12.03.2013 Views

10EP2Te

10EP2Te

10EP2Te

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Diziler nasıl yapılıyor/yazılıyor, nasıl okunuyor?<br />

Nükhet: Habertürk’te, bir feminist, bir senarist ve bir psikologun,<br />

“İffet” dizisindeki tecavüz sahnesi üzerine tartıştıkları bir program<br />

vardı, ben de telefonla bağlandım. Ankara’dan bir feminist<br />

de bağlandı, “Bu İffet’ten sonra aynı şekilde yedi tecavüz vakası<br />

oldu,” dedi. Yani bu tür sahneler doğrudan rol model alınıyor demek<br />

istedi, ama yedi diye rakam verdi, nereden biliyorsa.<br />

Feyza: Bu kötü örnek teşkil etme meselesine yapımcı ve senaristlerin<br />

verdikleri cevaplar var. “Biz halk neyi beğeniyorsa onu veriyoruz,<br />

beğenmiyorsa izlemesin,” diyor. Bu da aslında tam tersi<br />

şekilde, “Türkiye’de zaten böyle tecavüzler oluyor, biz de onlardan<br />

birini gösteriyoruz,” demek.<br />

İkinci eleştiri, biraz önce söylediğim, “Bizde böyle şeyler olmaz,<br />

bizim aile yapımız buna uygun değil, dolayısıyla bu hikâyeler<br />

gerçek hayatı anlatmıyor,” eleştirisi.<br />

Nükhet: Bu eleştiri Sümbül hikâyesinde oldu ama esas “Aşk-ı<br />

Memnu”daydı hatırlarsanız. Bihter’in kocasının yeğeniyle birlikte<br />

olması gibi durumlar bizde olmaz. Ensest yok zaten bu ülkede.<br />

Feyza: Buna karşın yayıncı “Siz yok diyorsunuz ama bunların<br />

hepsi gerçek hayatta var,” diyor. Üçüncü eleştiri ise, bu diziler<br />

“Gerçekçi değil,” demek. Yayıncı da buna karşılık diyor ki “Zaten<br />

bunun hepsi kurgu, gerçekçi olmak zorunda değil.” Bunun da en<br />

büyük örneği “Muhteşem Yüzyıl.” (Gülüşmeler)<br />

Nükhet: Senaristlerin bunlara cevapları, “Kişiler özdeşleşiyor<br />

mu, karakterle rol modeller oluyor mu?” şeklinde değil. Onlar,<br />

“Gerçekçidir, kurgudur, kurgu değildir,” gibi daha düz cevaplar<br />

veriyorlar.<br />

Feyza: Diziler ile ilgili ben daha muhafazakâr eleştiri örneklerine<br />

baktım. Yeni Şafak Gazetesi’nden Sema Karabıyık bir yazısında 2 ,<br />

“Çocuklar Duymasın” dizisindeki kahvehanenin duvarlarında<br />

mayolu kadın fotoğrafları olmasını eleştirmiş. Dizinin hem senaristi<br />

hem yapımcısı olan Birol Güven ise bu fotoğrafları hiç fark<br />

etmemiş ve bu yazıya cevaben de “Ben onları hiç fark etmedim,”<br />

diyor. “Onları muhtemelen sanat yönetmeni oraya koyuyor ve<br />

gerçek bir kahvehane havası olsun diye böyle yapıyoruz,” diye de<br />

ekliyor. Yeni Şafak Gazetesi’nde bunu yazan Sema Karabıyık da<br />

“Hayır, bunun gerçeğe uygun olması değil, bizim evlerimize kadar<br />

giren bir kahvehanenin, çocukların izlemesine uygun olarak kurgulanması<br />

gerekir,” diyor. Dolayısıyla, Birol Güven “Bu kahvehane<br />

Türkiye’de böyledir,” diyor, “Onun için biz gerçeği temsil ediyoruz,”<br />

sonra öbürü de diyor ki, “Hayır, gerçeği değil, doğru olanı<br />

2 Karabıyık, Sema , (29.03.2012), “Bizim Dizide Öyle Şey Olmaz!”, Yeni Şafak<br />

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/?t=29.03.2012&y=SemaKarabiyik<br />

