12.03.2013 Views

10EP2Te

10EP2Te

10EP2Te

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Seks İşçiliği ve Feminizm<br />

gibiler... İngiltere’de seks işçiliği hareketini biyolojik kadınlar üstleniyor.<br />

Dediğim gibi Batı’da durum biraz farklı.<br />

Esen: Haklar ve çalışma koşulları anladığım kadarıyla Türkiye’den<br />

çok daha iyi ama tam olarak ne hakları var?<br />

Şevval: Onların da dertleri bizimkilerle aynı: Abolitionist feministler.<br />

Orada güçlü bir lobi var, bunlarla savaşıyorlar; burada öyle<br />

güçlü bir lobi yok. İngiltere’deki durum da aynı Türkiye’deki gibi,<br />

seks işçiliği suçtur demiyor ama seks işçiliğiyle ilişkili yaptığın<br />

her fiili suç kapsamına alıyor. Farklı örnekler de var tabi, örneğin<br />

Almanya seks işçiliğini meslek kolu olarak tanımlıyor ya da bizim<br />

de çok doğru bulduğumuz Yeni Zelanda modeli var; seks işçiliğini,<br />

meslek kolu olarak tanımlıyor; seks işçilerinin de sağlığının ve<br />

iyilik hallerinin en az toplumun geneli gibi olmasını öngören bir<br />

sistem var. Bir de çok eleştirdiğimiz İsveç modeli var. İsveç seks satın<br />

almayı suç kabul ediyor, üstelik seks satanı mağdur ilan edip,<br />

rehabilitasyona gönderiyor. “Sen muhakkak bir şekilde travma<br />

görmüşsündür, ya uyuşturucu kullanmışsındır, ya ailen sorunludur<br />

ya da akli dengen yerinde değildir,” diye karar verip, istesen de<br />

istemesen de seni rehabilitasyona gönderiyor. Adamı da “Sen parayla<br />

tecavüz satın aldın,” diye hapse atıyor. Bu uygulamalar seks<br />

işçiliğini bitiriyor mu? Hayır, bu da bitirmiyor, seks işçiliğini yer<br />

altına itiyor. Yer altında kadınlar çok daha korunmasız, kötü, karanlık<br />

ve berbat koşullarda çalışmaya devam ediyorlar.<br />

Ben İsveç’e gittim, orada tesadüfen bir kadın bana şöyle bir<br />

şey anlattı. Biz hırsızlığın ve adam öldürmenin lanetlendiği bir<br />

dünyaya doğuyoruz. Yıllar evvel hırsızlık lanetlenmiş, kötülenmiş,<br />

bunun iyi olmadığına karar verilmiş ve biz öyle bir bilinçle<br />

büyüyoruz. Toplumumuzda bu böyle… İsveçliler de diyorlar ki<br />

“Şimdi sancılı bir dönemden geçiyoruz ama yirmi yıl sonra doğacak<br />

çocuklar seks satın almanın çoktan lanetlenmiş ve kötü olduğu<br />

bir dünyaya doğacaklar ve bu bilgiyle büyüyecekler. Dolayısıyla<br />

seks satın almak, seks için para ödemek aynı hırsızlık ya da adam<br />

öldürmek gibi uzak durulması gereken davranışlar arasında yer<br />

alacak,” diyorlar. Ama o arada ölen, sömürülen kadınları düşünmüyorlar.<br />

Katılımcı (g): Hollanda’daki durum da benim çok ilgimi çekmişti.<br />

Gittiniz mi bilmiyorum, seks işçileri toplumsal yaşamın tam<br />

ortasında camekân bölmelerin içindeler, insanlar orada pazarlık<br />

yapıyorlar. Devlet orada bunu daha mı iyi düzenlemiş?<br />

Şevval: Kesinlikle. Zaten Seks İşçiliği Evrensel Beyannamesi’nde<br />

“Porno yıldızlığı, porno yapımcılığı, erotik dans, erotik masaj,<br />

