Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Retorikle İkna Çalımaları<br />
Şekil 8.6: Önde gelen çalışma alanları, konuları ve yönelimi<br />
İletişimle doğrudan ilgilenen ilk niteliksel yapıtlar “retorik”; özellikle siyasal ikna alanında olmuştur.<br />
Ekonomik, siyasal ve onların ortağı olan teolojik güçler tarafından kitlelerin yönetiminde eski<br />
imparatorluklardan beri kullanılan retorik ile ilgili çalışmalar, feodaliteden ve aydınlanma çağından<br />
geçerek 21. yüzyıla kadar gelmiştir. Belagat (iyi konuşma, sözle ikna etme, retorik) ve siyasal söylev,<br />
Birinci Dünya Savaşı sonrası yükselen Nazizmin ve Faşizmin başarısından, kitlelerin kontrolü<br />
gereksiniminden ve sistemi ve ürünlerini satış çabasından kaynaklanan propaganda, kamuoyu,<br />
reklamcılık ve halkla ilişkiler önem kazanmış ve gelişmiştir.<br />
Retorik ve etkili iletişimle uğraşanlar, 1960’ların sistem karşıtı gösterilerle dolu atmosferinde iyi<br />
hazırlanmış konuşmaların ve mantıklı mesaj kurgularının başkaldıran insanların üzerinde hiçbir etkisi<br />
olmadığını görmüşlerdir. İletişimde, retorikle ilgili olarak “Zenci Gücü Retoriği”, “Çatışma Retoriği” ve<br />
benzeri çalışmalar başlamıştır. Günümüzde bu tür çalışmalar retorik dergileri ve araştırmalarıyla devam<br />
etmektedir.<br />
Türkiye’de iletişim fakültelerinde “retorik” konusunda araştırma geleneği yok denecek kadar azdır.<br />
Olanlar da ya ikna konusunu işleyen ve bir iletişimsel eylemi münazara ilmi (ilm-i münazara) sanan<br />
teolojik açıklama ya da günümüzde moda olan “söylem” temeline dayanır. İletişimde retorik alanından<br />
yetişmemiş bazıları “konuşma ve ikna” ile ilgili “etkili iletişim ve ikna için öneriler” gibi bilimsel değeri<br />
olmayan “bir şeyler” yazmaktadır. Bunların çoğu derleme, toplama ve kopyalayıp yapıştırma<br />
biçimindedir. Eleştirel retorik Türkiye’deki iletişim alanında yoktur. Orta çağın teolojik düşüncesinin<br />
yine o çağın teolojik yorumsamacılığı (hermeneutics) ile birleştirilerek günümüze uzatılmıştır ve bunun<br />
Türkiye’deki örneklerine rastlayabiliriz.<br />
Kültürü Ele Alan Aratırmalar<br />
Kültür ve kültürün yayılması ile ilgili araştırmaların tarihi, iletişim araştırmalarından çok önceye gider;<br />
oldukça eskidir. Bu bağlamdaki yaklaşımlar ve araştırmalar kültürel alışveriş ve kültürel karşılıklıbağımlılık<br />
anlayışından kültürel egemenlik ve kültür emperyalizmi anlayışına kadar çeşitlilik gösterir<br />
(Erdoğan ve Alemdar, 2012b).<br />
Bazı araştırmacılar basit ampirizmi hümanist gelenek ile birleştirerek, özellikle 1950’lerin sonlarından<br />
itibaren, İngiltere’de E. T. Hall ile başlatılan “kültürlerarası iletişim” araştırmasının gelişmesine öncülük<br />
ettiler. Bu öncülük günümüzde “kültürlerin birbirini anlamasını, barış içinde ve karşılıklı anlayış ve<br />
empati kurarak yaşamasını işleyen ‘süpermarket kültürünün’ de iletişimdeki ilk başlangıçları olmuştur.<br />
Bu başlangıç akademik alanda günümüzde kültürde kırılan kalıplarla, kültürlerarası diyalogla, çok<br />
kültürlülükle ve kültürel kimliklerle ilgili araştırmalara doğru gelişmiştir (Selçuk, 2005; Bilgili ve Uslu,<br />
2011; Soydaş, 2010). Bu başlangıcın bir kanadı da Amerikan siyasetçilerine ve iş adamlarına dünyayı<br />
nasıl yönetmesi gerektiğini ve yapılanı yanlışları sunarak anlatan, en popüler kitaplardan biri olan “Çirkin<br />
Amerikalı” (Lederer ve Burdick, 1958) ile yaygınlaştırılan “kültürleri anlayarak yönetme” merkezli<br />
<br />
203