12.07.2015 Views

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ - İlahiyat Fakültesi - Harran ...

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ - İlahiyat Fakültesi - Harran ...

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ - İlahiyat Fakültesi - Harran ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

64<strong>Harran</strong> Ü. Đlahiyat Fakültesi Dergisi, yıl: 13, sayı: 20, Temmuz-Aralık 2008“Bizim şehirlerde kadının ne yapabileceği bilinmemektedir. Genelde kadınlarçocuk doğursun, kocalarına hizmet etsin diye alınır. Onların görevi, diğer işleriniyapmalarına engel olsa bile çocuğu doğurup emzirmek ve onunla ilgilenmektir.Çünkü görebildiğimiz kadarıyla bizim şehirlerin kadınları bunun dışındakiherhangi bir insani fazilete uygun değillerdir. Bu konumları ile onlar bitkilerebenzerler. Erkeklerin sırtında yüktürler ve şehrin fakir oluşunun nedenlerindenbiridirler.” 1Böylece İbn Rüşd, kadının toplumdaki yeri ve haklarını belirtmekle kadıneşitliği ve insanın insana saygısının en eski savunucularından biri olmanınonurunu taşımaktadır. 2İbn Rüşd’ün Kitâb es-Siyâse li Eflatun için yazdığı Telhîs onun Yunan siyasetfelsefesine geniş anlamda vakıf olduğunu ve bu felsefeyi detaylı olarak kavradığınıgösterir. Onun bu konudaki detaylı bilgisini Fârâbî dâhil bir benzerindebulamayız. İbn Rüşd, 570/1175 tarihinde telif ettiği, Telhîs Kitâb el-Hitâbe li Aristo,eseriyle Yunan siyaset felsefesine dair düşünceleri tekâmül etmiştir. Bu iki Telhîs,İslâm filozoflarının Yunan siyaset felsefesini bildiklerinin delildir. Özellikle de İbnRüşd, bu konuda diğer İslâm filozofları arasında temayüz ederek gerek yaşadığıdöneme ait gerekse öncesinde egemen olan siyasi yapıya dair -aradaki köklüfarklılığa rağmen- benzerlikler kurabilmiştir. 3Burada şu soru akla gelebilir: İbn Rüşd, Eflatun’un Devlet’i için Telhîs yazmayerine, neden ondan bağımsız, ahlak ve siyaset kuramına dair bu alanda telif eseryazmamıştır? Bir eseri şerh etme felsefî bir aktivite midir?Evet, zira şerh, İslâm düşünce tarihinde bir probleme çözüm bulma veya birmeseleyle ilgilenme noktasında en bariz ve en çok bilinen metotlardan biridir. Bunedenle şerh etme bir bilimdir ve zihinsel olarak geniş boyutta üzerindedüşünmeyi gerektirir ki, İbn Rüşd bunu yapmıştır. 4İbn Rüşd, Telhîs’e başlarken siyaset biliminin tanımıyla başlamıştır. Yalnız o,siyaset bilimini nazarî ilimlerle ilişkilendirirken Eflatun’un değil de Aristo’nunyöntemini benimsemiştir. Bilindiği gibi Aristo, ilimleri iki ana başlık altındasınıflandırmıştır. Bunlardan birincisi nazarî olup, amacı bilginin kendisidir.Bunlarda eğitim-öğretim ilimleri olan astronomi, aritmetik, geometri ve müzik iletabiat ilimleridir. İkincisi ise el-ilmu’l-medeni olup ahlak ve siyaset ilimlerindenmeydana gelmektedir. Ahlakın gayesi, kemâlâtı elde edebilmesi için bireyinhazırlanması ve yönetilmesidir. Siyasetin gayesi ise şehri erdemli hale getirebilmek1İbn Rüşd, Telhîsü’s-Siyâse li Eflâtûn, s. 126.2Gülnihâl Küken, Doğu-Batı Felsefi Etkileşiminde İbn Rüşd ve St. Thomas Aquinas FelsefeleriniKarşılaştırılması, İstanbul-1996, s. 54.3Hasan Mecîd el-Abîdî, s. 28.4Hasan Mecid el-Abidi, s. 29.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!