05.11.2012 Views

turkish phonology and morphology (türkçe ses ve b‹ç‹mb‹lg‹s‹)

turkish phonology and morphology (türkçe ses ve b‹ç‹mb‹lg‹s‹)

turkish phonology and morphology (türkçe ses ve b‹ç‹mb‹lg‹s‹)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“<br />

74<br />

Turkish Ali<strong>ve</strong><br />

Turkish Phonology <strong>and</strong> Morphology (Türkçe Ses <strong>ve</strong> Biçim Bilgisi)<br />

Read the following article written by Salah Birsel, <strong>and</strong><br />

then analyze the <strong>morphology</strong> of the underlined words<br />

in the text, i.e. the number of morphemes, their inflectional<br />

<strong>and</strong> derivational nature, the order of morphemes,<br />

etc. You might want to refer to a reliable Turkish<br />

dictionary to do this task.<br />

“Do¤ru Düflünce ‹plikleri<br />

Dostumu tan›mazs›n›z.<br />

Ama, dilinden düflürmedi¤i f›kray› bilirsiniz san›r›m.<br />

‹sterseniz bir de benden dinleyin:<br />

“Bir gemi batmak üzeredir. Daha do¤rusu, geminin teknesi<br />

denize gömülmüfl de, suyun yüzünde sadece mizan<br />

dire¤i kalm›fl. O da batt›, batacak. Dire¤e s›¤›nm›fl<br />

iki kifliden biri, arkadafl›na sorar: “Sen yüzme bilir misin?”<br />

Ötekinin <strong>ve</strong>rdi¤i karfl›l›k flu: “Neye sordun?”<br />

Bu, ölüm karfl›s›nda bile düflünce ç›kr›¤›n› iflletmesini<br />

beceremeyen bir insan›n ac›kl› konuflmas›d›r. Dostum<br />

bu f›kray› hem anlat›r, hem de kat›la kat›la güler.<br />

‹nsanlar bu türlü öykülerden, nedense çokça hofllan›rlar.<br />

Hofllan›rlar ya, s›ras› gelince, çene kavafl›¤›n›, sa¤a sola<br />

kofluflmay›, düflünmekten ye¤ tutarlar. Gerçi sonunda,<br />

ussuz bafllar›n›n cezas›n› ayaklar› çekmez de¤il. Ama gene<br />

de, bir sorunun nedenine inmeyi, bir ifle yönelmeden<br />

önce, iflin enini boyunu arfl›na vurmay› istemezler. Zorlar›na<br />

gider bu. Konfiçyüs “Eyleme geçmeden, iki kez<br />

düflünmek yeter” demifl. ‹nsanlar›n ifllerine bak›n, onlarda,<br />

uzun boylu düflünüldükten sonra ortaya konmufl ifl<br />

niteli¤i flöyle dursun, herhangi bir düflünce belirtisine bile<br />

güç raslars›n›z.<br />

Hofl, bir düflünce üzerinde, alabildi¤ine derinleflen,<br />

onun önünü, arkas›n›, yanlar›n› yoklayan bir insan›n,<br />

kimi zaman eyleme geçememek, boyuna düflünce alan›nda<br />

kalmak tehlikesiyle karfl›laflt›¤› da olur. Nedir,<br />

boyuna düflünüp az ifl ç›karan, ya da bütün bütüne p›san<br />

kifli, yapaca¤› fleyi, söyleyece¤i sözü tartmadan gerçeklefltiren<br />

kifliden daha sayg›de¤erdir.<br />

Düflünmek kolay de¤ildir.<br />

Düflünmek için genifl <strong>ve</strong> bofl zaman gerekir.<br />

Daha önemlisi, insan›n do¤ru düflünme gücü <strong>ve</strong> kurallar›na<br />

varabilmesidir. Ne var ki, düflünme gücü, düflünme<br />

kurallar› üzerinde insanlar›n anlay›fllar› biribirini<br />

tutmad›¤› gibi, bunlara eriflmek te, birtak›m rüzgarlar›<br />

