Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
• Amerika Birleşik Devletleri’nde Beyaz Saray, New York Times ve ateşleyici olaylar bir konuyu<br />
medya gündemine yerleştirmede baskın bir rol oynar.<br />
• Bir konunun medya gündemindeki konumu önemli derecede bu konunun kamu gündemindeki<br />
önemliliğini belirler.<br />
ÖNCELEME VE ÇERÇEVELEME<br />
Medya gündemindeki konu ya da kişilerin niteliklerinin kamu gündemindeki etkilerini konu alan ikinci<br />
düzey gündem belirleme araştırmalarıyla yakın ilişkide bulunan iki kavram, önceleme (öne çıkarma,<br />
önemlileştirme) ve çerçevelemedir. Aslında bu iki kavram, gündem belirleme araştırmalarından ayrı<br />
araştırma alanlarına karşılık gelir.<br />
Önceleme, öne çıkarma ya da önemli hale getirme, gündem belirleme kuramının bir uzantısı olarak<br />
kullanılmaktadır. Iyengar ve Kinder’e göre medya, bazı sorunları görmezden gelir ama bazı sorunlara<br />
dikkatimizi çeker. Böylece bizim siyasal partileri, başbakanları, politikaları değerlendirdiğimiz ölçütleri<br />
belirler. Bir sorunun gündeme gelişiyle birlikte bu sorunun siyasal kararları etkilemedeki ağırlığı da artar.<br />
Medyanın bazı sorunlara kamuoyunun dikkatini çekmesi ve bazılarını görmezden gelmesi, eş deyişle<br />
bazı konularda bol bol haberler yayınlayarak bu konuları önemli ve öncelikli hale getirmesi hükümetlerin,<br />
mevcut politikaların ve siyasal adayların değerlendirileceği ölçütlerin belirlenmesi anlamına gelmektedir.<br />
Bu bakış açısıyla ele alındığında medyanın değerlendirme ölçütlerini belirleyici rolü ortaya çıkmaktadır.<br />
Dolayısıyla medya, siyasal güç aktörlerine yönelik değerlendirme ölçütlerinin belirleyicisi olarak önemli<br />
bir güce sahip bulunmaktadır. Medya önem verdiği konularla hangi siyasal yargıların ve tercihlerin<br />
yapılacağını belirlemektedir. Bu da medyanın izleyenlerin zihninde nelerin canlanacağını belirleyen en<br />
güçlü araç olarak görülmesi anlamına gelmektedir. Bu yüzden, bir konunun sunumuyla izleyenler<br />
üzerinde o konuya yakın olan siyasal lideri destekleme eğilimi yaratılabilmektedir.<br />
Bir haberde ele alınan konunun genellikle kamuoyunun istendik yönde dikkatini çekebilecek şekilde<br />
bazı yönlerinin seçilerek kimi zaman belirli çağrışımlarla birlikte sunulduğu da söylenebilir. Çerçeveleme<br />
ele alınan bir sorunun bazı boyutlarını seçerek metin içerisinde daha görünür hale getirmektir. Örneğin<br />
haber çerçeveleri, ele alınan sorunun ne olduğunu belirli bir bakış açısından tanımlar. Soruna kimlerin ve<br />
nelerin neden olduğunu vurgular. Ahlaki yargılarda bulunur ve sorunun nasıl çözüleceğini belirtir. Medya<br />
içeriklerinde kimi kavram, kurum ve kişilere yönelik sıklıkla tekrarlanan bazı kalıp ifadeler en çok dikkat<br />
çeken haber çerçevelerini oluşturur. Çerçeveleme ile konuların istendik yönde kamuoyunun dikkatini<br />
çekebilmek üzere bazı yönlerin seçilerek belli çağrışımlarla birlikte sunulması konu alınır. Tıpkı bir resmi<br />
duvardaki diğer nesnelerden ayıran resim çerçevesi gibi haberlerde de ele alınan konulara ilişkin durum<br />
tanımlarının yapıldığı ve bu sayede o sorunun nasıl tartışılacağının da söylendiği ifade edilir. Çünkü<br />
medyanın sorunları sunum biçimi, kamuoyunun herhangi bir olaya ya da resme nasıl bakacağını, eş<br />
deyişle konuyu nasıl görüp, değerlendirip, düşüneceğine yönelik mesaj ve bakış açılarını içeren<br />
çerçevelerden oluşmaktadır (İrvan, 2001; Mutlu, 1994; Yüksel, 2001).<br />
Önceleme ve çerçeveleme kavramlarını kullanarak gerçekleştirilen araştırmalar, medyanın kamuoyu<br />
üzerindeki etkisinin sadece gündemi belirlemekle sınırlı olmadığını, dahası, belirlediği bu gündem<br />
çerçevesinde insanların siyasal liderleri değerlendirme ölçütlerini etkilediğini ve sorunlara getirilen<br />
çözüm önerilerini önemli ölçüde dayattığını göstermektedir.<br />
Çarpıcı bir örnek olarak, açlık konusunda birbirine yakın durumdaki Brezilya ve Etiyopya’daki<br />
duruma yönelik haberler ele alınabilir. Bu iki ülke arasındaki ilişki bağlamında yapılan çerçeveleme ve<br />
öne çıkarma sonucu medya, Etiyopya’ya daha çok ilgi göstermiş ve kamuoyunun dikkatleri bu ülkeye yöneltilmiştir.<br />
Etiyopya’da yaşanan kıtlık konusu 1984’te uluslararası gündeme yerleşirken, Brezilya’daki<br />
kuraklık objektif ölçümlemelere göre daha ciddi boyutlarda olmasına karşın gündemde yer<br />
edinememiştir. Etiyopya’da altı milyondan fazla insan devletin besleme istasyonlarına giderken,<br />
Brezilya’da da 24 milyon insan kuraklık felaketi ile karşılaşmıştır. Buna karşın Etiyopya’daki açlık<br />
gündeme gelmiş ve yardım elleri bu ülkeye uzanmıştır. Bunun nedenleri arasında Etiyopya’daki beslenme<br />
istasyonlarından elde edilebilen dramatik görüntüler ilk sırayı almaktadır. Bu konu üzerine yaptığı<br />
çalışmada Boot, Etiyopya’da her ay 7000 kişi ölürken olaylara duyarsız kalındığı ama Kameraman<br />
74