Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
(Preliminaries to Speech Analysis, 1952; G. Fant ve M. Halle ile birlikte); “Dilin Temelleri”<br />
(Fundamentials of Language, 1956; M. Halle ile birlikte); “Dilin Ses Biçimi” (The Sound Shape of<br />
Language, 1979; L. Waugh ile birlikte). Bilimsel ve sanatsal bakış açılarını kaynaştırdığı ve dört dilde<br />
yazdığı tüm eserlerini orijinal dilleriyle, “Seçme Yazılar” (Selected Writings) başlığı altında, her biri 800<br />
sayfalık yedi büyük ciltte toplamıştır.<br />
Jakobson iletişim sürecini öne çıkaran, doğrusal iletişim modeline karşı bir modelleme geliştirmiştir.<br />
Jakobson, “gönderen-ileti-alıcı” şeklindeki doğrusal modele, göstergebilimsel kavramlar eklemiştir.<br />
Jakobson’un doğrusal iletişim modeline eklediği kavramlar; bağlam, temas ve kod’dur.<br />
Gönderen<br />
Bağlam<br />
İleti<br />
Temas<br />
Kod<br />
Alıcı<br />
Şekil 6.1: İletişimin Oluşturucu Unsurları<br />
Kaynak: Fiske, 1996<br />
Bağlam, iletinin nitelendirdiği, diğer bir deyişle gösterdiği, işaret ettiği şeydir. Jakobson’ göre bir ileti,<br />
kendisinden başka bir şeyi nitelemelidir. Temas, gönderen ve alıcı arasındaki fiziksel ve psikolojik<br />
bağlantılardır. Kod, ise iletinin içinde anlam kazandığı ortak anlam sistemidir. Jakobson, iletişimin<br />
oluşturucu etmenlerinden oluşan bu modelini, iletişim işlevlerini ekleyerek geliştirir.<br />
Duygulandırıcı işlev<br />
Göndergesel işlev<br />
Şiirsel işlev<br />
İlişki amaçlı işlev<br />
Üstdilsel işlev<br />
Çağrı işlevi<br />
Şekil 6.2: İletişimin İşlevleri<br />
Kaynak: Fiske, 1996<br />
Şekil 6.1’deki oluşturucu unsurların her biri dilin farklı bir işlevini belirler ve her iletişim eyleminde<br />
işlevlerin hiyerarşisi bulunur. Duygulandırıcı işlev, iletinin gönderenle ilişkisini betimler. Gönderenin<br />
duyguları, tutumları, statüsü ve sınıfı bu işlev tarafından açığa çıkartılır. Tüm bu öğeler, iletinin<br />
gönderene ait olmasını sağlar. Duygulandırıcı işlev, aşk mektubu ya da kalabalığa hitap gibi iletişim<br />
edimlerinde, bir gazete haberine göre daha üst konumdadır. Sürecin diğer ucunda çağrı işlevi vardır. Bu<br />
işlev iletinin alıcı üzerindeki etkisini nitelemektedir. Komut verirken ya da propaganda yaparken, işlevler<br />
hiyerarşisi açısından bu işlev daha üst konumdadır. Göndergesel işlev, iletişimin gerçekliği yansıtması ile<br />
ilgili işlevdir. İlişki amaçlı işlev, gönderen ve alıcı arasındaki ilişkinin sürdürülebilir olmasıdır ve<br />
gönderen ve alıcı arasındaki fiziksel ve psikolojik temas etmeye yöneliktir. Gönderen ve alıcı arasındaki<br />
ilişkinin sürdürülebilir olması, iletilerin tekrar edilmesiyle sağlanır. Üstdilsel işlev, iletişim sürecinde<br />
kullanılan kodun tanımlanmasını sağlar. Fiske (1996), üstdilsel işlevle ilgili şöyle bir pop sanatı örneği<br />
verir: Eski bir gazete parçası içinde atılan boş bir sigara paketi çöptür. Ancak eğer paket gazeteye<br />
yapıştırılıp, çerçevelenip, bir sanat galerisinin duvarına asılmışsa (pop art), bir sanat yapıtı haline gelir.<br />
Diğer bir deyişle çerçeve “bu sigara paketini güzel sanatlar koduyla yorumlayın” demenin üstdilsel<br />
işlevini yerine getirir. Şiirsel işlev de iletiyle ilgilidir. Bu işlev, estetik iletişimde hiyerarşinin en üstünde<br />
yer alır. Jakobson, siyasal sloganların bile şiirsel işlevi yüksek, kulağa hoş gelen bir şekilde<br />
kodlandığında kalıcı olduğunu söylemektedir.<br />
Jakobson’un dilbilimsel çalışmalarında alana kattığı ve göstergebilimsel analizlerde, özellikle de<br />
görsel imajların analizlerinde yoğun olarak kullanılan analitik araçlar, eğretileme (metafor) ve<br />
düzdeğişmece (metanomi)’dir. Jakobson şiirin tarzının eğretileme, gerçekçi romanın tarzının ise<br />
düzdeğişmece olduğunu savunur. Jakobson’a göre eğretileme, imgesel ya da gerçeküstü etki yaratırken<br />
düzdeğişmece gerçeklik etkisi yaratmak üzere kullanılır.<br />
140