You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
varsayımlar, amacına yönelen aktif bir izleyiciyi; bireysel eğilimler, sosyal etkileşim ve çevresel<br />
faktörlerden kaynaklanan kitle iletişim araçlarını kullanım beklentilerini ve birey tarafından yapılan<br />
iletişim aracı seçimini içermektedir.<br />
Deneysel yöntem, kullanımlar ve doyumlar araştırmalarında yaygın biçimde kullanılmamaktadır. Bu<br />
yöntemi kullanan araştırmacılar, deneye katılan kişilerin motivasyonlarını yönlendirir ve onların kitle<br />
iletişim araçlarını tüketimlerindeki farklılıkları ölçerler. Örneğin Bryant ve Zillmann, araştırmalarında<br />
deneklerini bir sıkıntı ya da gerginlik durumuna sokmuşlar ve sonra da onlardan rahatlatıcı ve uyarıcı<br />
televizyon programları arasında bir seçim yapmalarını istemişlerdir. Gergin denekler daha yatıştırıcı<br />
programları, sıkılan denekler ise heyecanlandırıcı olanları izlemeyi seçmişlerdir.<br />
Bir başka araştırmada ise denekler, güncel konularla ilgili dergilerin bulunduğu bir salona<br />
oturtulmuşlardır. Bir grup özneye bir süre sonra Pakistan’daki durum konusunda kendilerine test<br />
uygulanacağı; ikinci bir gruba ise Pakistan’a ABD askeri yardımı hakkında bir kompozisyon<br />
yazmalarının isteneceği söylenmiştir. Kontrol grubuna ise hiçbir özel yönerge verilmemiştir. Tahmin<br />
edilebileceği gibi test ve kompozisyon koşullarındaki özneler dergilerin kullanımını kontrol<br />
grubundakilerden daha fazla artırmışlardır. Bu gruplardaki deneklerin dergilerden hatırladıkları<br />
enformasyon tipi de birbirinden farklı olmuştur. Benzer deneyler, farklı bilişsel ve duygusal durumların<br />
çeşitli gereksinimleri gidermek için medya kullanımını kolaylaştırdığını ortaya çıkarmıştır.<br />
Kullanımlar ve Doyumlar’ın Sorunlu Yanları<br />
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı, iletişim alanında çok ilgi gören ve yaygın olarak kullanılan bir<br />
kuramsal çerçeve sunmasına karşın ciddi eleştirilere de maruz kalmıştır. Bu eleştiriler yaklaşımın içerdiği<br />
ideolojik imalar yanında araştırma tasarımındaki sorunlarla ilgilidir.<br />
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımında izleyicinin iletişim süreci içinde aktif olarak<br />
konumlandırılması bir anlamda eleştirel medya kuramlarına karşı savunma platformu oluşturmaktadır.<br />
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımında, medyadan çok izleyici performansı masaya yatırılarak medyanın<br />
yarattığı toplumsal olumsuzluklar hafifletilmeye çalışılmaktadır. İzleyici kendi etkisini kendi seçtiği<br />
zaman, bu seçimin sonuçlarından kendisi sorumludur. Başka bir deyişle, kitle iletişimcileri<br />
gönderdiklerinin içeriği ve etkisi nedenleriyle eleştirmek haksızlık olacaktır. Dolayısıyla kitle iletişim<br />
örgütleri ve çalışanları hiçbir şeyden sorumlu tutulamaz. Çünkü izleyici izlememek, başka kanalı ya da<br />
kaynağı seçmek özgürlüğüne sahiptir.<br />
Kuramcılar, kendilerini sorumluluktan kurtaran bu yaklaşımı, iletişim politikalarının merkezine<br />
alırlar. Bu politika “halka istediği verme” olarak özetlenebilir.<br />
Kullanımlar ve doyumlar kuramcıları aktif ve bilinçli seçimi abartma eğilimindedirler. Oysa medya<br />
tüketimi çoğu zaman özgür seçimin ürünü değildir; çoğu zaman dayatılmıştır.<br />
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı “kaba hazcılıkla” da eleştirilmektedir. Sosyo-kültürel bağlamı<br />
ihmal etmekte, bireyci ve psikolojiyi ön plana koyan bir duruş sergilemektedir. Bireysel psikolojik ve<br />
kişilik etkenlerini ön plana çıkarmış, toplumsal yorumları arka plana itmiştir. Yaklaşım, bu yönüyle<br />
kişilerin var olan toplumsal yapı içinde biçimlendiğini göz ardı ederek statükoyu korumaya yaramaktadır.<br />
Kullanımlar ve doyumların işlevselci vurguları siyasi olarak tutucudur: Eğer insanların herhangi bir<br />
medya kullanımından her zaman bazı doyumlar sağlayacağı düşüncesinde ısrar edersek, kitle iletişim<br />
araçlarının sürekli güncel olarak ne sunduğunu umursamayan, halinden memnun ve eleştirel olmayan bir<br />
duruşu benimseyebiliriz.<br />
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımında enformasyonla doyumun amacı arasında da çelişki vardır.<br />
Yaklaşım, kişinin önceden bilmediği bir şey ile nasıl doyuma ulaşabileceğini açıklayamaz. Ayrıca,<br />
kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı izleyicinin ne dereceye kadar aktif olduğunu açıklayamaz. Bunun<br />
yanında, iletişim sürecindeki diğer ögelerin (gönderici/kaynak, iletişim örgütleri) önemini de görmezden<br />
gelir.<br />
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımına yöneltilen bir başka eleştiri, toplumsal ögeleri göz ardı<br />
etmesidir. Bu yaklaşım, kişilerin kitle iletişim araçlarını diğer olanaklara tercih edip kullanmalarının<br />
96