ...

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ - İlahiyat Fakültesi - Harran ...

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ - İlahiyat Fakültesi - Harran ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

86<strong>Harran</strong> Ü. Đlahiyat Fakültesi Dergisi, yıl: 13, sayı: 20, Temmuz-Aralık 2008olduğunu, dolayısıyla Velid b. Ukbe gibi kimselerin sahabi olamayacağını belirtir. 1Tabiinden ravi Sellam b. Ebu Mutı’ın Eyyüb es Sahtiyaniye dediği gibi: “ Sana dinve dindarlığı konusunda güven vermeyen kimse, dinin kendisi ve kaynağı olanhadis üzerinde güven verir mi? 2Kuşkusuz sahabilerin sünnet bilgisi, rivayet ettikleri hadis sayısıyla orantılıdeğildir. Doğal olarak yaşama ihtiyacında olan ve İslam toplum hayatında rolleriolan sahabilerin meşguliyet ve görevleri birbirlerinden farklı olduğu gibi, kabiliyet,ilim, anlayış, kavrayış bakımından da aralarında farklılıklar bulunmaktadır. 3Bilindiği üzere meşhur İslam tarihi ve tabakat kitaplarında, isimleri ve hayattercemeleri tespit edilip verilen sahabi sayısı 10000’i geçmemektedir. Hadiskaynaklarında da rivayet sahibi 1300 civarında veya daha az sayıda sahabi olduğukaydedilir. Bunlardan 1000 kadarı ikişer, geride kalan 300 sahabiden, muksirundenilen yalnız yedi tanesi 1000 ve üzerinde, dört tanesinin 500 ile 1000 arasında,yirmi yedi kişinin 100’ün üzerinde hadis rivayet ettikleri düşünüldüğünde ancak38 sahabinin 100’ün üzerinde hadis ezberleyerek kendilerini bu ilme verdiklerianlaşılmaktadır. 4Rivayet sahibi bu sahabiler arasında da rivayet ettikleri hadislerde lafız-manave rivayet-dirayet ilişkisi açısından zahire önem ve öncelik tanıyan, sünnetianlamada lafızcı ve şekilci olan Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Amr, Ebu Hüreyre,Ebu Said el-Hudri ve Ebu Zerr el-Gıfari gibi sahabiler ile; hadisi anlamada Hz.Peygamber’in ne dediğinden ziyade ne demek istediğini araştıran, rivayetleriolduğu gibi kabul etmeyerek onların vürud sebeplerini, tarihi arka planlarınıdeğerlendirerek Resülüllah’ın sözlerindeki gayesini esas alan, hadisleri anlamadafıkhi yaklaşımlar sergileyen Hz. Aişe, dört halife Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, HzOsman, Hz. Ali, Abdullah b. Abbas ve Abdullah b. Mesud vb müctehid ve fakihsahabiler arasında anlayış ve temayül farkı bulunduğu görülmektedir. 5 Bu türfarklılıklar içinde olan, Hz. Peygamber’den ve birbirlerinden aldıkları hadislerineşreden, sonraki nesillere aktaran rivayet sahibi sahabilerin rivayetlerinde,hadislerin muhafazası için birbirlerinin hata ve yanılmalarını, eksik ve yanlışanlamalarını tenkit ettiklerini, birbirlerine ağır tenkit lafızları kullandıkları davakidir. Münekkit (tenkitci) sahabiler de denilen bu sahabilerin çeşitli vesilelerleyaptıkları tenkitlerinde kullandıkları ifadelerden bazıları şunlardır: “ahta’e” (hataetti), 6 “evheme (vehme düştü), 7 “nesiye ve ahtae” (yanıldı ve unuttu), 8 “vehime”1Sahavi, Fethü’l-müğıs, IV, 97; Şevkani, İrşadü’l-fuhul, 69.2Müslim, Mukaddime, I, 23.3Bağdadi, 265-273; Suyuti, II, 218-220.4Koçyiğit, Hadis Tarihi, 75-76; Aşık, 31.5Görmez, Mehmet, Sünnet ve Hadisin Anlaşılması ve Yorumlanmasında Metodoloji Sorunu, 46- 50; Erul, B.153-377; Ebu Reyye, 55- 57; Aşık, Nevzat, Sahabe ve Hadis Rivayeti, 180-193, 235-250.6Müslim, Cenaiz, 27 (I, 643).7Ebu Davut, Nikah, 46 (II, 619).8Malik, Cenaiz, 37 (I, 234); Müslim, Cenaiz, 27 (I, 643).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!