Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
zamanda endüstrilerin çıkarlarına uygun yönetimsel karar verme ve pazarlama bilgileri sağlayan ve pazar<br />
için dağılım ve yönelim (trend) istatistikleri sunan bir yapıya dönüşmüştür. Ekonomik ve siyasal güçlerin<br />
desteklemesiyle kısa zamanda araştırmalarda egemenlik kurmuştur. Lazarsfeld ve arkadaşlarının<br />
çalışmaları iletişimde iletişimin klasikleri olarak bilinir.<br />
Gerçi Türkiye’de o zamanlar akademik denebilecek sistemli bir çalışma gelişmemişti; fakat “Son<br />
Posta” gazetesinde 1936 sonbaharında “Büyük sineme anketimiz” diye sunulan bir “dizi yazı” “doktor ve<br />
sinema” başlığı altında doktorlara açık uçlu sorulardan oluşan anket uygulamıştır. Fakat uygulama bir<br />
analiz sunmamaktadır; onun yerine soruları ve sorulara doktorların yanıtlarını vermektedir.<br />
İkinci Dünya Savaşı sonrası, bu iki yönelim Türkiye dahil dünyaya yayılmıştır. Uluslararası<br />
yayılmada, Schramm, Amerikan federal devlet kurumlarıyla verimli ilişkisine devam etmiştir; Pool<br />
Amerikan Savunma Bakanlığı'nın ateşli sözcülüğünü yapmıştır. Lerner ve benzerleri entelektüel<br />
akademik araştırmaları ve girişimleriyle bunlara katkıda bulunmuştur. İletişim, ABD dış politikasının<br />
gerçekleştirilmesi ve güçlendirilmesinde rol oynayan güdümlü akademik bir alan olmuştur.<br />
Kısa dalga radyo yayınlarıyla 1950'lerde “Uluslararası Radyo Savaşı” başlamıştır. Radyo ile Soğuk<br />
Savaş propagandası uluslararası iletişim kavramını ortaya çıkarmıştır. Okullarda uluslararası iletişim<br />
dersleri verilmeye başlanmıştır. Aynı zamanda hem nitel hem de nicel çalışmalardan oluşan kültürlerarası<br />
iletişim araştırmaları, kültürel ilişki ve kültürel temas yaklaşımlarıyla devreye sokulmuştur.<br />
Schramm, Lazarsfeld ve Klapper önderliğinde radyo propagandası, uluslararası izleyici ve etki<br />
araştırmaları yürütülmüştür (Mattelart, 1994). Bunlardan en sürekli olanlarından biri de Radio Free<br />
Europe ve Voice of America tarafından desteklen izleyici araştırmaları olmuştur ve bu araştırmalar hala<br />
yapılmaktadır. Bu araştırmaların önde gelen amacı araştırma bulgularına dayanarak etkili propaganda<br />
politikaları çizmektir. Araştırmalar kitle iletişimiyle ikna, biliş ve yönlendirmenin egemenliğine girdiği<br />
için alan araştırmaları (survey research) en egemen araştırma türü olmuştur.<br />
Alan araştırmaları nüfus kontrolü, modernleşme ve kalkınma çerçeveleri içinde ABD dışına Asya ve<br />
Afrika’ya taşınmıştır: Soğuk Savaş ve ideolojik egemenlik amaçlarıyla bilgi toplama ve değerlendirmede<br />
kullanılmaya başlanmıştır. Elbette bu tür amaç ve girişim ne o zaman ne de günümüzde, Türkiye’nin<br />
siyasal ve ekonomik güçlerinin önem verdiği bir şey oluştur. Genel anlamda Türkiye, Batı’da inşa edilen<br />
geleneklerin taşıyıcısı olmuştur. Gerçi BYYO 1965’de kurulduğunda, kitle iletişim alanında Lazarsfeld<br />
geleneği çerçevesinde iletişim araştırması, Nermin Abadan’ın 1961’deki “Cumhuriyet ve Ulus Gazeteleri<br />
Hakkında Muhteva Tahlili” başlıklı içerik analizi ve 1964’deki “Türkiye’nin Üç Büyük Şehrinde Radyo<br />
ile İlgili Halkoyu Yoklaması” yapıtı dışında görülmemiştir. Gelişme, 1990’lara kadar yavaş olmuştur:<br />
Nermin Abadan-Unat’ı 1960 sonları ve 1970’lerde Aysel Aziz (2006) ve Oya Tokgöz (2000 ve 2003)<br />
radyo ve televizyon izleme, reklamlar, kadın ve siyasal katılım gibi konuları içeren deneyselimsi ampirik<br />
temel dağılım araştırmalarıyla izlemiştir. Bu tür araştırma yönelimi 1990’lardan itibaren Türkiye’de hızla<br />
hem tezlerde (Tokgöz, 2003) hem de diğer çalışmalarda (Aziz, 2006; Türkoğlu, 2009) egemen olmaya<br />
başlamıştır. İletişim eğitiminin endüstriye endeksli olma yönelimindeki yaygınlaşan ilgisiyle, bu tür<br />
araştırmalar çok daha yaygınlaşacaktır.<br />
Niceliksel araştırmalar dünyaya 1970’lerde “Kullanımlar ve Doyumlar” araştırmalarıyla yayılmıştır.<br />
McLuhan’ın niteliksel teknolojik determinist (belirleyicilik) çalışmaları ve 1980’lerde de “Gündem<br />
Belirleme” araştırmaları eklenmiş ve ardından 1990larda “gündem birleştirme/kaynaştırma”<br />
araştırmalarıyla geliştirilmiştir. 1990’larda izleyici bireyin “bağımsızlığını” ve “inşa-yıkan ve kendine<br />
göre yeniden-inşa yapan egemenliğini” ilan eden post-yapısalcı, kültürelci ve post-modern anlatılar<br />
yaygınlaşmıştır.<br />
Post-modern durumu yaşadığı söylenen insan, artık her şeyin farkında olan ve kendi değişkenliği,<br />
tutarsızlığı ve çoğulculuğunda “işine gelen her türlü etkiyi kendisi kendi için çıkartan özne” olarak<br />
sunulup incelenmeye başlanmıştır. Böylece, aktif izleyici tezine dayanan etki araştırmalarıyla medya<br />
endüstrilerini sorumluluktan kurtarma ve hizmet işine post-modern araştırmalar da katılmışlardır.<br />
Baudrillard, Deleuze, Derrida, Foucault, Guattari, Lacan, Lyotard ve Virilio gibi önderleri izleyenlerin bir<br />
kısmı (örneğin Poster, 1990 ve 1995; Bogart, 1996; Kellner, 1995; Turkle, 1995) post-modern iletişim<br />
teorisi üzerinde durmuşlar ve bu bağlamda iletişim araştırmalarının yaygınlaştırılmasına katkıda<br />
bulunmuşlardır.<br />
200