12.03.2013 Views

10EP2Te

10EP2Te

10EP2Te

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Radikal Feminizm<br />

Delphy’nin fikirlerine geçmeden bir karikatür göstermek istiyorum<br />

size: Oğlan “Artık eve gelince yemeğim hazırlansın, çamaşırlarım<br />

yıkansın, söküğüm dikilsin istiyorum. Benimle evlenir<br />

misin Nurgül?” diyor. Nurgül ise “Ücrette anlaşırsak neden olmasın?”<br />

diyor. (Gülüşmeler) Christine Delphy özellikle ilk dönem<br />

çalışmalarında bunun neden komik olduğunu anlatmış; yaptığın<br />

bu işler için ücret isteyemiyorsun…<br />

Marksizm’den öğrendiğimiz çok temel bir ekonomi-politik<br />

bilgisi vererek sizi biraz sıkacağım. Kapital’i okumanızı tavsiye<br />

ederim, hepimiz kapitalizm altında yaşıyoruz. Ben Marksist değilim<br />

ama kapitalizmin nasıl işlediğini anlamak için çok faydalı bir<br />

eser. Çünkü kadınların da nasıl sömürüldüğünü anlamakta bize<br />

yol gösteriyor. Ona sabrım yok diyorsanız Ücret, Fiyat ve Kar diye<br />

bir broşürü vardır, artık ona da sabrınız olur, çok ince bir eserdir.<br />

Marksizm’in temel sorularından biri ile başlayalım: Bir şeyin değeri<br />

nasıl oluşturulur, fiyatı nasıl belirlenir? Diyelim şu bardağın<br />

fiyatını belirleyeceğiz. Ne var bunun içinde? Hammadde var değil<br />

mi? Yapıldığı fabrikanın amortismanı var. Bunu yapan işçinin<br />

aldığı ücret var. Şimdi tasarımcı parası da var, tasarım çok büyük<br />

bir şey oldu, artık hiçbir şey emek ürünü değil, tasarım ürünü.<br />

Ama bardağın fiyatı bunların hepsinin toplam maliyetinden daha<br />

fazla oluyor. Marx bu farka artık değer diyor. Yani birisi, bir yerde<br />

bir hammaddeden bir fabrikada şu bardağı oluşturuyor ve bu<br />

bardağın fiyatı fabrikanın değerinden, onun için ödenen ücretten,<br />

onun hammaddesinden, tasarımına verilmiş paradan, onun<br />

dükkâna ulaşması için harcanan paradan daha fazla ediyor. Peki,<br />

artı değeri kim alıyor? Fabrikanın sahibi, burjuvazi. Bunu mümkün<br />

kılan ve insanların itiraz etmemesine yol açan sisteme ne diyoruz?<br />

Kapitalizm. Sen gidiyorsun çalışıyorsun, bir de adam diyor<br />

ki ben sana iş veriyorum. Hâlbuki sen çalışmasan o kazanamayacak.<br />

Ve bu herkese son derece makul görünüyor. “Sağ olsun patron<br />

bize ekmek veriyor,” diyorlar. Aslında onu zengin eden üretim<br />

araçlarına sahip olması ve üretim araçlarına yatırdığı paradan da<br />

fazla para kazanabiliyor olması. Üretim araçlarının sahibi hepimizin<br />

gördüğü gibi yatların, katların da sahibi oluyor.<br />

İkinci bir şey daha var: her şey serbest piyasa. Bu ne demek?<br />

Yani neyden kâr ediliyorsa isteyen ona yatırım yapabiliyor.<br />

Dolayısıyla Louis Vuitton çanta sağlıktan daha kâr getiren bir şey<br />

olduğu için kimse sağlığa yatırım yapmıyor, herkes lüks çanta<br />

üretimine yatırım yapıyor. Kimin ne kadar çalışacağı, neyin üretileceği<br />

insanların ihtiyaçlarına göre belirlenmiyor. Bunu dediğin<br />

zaman “pis planlamacılar” diyorlar, nefret ediyorlar değil mi?<br />