temsil et.” Dolayısıyla bu eleştiriler birbirine konuşan eleştiriler.<br />

Aslında izleyen, izlemeyen herkes bu dizilerin ürettiği o konuşma<br />

alanında konuşuyor.<br />

Nükhet: Ben de mesela feminist sitelerdeki dizi eleştirilerine<br />

baktım, iş bölümümüz çok iyi değil mi? (Kahkahalar) Özellikle<br />

“Fatmagül’ün Suçu Ne” üzerine neler söylendiğine baktım. Mesela<br />

bir tanesi, “Fatmagül susarak tecavüzü kabul ediyor,” diyor.<br />

Dizinin tamamını izlemeden birkaç bölümüne bakıp “Bu diziler<br />

tecavüzü fanteziye dönüştürmüş vaziyetteler,” diyorlar. Gerçekten<br />

de baktığınız zaman geçtiğimiz kış Fatmagül’ün Suçu Ne, İffet ve<br />

“Koyu Kırmızı” diye üç tane dizi vardı ve bunlardan ikisinde (İffet<br />

ve Fatmagül) tecavüz konusu vardı. Koyu Kırmızı’da adam kadını<br />

para için kaçırıyor, muhtemelen hiçbiriniz seyretmemişinizdir.<br />

Özgü Namal oynuyordu ve kendini kaçıran adama âşık oluyordu.<br />

Bu dizilerden ikisinde kadınlar tecavüzcüsüne, birinde de kendini<br />

kaçıran adama âşık oluyorlar.<br />

Feministler bu diziler aracılığıyla tecavüzün fantezi haline<br />

dönüştürülmesini eleştiriyorlar. “Çok gerçekçi, çünkü bütün kasaba<br />

Fatmagül’e karşı dönüyor,” diyorlar, yani feminist eleştiri de<br />

aynı üslupla (gerçekçi mi değil mi, olan mı olması gereken mi?)<br />

dizileri eleştiriyor. Evet, kasaba Fatmagül’e karşı duruyor, bu gerçekçi<br />

ama olması gereken bu mu? “Fatmagül’e susup, oturmak<br />

düşüyor, otursun ağlasın mı Fatmagül?” diye eleştiriyorlar.<br />

Bir kere feministler de, köşe yazarları da bir diziyi baştan<br />

sonra izlemiyorlar; iki, üç bölüm izliyorlar, hâlbuki deminden beri<br />

anlattığımız şey nedir? Burada bir kurgu var, bir anlatı var. Orada<br />

anlatı zaten bir normun bozulması ve o normun bozulmasından<br />

sonra o normun yeniden nasıl kurulduğunu izleyerek biz buna<br />

bağlanıyoruz dedik. Yani norm olduğu gibi yeniden kurulabilir fakat<br />

değiştirilerek de yeniden kurulabilir ki bu çok zor. Dolayısıyla<br />

diziyi baştan sona izlemek lazım… Nitekim Fatmagül’ün Suçu<br />

Ne dizisi Fatmagül’ün “Benim hikâyem bitti ama N.Ç’ninki devam<br />

ediyor, Fethiye’de devam ediyor,” sözleriyle bitirildi. Fatmagül ilk<br />

sezonda ağladı, ikinci sezonda sadece konuştu. Devamlı konuştu,<br />

artık öyle susmak falan yok. Hatta sonunda hikâyesini bir gazeteciye<br />

anlatıp, kitap bile yaptı. Dolayısıyla bu dizileri baştan sona<br />

izlemeyen feministler veya Müslümanlar, hiç fark etmez, anlık<br />

bir sahneyi ele alıyorlar ve onun üstünden bir eleştiri getiriyorlar,<br />

hâlbuki kurgusu çok daha sabır isteyen ve daha karmaşık bir şey.<br />

“Dizinin bittiği yerde izleyici konuşmaya başlıyor”<br />

Nükhet: En büyük problem de bu rol model meselesi; insanlar<br />

484 485

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!