23.02.2017 Views

LETİŞİM KURAMLARI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yaklaşım”, “ekonomi politik yaklaşım” ve “kültürel çalışmalar” adı altında üçlü bir ayrıma gider. Genel<br />

olarak medyayı ideolojik bir güç olarak tanımlayan “yapısalcı yaklaşım”ın öncelikli ilgisi, metin-ideoloji<br />

ilişkisi üzerinedir. Dilbilim, yapısalcı antropoloji, göstergebilim ve psikanaliz gibi farklı çalışma<br />

alanlarının katkılarıyla zenginleşen yapısalcı yaklaşım, psikanalizin iletişim çalışmalarına uyarlandığı ve<br />

metin-özne ilişkisinin yoğunlaştığı dönemle gelişim göstermiştir. “Ekonomi-politik yaklaşım” ise,<br />

medyanın ideolojik içeriğinden çok ekonomik yapısı üzerinde odaklanır ve kapitalist üretim dinamiklerini<br />

sorgular. Medyanın mülkiyet yapısını vurgulayarak, yine medyanın ekonomik tabanındaki ideolojik<br />

bağımlılığına dikkati çeken ekonomi-politik yaklaşım, ekonomik güçlerin etkisi üzerinde durur. Öte<br />

yandan ekonomik indirgemeciliğe karşı olarak güçlenen “kültürel çalışmalar”, medyayı toplumsal<br />

rızanın kazanıldığı ya da kaybedildiği bir mücadele alanı olarak tanımlar (Dursun, 2001).<br />

Bu kitapta da altıncı ünitede “dilbilimsel ve göstergebilimsel yaklaşımlar” açıklanmıştır. Yedinci<br />

ünitede ise “eleştirel yaklaşımlar” başlığı altında siyasal ekonomi yaklaşımı, kültürel emperyalizm,<br />

kültürel bağımlılık, medya emperyalizmi, Frankfurt Okulu, kültür endüstrisi, propaganda modeli ve<br />

İngiliz Kültürel Okulu konularına yer verilmiştir.<br />

Kitabınızın son ünitesinde ise Türkiye’deki iletişim çalışmaları konu edilecektir. Söz konusu ünitede<br />

“Araştırma Türleri, Alanları, Konuları ve Yönelimler” başlığı altında iletişim bilimindeki çalışmalara<br />

yönelik sınıflandırmaya gidilmektedir. Bu ayrımlara da ayrıca dikkat çekilmelidir.<br />

YAKIN DÖNEMDE DİKKATİ ÇEKEN GELİŞMELER<br />

İletişim kuramlarına ilişkin temellerin konu alındığı bu ünitede son olarak yakın dönemdeki gelişmeler<br />

üzerinde de kısaca durmak yerinde olacaktır.<br />

Erdoğan ve Alemdar’ın (2005) ifadesiyle 1990’lı ve 2000’li yıllarda bilgi teknolojilerindeki gelişime<br />

bağlı olarak bilgi toplumunun kurulduğu varsayımından hareketle; küreselleşme ile birlikte “ötesi” (post)<br />

ekiyle gelen (post-industrializm: sanayi ötesi, post-modernizm: modernizm ötesi gibi) yaklaşımlar öne<br />

çıkmıştır.<br />

Küreselleşme ve uluslararası ticaretin büyümesi, özelleştirme; yani kamu iktisadi kurumlarının özel<br />

sektöre devri ve buna paralel olarak serbest piyasa ekonomisinin uygulanmaya başlanması yakın dönemin<br />

temel belirleyicileri olmuştur. Bu bağlamda yeni toplumsal yapıyı anlatmak üzere “sanayi ötesi toplum”<br />

ve “bilgi toplumu” kavramları gündeme gelmiştir. Teknolojinin fetişleştirilmesi, yüceltilmesi ve “dertlere<br />

deva olduğu” görüşü de yeni dönemin bilgi toplumu görüşüne uygun düşmektedir.<br />

Bu yıllarda kitle iletişiminde yeni kuramlar ortaya atılmasa da Markiszm-ötesi, pozitivizm-ötesi,<br />

yapısalcılık-ötesi gibi “ötesi” eki alan yaklaşımlar “moda” haline gelmiştir. Marksist siyasal ekonomi ve<br />

tarihsel materyalizm kökenli yaklaşımlar çok daha marjinal bir duruma düşmüş, eleştirel okul ve<br />

Frankfurt Okulu geleneği ortadan kalkmıştır. Bunların yerini, onları reddeden ve Marksist kavramları<br />

kullanmayan ya da farklı bir biçimde kullanan sömürgecilik-ötesi, post-Althusserci, post-emperyalist<br />

“post-eleştirel” yaklaşımlar almıştır.<br />

Ayrıca 2000’li yıllar kültürel incelemlerin modasının geçtiği; ancak farklı yaklaşımlarıda içine alarak<br />

“kültürelcilik” bağlamında bu çalışmaların sürdürüldüğü söylenebilir. Kitle iletişiminde kuramsal<br />

yaklaşımlar disiplinler arası olmaya devam etse de, disiplinler arası sınırlar artık büyük ölçüde ortadan<br />

kalkmış ya da belirginliğini önemli ölçüde yitirmiştir. Farklı yaklaşımlar arasındaki bölünmeler, kesin<br />

sınırlarla ayrılamayan bir duruma gelmiştir. Hangi kuramın hangi felsefi, epistemolojik ve metodolojik<br />

akıma ait olduğunu teşhis etmek oldukça güçleşmiştir.<br />

1990’lı ve 2000’li yıllar için ayrıca bakınız: Erdoğan, İ. ve Alemdar, K.<br />

(2005). Öteki Kuram. İkinci Baskı. Ankara: Erk.<br />

28

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!