23.02.2017 Views

LETİŞİM KURAMLARI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

oluşturmaktadır. Castells ağ tabanlı girişimlerin küresel ve bilgiye dayalı bir ekonomiye en uygun<br />

örgütlenme biçimi olduğunu ileri sürer. Örgütlerin bir ağın parçası olmadan varlıklarını sürdürebilmeleri<br />

giderek olanaksız hale gelmektedir. Ağların işler hale gelmesine izin veren ise enformasyon<br />

teknolojileridir. İnternet bireyler için yeni iş ve serbest çalışma bileşimlerini, bireysel ifade, işbirliği ve<br />

sosyalliği olanaklı kılmakta; siyasi eylemcilere ise birleşme, eşgüdüm ve iletilerini dünya çapında yayma<br />

fırsatı vermektedir. McLuhan’ın “araç mesajdır” düşüncesini kullanarak Castells “ağ mesajdır” görüşünü<br />

savunmaktadır. Castells’in çözümlemesi teknolojiyi toplumsal olandan bağımsız bir değişken gibi<br />

değerlendirmekte ama onun dönüp toplumdaki ilişkilere biçim verebildiğini görmeye de olanak<br />

sağlamaktadır.<br />

Kompütopya (computopia): Yoneji Masuda yeni oluşan toplumsal biçimi anlatmak için<br />

“kompütopya” terimini kullanmaktadır. Masuda’ya göre enformasyon toplumu bilgisayar ve iletişim<br />

teknolojilerine yatırım yapan ve pek çok özelliğiyle endüstri toplumundan farklılıklar gösteren bir<br />

toplumdur. Endüstri toplumunda temel itici güç, maddi değerin üretilmesi olduğu halde, enformasyon<br />

toplumunun itici gücü enformatik değerlerin üretilmesidir. Endüstri toplumunda itici rol oynayan<br />

teknoloji buhar makinesidir. Enformasyon toplumunda itici rol oynayan teknoloji ise bilgisayar<br />

teknolojisidir. Bu toplumda bilgisayarlar, enformatik üretim gücünü olağanüstü artırmakta,<br />

enformasyonun kitle halinde üretilmesine, işlenmesine, dağıtılmasına, saklanmasına ve tüketilmesine<br />

olanak sağlayan bir enformasyon devrimine yol açmaktadır. Artık ilerlemenin ve modernleşmenin<br />

simgesi fabrikalar değil, bu bilgisayar merkezleridir.<br />

Enformasyon Toplumu Kuramlarının Eleştirisi<br />

Enformasyon toplumu kuramları, her şeyden önce teknolojik belirleyiciliğin indirgemeciliğinin<br />

sınırlılıklarına sahiptir. Bunun yanında toplumun içsel ilişkilerini ve toplumlar arası ilişkileri<br />

temellendiren eşitsizlik kaynaklarını göz ardı ederek neo-liberal politikaların meşrulaştırılmasında işlev<br />

görür. Bu politikalar kamu işletmelerinin özelleştirilmesi, kamu harcamalarının kısılması, ekonomide<br />

düzenlemelere son verilmesi, küresel finans akışları önündeki engellerin kaldırılması gibi ilkelerle çok<br />

uluslu şirketlerin egemenlik alanlarını artırmayı amaçlar. Küresel pazarın birimleri arasında bilgi<br />

alışverişinin gerekliliği, üretim ve tüketimin eşgüdümlenmesi zorunluluğu, çok uluslu şirketlerin kendi<br />

içlerinde anında ve karşılıklı bilgi iletişimine gereksinim duymaları iletişim alanında bu gerekliliklere<br />

yanıt verecek gelişmeleri dayatmıştır. Bu süreçte iletişim teknolojilerinin yaygınlaşması toplumun geniş<br />

kesimlerinin bilgi gereksinimlerini karşılamaktan çok küresel düzeyde iş gören çok uluslu şirketlerin<br />

gereksinimlerini karşılamaya yönelmiştir. Dolayısıyla enformasyon toplumu kuramları, teknolojiyi<br />

toplumdaki eşitsizlikler karşısında tarafsız bir konuma yerleştirdiği için ideolojik yönlendirmede de<br />

işlevseldir.<br />

Enformasyon toplumu düşüncesi, kapitalizmin sonuçları olarak karşımıza çıkan kitlesel işsizlik,<br />

yoksulluk, artan otomasyon, doğal çevrenin yıkımı gibi sorunların çözümünü kapitalizmin temel<br />

dinamiklerinde aramaktadır.<br />

Ek olarak, enformasyon toplumunun gerçekten bilgili bir toplum olup olmadığı konusu da yaygın bir<br />

biçimde tartışılmaktadır. Gelişmiş toplumlarda enformasyon arzı giderek artmakta, buna karşılık bu<br />

enformasyonun bilgiye dönüştürülmesi, bu bilginin talep edilmesi ve kullanımı aynı hızla artmamakta;<br />

ikisi arasındaki uçurum giderek genişlemektedir.<br />

BİLGİ AÇIĞI YAKLAŞIMI<br />

“Bilgi açığı” (knowledge gap), Türkçe’de “bilgi uçurumu”, “bilgi gediği” ya da “bilgi farkı” olarak da<br />

adlandırılır. Bu yaklaşıma göre bilgi toplumda eşit olarak dağıtılmamıştır. Servette olduğu gibi bilgide de<br />

sahiplik vardır. Kitle iletişim araçlarıyla aktarılan bilgi, bu bilgiye daha fazla erişme olanağı olan bazı<br />

toplumsal kesimlerin diğerlerine oranla daha fazla bilgi sahibi olmasını sağlar. Bunun sonucu olarak<br />

toplumdaki bilgi artışı yüksek statü kesimlerinde alt kesimlere göre daha fazladır.<br />

Özellikle üzerinde durulmasa da bilgi açığı yaklaşımı, kitle iletişiminin etkilerine ilişkin<br />

araştırmalarda örtük olarak yer almıştır. Bu görüşün temeli eğitimin kamu meseleleri ve bilim konusunda<br />

124

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!