10.03.2014 Views

2.2. organik tarım - ITO

2.2. organik tarım - ITO

2.2. organik tarım - ITO

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

karşısında durumlarını, davranışlarını ve tercihlerini gözden geçirmek<br />

zorunda kalmışlardır. Geçmişte <strong>tarım</strong>sal üretimin hedefi, beslenme sorununu<br />

çözmek amacıyla yüksek verim ve yüksek üretim olmuştur. Kalite kavramı<br />

daha sonra gelmiştir. Böylece, "direkt" girdilerin ve çevre ekonomisiyle ilgili<br />

dolaylı değişik işletme şekil ve büyüklüklerinde organize olabilen, rekabet<br />

gücü yüksek, piyasa isteklerine yönelik, doğal dengeleri bozmayan, bu işi<br />

yapanlara mutluluk veren, toplumun saygı duyduğu bir <strong>tarım</strong>sal yapı ve<br />

çalışma ortamı olarak <strong>organik</strong> <strong>tarım</strong> belirmektedir. Bu nedenle çevreyle<br />

uyum ve girdileri azaltıcı <strong>tarım</strong>sal üretim modelindeki üretim masraflarının<br />

sürekli olarak ekonomik ve <strong>organik</strong> süzgeçlerinden geçirilerek tartışılması<br />

gerekir.<br />

Ancak <strong>organik</strong> <strong>tarım</strong> kavramının doğuş, gelişme ve yaygınlaşması<br />

incelendiğinde Avrupa'daki olgu ile Türkiye'deki durum arasında önemli<br />

farklar bulunduğu görülmektedir. Örneğin, Almanya'da ekolojik <strong>tarım</strong>ın<br />

geçmişine bakıldığında, yüzyılın başında bazı duyarlı çiftçilerin kendi<br />

inisiyatifleriyle nispeten az sayıdaki tüketiciye Bio-ürün pazarladıkları<br />

görülmektedir. 1989/90 Avrupa Topluluğu Tarımın Ekstansifleşmesi<br />

Programı çerçevesinde ise, <strong>organik</strong> <strong>tarım</strong>ın finansal olarak destelendiği<br />

bilinmektedir. Değişik koşullara göre 5 yıllık geçiş döneminde, Almanya'da<br />

yılda 300-510 DM/ha destek yapılmıştır. Daha sonra, <strong>organik</strong> <strong>tarım</strong>a geçişin<br />

yanı sıra, <strong>organik</strong> üretim biçiminde kalış da desteklenmiştir. 1970/88<br />

arasında yılda yaklaşık 115 işletme ekolojik <strong>tarım</strong>a geçerken, bu finansal<br />

destek nedeniyle 1990'da 2500 dolayında işletme <strong>organik</strong> <strong>tarım</strong>a geçiş<br />

yapmıştır. Özetle ifade edilirse Almanya'da <strong>organik</strong> <strong>tarım</strong>a geçişin 2 temel<br />

dayanağı vardır:<br />

• Doğal kaynakların korunması ve muhafaza edilmesi bakımından "Organik<br />

Tarım" gerçekçi bir alternatif olarak görülmüştür.<br />

• Organik <strong>tarım</strong> 1989'dan beri AT (Avrupa Topluluğu) tarafından çok ciddi<br />

bir şekilde finansal olarak desteklenmektedir.<br />

Bütün bunlara karşılık Türkiye'de ekolojik <strong>tarım</strong>ın gündeme gelmesi ise,<br />

artan dış talebe karşı ithalatçı ve ihracatçıların bir reaksiyonu şeklinde<br />

olmuştur. Organik <strong>tarım</strong>dan başlangıcından bugüne bir çeyrek asır (25 yıl)<br />

geçmesine rağmen büyük ve düzenli bir iç Pazar doğmamıştır. Çiftçilerin<br />

ilgisi, "Organik Tarım" fikrinin dışında, daha fazla gelir sağlama amacına<br />

yöneliktir. Almanya'nın aksine Türkiye'de <strong>organik</strong> <strong>tarım</strong> finansal olarak<br />

desteklenmemektedir. Devlet de bunu önce, çiftçiye ek gelir olarak görmüş,<br />

sonra ihracak artışı olarak değerlendirmiştir. Özetle vurgulanırsa, Türkiye'de<br />

<strong>organik</strong> <strong>tarım</strong>ın başlaması:<br />

290

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!