gerektirmektedir.<br />

Voltaire, Frans›z Ansiklopedisi yazarlar›ndan D’Alembert’e<br />

yazd›¤› bir mektupta flöyle diyor:<br />

“Düflünce sözcü¤üne geldi¤iniz vakit, -ansiklopedidedoktorlar›n<br />

çocuk do¤urtmay› bilmedikleri gibi, düflünmenin<br />

de üstesinden gelemediklerini belirtmeye<br />

çal›flmal›s›n›z.”<br />

Burada Voltaire, doktorlara zekat keçisi gözüyle bakmaya<br />

pek düflkün olan Moliere’in tutumunu sürdürmekten<br />

baflka bir fley yapm›yor. Ama bu sözün gerisinde,<br />

do¤ru düflünme gücüne eriflen kiflilerin ne kadar az<br />

oldu¤u gerçe¤i de sakl›d›r.<br />

Peki do¤ru düflünce nedir?<br />

Bir baflka deyiflle, do¤ru düflünmenin kurallar› nelerdir?<br />

Buna, ilk a¤›zda, “nesnesine uyan düflüncenin do¤ru<br />

düflünce olaca¤›” karfl›l›¤› <strong>ve</strong>rilebilir.<br />

Gelgelelim, bu kez de karfl›m›za “Bir düflünce, nesnesine<br />

nas›l uyar?” sorusu ç›kacakt›r. Buna <strong>ve</strong>rilecek cevap<br />

ise bizi yeni sorularla karfl›lafl›racak, konuyu çözümlemeye<br />

de¤il, sadece çevresini çizmeye, ya da geniflletmeye<br />

götürecektir.<br />

Görülüyor ki, do¤ru düflünce kurallar›, güzellik gibi,<br />

sa¤duyu gibi elle tutulmaz, gözle görülmez fleyler örne-<br />

¤ince, hemencecik aç›klanabilecek bir öz tafl›m›yor.<br />

Aç›klanamayacak fleyleri aç›klamakta büyük bir ustal›k<br />

(buna hokkabazl›k da diyebiliriz) gösteren Carnegie’nin<br />

bile, buna bir çözüm biçimi bulabilece¤ini sanm›yorum.<br />

Hem, ifl bununla da bitmiyor.<br />

Do¤ru düflünce iplikleri ele geçirilse de, bu düflünmeyi<br />

gerçeklefltirecek bofl zaman, yirminci yüzy›l insanlar›n›n<br />

çok güçlükle ulaflabildikleri bir mutluluktur.<br />

Yirminci yüzy›l insanlar›, ifllerini, e¤lencelerini, sevgi <strong>ve</strong><br />

kinlerini, öylesine girintili ç›k›nt›l› bir diflliye kapt›rm›fllar<br />

ki, kendilerini, hiç mi hiç, ondan kurtaram›yorlar.<br />

Sinema, televizyon, dans, futbol maç›, sanat, bilim <strong>ve</strong><br />

teknik ad›n› tafl›yan alacal› bulacal› üfürükçü musluklar›ndan,<br />

bir tak›m bay›lt›c› gül ya¤lar› ak›tan bu diflli, insanlar›n<br />

zaman zaman çanaklar›n› doldurmaya yar›yor.<br />

Denilebilir ki, flimdilerin insan›, zaman›n› bofl geçirmeme<br />

s›tmas› içinde, flaflk›nl›ktan flaflk›nl›¤a sürüklenmektedir.<br />

Oysa, Amerikan düflünürü John Dewey bir yana, daha<br />

ilk ça¤da, Eflatun, bu bofl zaman›n gereklili¤ine parmak<br />

basm›flt›.<br />

Dostumun anlatt›¤› f›kraya, dostumun kendisi de gülebilir,<br />

baflkalar› da. Buna bir fley diyemem.<br />

Benim gördü¤üm, sa¤a sald›rsalar da, sola sald›rsalar<br />

da, kiflio¤ullar›n›n do¤ru düflünce ipliklerini bir türlü<br />

ele geçiremedikleridir. Ama f›kralar›n›n, yak›flt›rmalar›n›n<br />

ço¤u, do¤ru düflünmeyi beceremeyen insanlarla<br />

alay etmeye dayan›yor.”<br />

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!