Özgür, serbest piyasa aksın gitsin, kendi dengesini bulur deniyor<br />

ama ayakkabılar, balıklar çöpe atılıyor. Kadınlarsa evde çalışıyorlar,<br />

çalışıyorlar… Sonra? Bunun karşılığında ücret alıyor muyuz?<br />

Almıyoruz!<br />

Şimdi temel bir şey soralım: Bir kek düşünelim. Keki fabrikada<br />

üreten işçi olduğunuz zaman sömürülüyorsunuz, değil mi?<br />

Ama yaptığınız bu iş için ücret alıyorsunuz. Aynı keki evde yaptığımız<br />

zaman ücret almıyoruz. Ne oluyor? Kocamız, babamız, ailenin<br />

reisi her kimse bize bakıyor. Zenginse iyi bakıyor, iyi kalpliyse<br />

iyi bakıyor, fakirse ya da kötü kalpliyse sıkıntı çekiyoruz. Tabii<br />

ki bunu mümkün kılan bir sürü ideolojik aygıt da var. Çirkinsin,<br />

güzelsin, koca buldun mu, bulamadın mı gibi…<br />

Demek istediğim, kadınların ev içi emeğinin sömürüldüğünden<br />

ilk söz eden Christine Delphy değil; demin kıymetli görüşlerine<br />

yer vermeye çalıştığım Karl Marx da söz ediyor. İşçinin<br />

ücreti nasıl belirlenir, diye soruyor. Kapitalizmden önce biliyorsunuz,<br />

insanlar toprak sahiplerinin hizmetinde çalışıyorlardı. Bu<br />

çalışmalarının karşılığında da sahipleri ne verirse onu alıyorlardı,<br />

yani bir gelirleri yoktu. Ama kapitalist dönemde bu değişti.<br />

İnsanlar piyasada belirlenen bir ücret karşılığında çalışıyorlar ve<br />

bu işgücünün ertesi gün işe gelebilmesi, hayatını devam ettirebilmesi<br />

için yemek yemesi, çamaşırlarının yıkanması, ütüsünün<br />

yapılması lazım. Peki, bu işleri kimler yapıyor? Kadınlar!<br />

Karl Marx kadınların yaptığı bu işleri ne diye adlandırıyor:<br />

yeniden üretim. Neden üretim değil de yeniden üretim diye adlandırıyor?<br />

“Çünkü evde üretilen mal ve hizmet değişim değeri<br />

taşımaz, kullanım değeri taşır,” diyor. Değişim değeri ne demek?<br />

Marketten kek almak için on lira ödemeniz lazım, ama evde kek<br />

yaptığınız zaman daha ucuza geliyor. Niye evde daha ucuza geliyor?<br />

Bu kadar lokanta var niye kimse lokantada yemiyor, soralım.<br />

Niye hepimiz evde yiyoruz? Pratik zorlukları da var ama paramız<br />

yetmediği için. Niye paramız yetmiyor? Çünkü evde bedavaya yapıyoruz.<br />

İşin en önemli kısmının ücreti yok. Kim yapıyor yemekleri?<br />

Neredeyse tamamını kadınlar. İş hayatında evli kadın sevilmiyor<br />

değil mi? Çocuğu olur, çocuk yapar diye. Bekâr erkek tercih<br />

ediliyor mu? Tercih edilmiyor. Erkek evlensin, bir bakanı olsun<br />

deniliyor. Görüldüğü gibi iş hayatında kadınlar ve erkekler için bu<br />

tür ayrımcı, ikili bir durum var.<br />

Christine Delphy bir şeyin evde üretildiği zaman değişim<br />

değerinin olmadığı düşüncesine itiraz ediyor. Mesela bir hanede<br />

koyundan süt üretiyor olalım. Bu sütün bir kısmını kendimiz<br />

içiyoruz, bir kısmını satıyoruz. Sattığımız zaman bu bir değişim<br />

değeri üretiyor. Ama kadın ve çocuklar koyunları yetiştirdikleri<br />

için ücret alıyorlar mı? Hayır. Yine aile işletmesinin ücretsiz işgü-<br />

18 19

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!