kucak dansçılığı seks işçiliği sektörü içinde değerlendirilmelidir<br />

ve meslek kolu olarak tanınmalıdır. Ancak bu şekilde demokra-<br />

tik haklara sahip olabilecekler, iyilik halleri daha düzgün olacak,<br />

daha sağlıklı olacaklardır,” deniliyor.<br />

Katılımcı (h):Her şeyin alınıp, satılması bu piyasa ekonomisinde<br />

çok normal, hatta üretmek, tüketmek, satmak kutsal. Vergi alacak<br />

devlet, ama neden bunu reddiyor? Bizim ülkemizde dini ya<br />

da ahlâki, geleneksel değerler yüzünden denilebilir ama neden<br />

Avrupa ülkelerinde de kabul görmüyor? Neden devletler para kazanacakları<br />

bir iş kolunu yok etmeye çalışıyorlar?<br />

Şevval: Bizde İslamiyet var belki ama arkadaşlar Batı’da da Papa<br />

var. Papa da Katolik kilisesi de bu işe bayılmıyor…<br />

Katılımcı (h): Her şeyin cinsellik üzerine kurulu olduğu bu sistemde<br />

işlerin yürüyebilmesi için cinselliğin karalanması gerektiğinden<br />

belki de.<br />

Şevval: Belki de.<br />

Katılımcı(h): Çok tuhaf bir şey. Oysa bu sistemde her şeyi satarsın...<br />

Özlem: İkiyüzlü bir ahlak hikâyesi var.<br />

Katılımcı (h): Belki de her şeyi sarsacak diye korkuyorlar.<br />

Özlem: Evet, aynen öyle... O ikiyüzlü ahlak ve bununla bağlantılı<br />

şekilde bu işin yer altına itilmesi ile ilgili olarak tamamen kendi<br />

gözlem ve deneyimlerimden yola çıkarak bir şey söylemek istiyorum:<br />

Seks işçiliğini iş olarak kabul ettiğiniz anda bu işi yapanları<br />

da özne olarak kabul etmek zorundasınız. Kadınları özne olarak<br />

kabul etmemek, Şevval’in az önce söylediği gibi vajinayla ilgili her<br />

şey tehlikeli görüldüğü için bunu ne kabul etmek, ne de yok etmek<br />

istiyorlar; ancak onu görünmez kılmak üzerinden ilişki kuruyorlar.<br />

Bunu görünmez kıldığı müddetçe de bununla ilgi yapılabilecek<br />

mücadelenin de önünü kesmiş oluyor. Çünkü insanları<br />

ölmekle yaşamak arasındaki o çizgide bıraktığın zaman her şey<br />

önemsizleşiyor ve geriye kalan sadece hayatta kalma mücadelesi<br />

oluyor.<br />

Hatice: Aynı zamanda devlet böylece toplumun ahlakını da korumuş<br />

oluyor. Cinselliği kadınlar üzerinden bir yandan annelik gibi<br />

rollerle kutsuyor, bir yandan da seks işçiliği gibi alanlarda kullanarak<br />

sömürü malzemesi haline getiriyor.<br />

Özlem: Bir de Türkiye’de ve başka birçok ülkede de olan makbul<br />

vatandaş olma hikâyesi var. İnsan haklarını da bu anlamada çok<br />

beyaz bir yerden okuyabilirsin. Düzgün bir işe, belli bir statüye<br />

sahipsen devletle kurduğun vatandaşlık sözleşmesi dahilinde bütün<br />

mekanizmalar sana açıktır ama beyaz değilsen, mülteciysen<br />

“hak”lardan mahrumsundur. Hak ya da insanca yaşamakla ilgili<br />

mekanizmalara ne kadar ulaşabildiğin devletin makbul vatandaş<br />

tanımına ne kadar uyduğun ile ilgili. Seks işçileri de bu tanıma<br />

248 249

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!