You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
• Bireysel Nitelikler ve Deneyimler: Medyayı takip edenlerin yaş, cinsiyet, eğitim, gelir ve meslek<br />
grupları gibi bireysel nitelikleri yansıtan sosyo-ekonomik yapıları, medya içeriklerine yönelik<br />
olarak daha fazla ilgi duyulan konuların farklılaşmasını beraberinde getirmektedir. Gençlerle<br />
yaşlıların, erkeklerle kadınların ya da öğrencilerle çalışanların ilgi duydukları özel konular<br />
olduğu açıktır. Örneğin eğitim durumu medyanın gündem belirleme etkisini azaltan bir unsur<br />
olarak dikkati çekmektedir. Eğitim düzeyi yükseldikçe bireylerin alternatif enformasyon<br />
kaynaklarına başvurma oranı da yükselmektedir. Bireylerin siyasal tutumları da medya<br />
seçimlerini ve dolayısıyla medya etkilerini belirlemektedir. Bir diğer unsur da deneyimdir. Bir<br />
kişinin bir konuya olan yakınlığı; örneğin işsiz olması ya da yakın bir arkadaşını bir hastalık<br />
nedeniyle yitirmesi, o konu hakkında deneyim kazanma yollarından birisidir. Bu türde kişisel<br />
deneyimler, medyanın neyin önemli olduğuna ilişkin belirleyiciliğini hükümsüz bırakmakta ve o<br />
konuya karşı bireyi duyarlılaştırabilmektedir.<br />
• Medya Etkilerine Maruz Kalma Derecesi: Medyanın gündem belirleme etkisinin<br />
gerçekleşebilmesinin önkoşulu izleyenlerin medya içeriğine açık olmasıdır. Ancak medyayı<br />
takip etmeyenlerin de diğer medya takipçileri ile yaptıkları bireyler arası iletişimle bu açıklarını<br />
kapattıkları söylenebilir. İnsanlar, düzenli olarak medyayı takip etmeseler de medya<br />
içeriklerinden haberdar olmaktadırlar.<br />
• Mesajın Tekrarlanması: Kamu gündemi çalışmalarında sorulan önemli sorulardan birisi<br />
medyanın bir konunun önemliliğini kamuya nasıl ilettiğidir. Bu soruya verilen en temel yanıt,<br />
konunun sürekli tekrarlanmasıyla söz konusu iletimin gerçekleştiğidir. Tekrarlama sayesinde<br />
kamuya herhangi bir konunun önemliliğinin işaretleri verilerek bu konuda medyada sürekli<br />
yinelenen mesajın biriken etkisi aracılığıyla kamu gündemi etkilenmektedir.<br />
• Yönelim Gereksinimi: McCombs ve Shaw, 1972 Amerikan Başkanlık Seçimlerine ilişkin<br />
çalışmalarında ele aldıkları kişisel niteliklerin gündem belirleme etkisi üzerindeki rolü<br />
konusunda medyaya maruz kalmada üç önemli unsurdan söz etmektedirler: Birincisi, seçmenin<br />
ilgi düzeyi, eş deyişle seçmenlerin medyada dile getirilen sorunun kendileri için önemli<br />
olduklarını düşündüklerine bu soruna daha fazla ilgi göstermeleri; ikincisi, seçmenlerin sahip<br />
oldukları bilgilerdeki belirsizlik derecesi, eş deyişle bilgi edinme gereksinimleri ve üçüncüsü de<br />
gerekli bilgileri edinmede gösterilecek çabanın miktarıdır. Bilim insanları ilk iki unsuru<br />
yönlendirme gereksinimi olarak nitelemişlerdir. Bu gereksinimin büyüklüğü medyaya gösterilen<br />
dikkati ve dolayısıyla medyanın gündem belirleme etkisini artırmaktadır. Müdahaleci<br />
değişkenlerin gerekçeleri konusunda Weaver ise izleyenlerin bilgisel çevrelerini anlamak ve<br />
kontrol etmek için uyum gereksinimi içinde bulunmalarına işaret etmiştir. Birey; eğer bir konu<br />
hakkında yüksek belirsizliğe sahipse, o konu hakkında uyum sağlayabilmek için yüksek iletişim<br />
gereksinmesi duyacak ve bu da bireylerin belirsizliklerini karşılayabilecek olan medyanın<br />
bilgilerini daha çok araması anlamına gelecektir. Sonuçta medyaya maruz kalma etkisi; eş<br />
deyişle gazete okuma, televizyon izleme, radyo dinleme süresi artacak ve daha fazla gündem<br />
belirleme etkisi görülecektir.<br />
• Kaynağın Güvenilirliği: Milburn ve diğerleri çalışmalarında, medyada verilen haberlerin<br />
doğruluğuna inanılması durumunda haberlerin, izleyicinin siyasal düşüncelerinin karmaşıklık<br />
düzeyi üzerinde oldukça etkili olduğunu belirlemişlerdir. Bu türdeki çalışmalarda anahtar soru<br />
medyanın gerçeği yansıttığına halkın ne ölçüde inandığıdır. Ancak bu noktada “güvenilirlik ve<br />
inanılırlık” arasında önemli bir çizgi çekilmektedir. Medyayı güvenilir bulanlar medya<br />
içeriklerine de bağımlı olma eğilimindedirler. Güvenilirliğin derecesi bireylerin medyayı bilgi<br />
kaynağı olarak kullanma oranlarını etkilemektedir. Dolayısıyla medyayı güvenilir bulanlar daha<br />
fazla medya içeriklerine maruz kalmaktadırlar.<br />
• Bireylerarası İletişim: En çok üzerinde durulan noktalardan birisi de bir konu hakkında yapılan<br />
bireyler arası tartışmalardır. Örneğin Illinois seçimleri üzerine Ekim 1990’da yaptıkları<br />
çalışmada Wanta ve Hu, medyanın kamu gündemini oluşturması etkisinin bireyler, medyanın<br />
daha önceden belirttiği konular üzerinde sohbet ettiklerinde kuvvetlenmekte olduğunu<br />
belirlemişlerdir. Ayrıca bireyler arası iletişimin, medyanın gündem belirleme etkisini diğer<br />
konular hakkında konuşulduğunda kestiği de kanıtlanmıştır.<br />
• Haber Eleyiciler: Hedef kitlenin beklentileri doğrultusunda, haber eleyicilerin seçtiği belirli<br />
haberlerle, medya gündeminin oluşturulması, bilim insanlarına göre çok yavaş ve uzun dönemli<br />
bir süreci gerektirmektedir. Buna karşın medya gündeminin kamu gündemi üzerinde belirli<br />
72