23.02.2017 Views

LETİŞİM KURAMLARI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Fiske’nin diğer bir kavramı Barthes’ın yazarsıl ve okurcul metin ayrımından geliştirdiği, yapımcıl<br />

metin (producerly text) kavramıdır. Fiske’ye göre televizyon programları açık metinlerdir ve çok<br />

anlamlıdır. Yapımcıl metin, izleyicinin televizyon metinlerinden ürettiği anlamları işaret eder.<br />

Fiske’nin metin-izleyici ilişkisi üstüne kullandığı diğer bir kavram da, “Hall ve Çoklu Okuma”<br />

bölümünde değinilen dilbilimci Kristeva’nın metinlerarasılık (intertextuality) kavramıdır.<br />

Metinlerarasılık metnin hem yazılırken hem de okunurken, anlamın diğer metinlere başvurularak<br />

biçimlendirilmesidir. Metni yazan kişi başka metinlerden alıntı yaparken, metni okuyan izleyici de metni<br />

anlamdırırken başka başka metinlere başvurur. Böylelikle bir metin kendi başına bir anlam taşımaktan<br />

ziyade, diğer metinlerle olan ilişkileriyle anlam kazanır.<br />

Metinlerarasılık yatay ve dikey olarak kavramsallaştırılmaktadır. Yatay metinlerarasılık, aynı tür<br />

metinler (örneğin televizyon dizileri gibi) arasında cinsiyet, karakter ve içerik olarak birbirine<br />

göndermede bulunulmasıdır. Dikey metinlerarasılık ise, anlam oluşumunda farklı türden metinlerle<br />

kurulan ilişkidir. Örneğin televizyon dizisi ile gazete yazısı ya da bir sinema filmi arasında kurulan ilişki<br />

gibi.<br />

Medya metinlerinin izleyici tarafından okunması ve metinlerarasılık kavramıyla ilgili şöyle örnekler<br />

verilebilir: Bir reklam filminin tanınmış bir filme, örneğin Baba filmine göndermede bulunulması.<br />

Örneğin bir reklam filminde 68 kuşağına gönderme yapılması. Böyle yapıldığında reklamı yapılan ürünün<br />

imajı, ancak 68 kuşağının imajıyla birlikte ancak okunabilir.<br />

Yine bir sinema filminde edebi metinlere ya da daha önce çekilmiş başka filmlere göndermede<br />

bulunabilir. Örneğin bir filmde Goethe’nin Faust ya da Shakespeare’in Romeo ve Juliet eserine gönderme<br />

yapılabilir. İzleyici bu filmi izlerken bu göndermenin farkına varır ve göndermede bulunulan eserin de<br />

anlamını bilirse, yapacağı okuma daha farklı olacaktır. İzleyici burada Romeo ve Juliet eserine yapılan<br />

göndermeyle ilgili, bu filmin senaristi ya da yönetmeni ile aynı anlamı paylaşmak zorunda değildir.<br />

Filmin senaristi bu esere gönderme yaparken bir anlam oluşturur. Ancak izleyici filmi izlerken aynı esere<br />

göndermede bulunarak kendi anlamını inşa ederken, senaristle aynı anlamı oluşturabilir de<br />

oluşturmayabilir de. Çünkü metinler aynı referans noktalarından hareket edilse de farklı farklı<br />

anlamlandırılabilir.<br />

Fiske düşüncesinde izleyici tarafından anlam oluşturulması, aynı zamanda medya metinleri ya da<br />

popüler metinler karşısında bir direnme olasılığıdır. Fiske özellikle popüler kültür metinlerinin tartışmalı<br />

ve karşıt okumasının, hakim kültüre karşı bir direnme oluşturacağını ileri sürmektedir. Fiske popüler<br />

kültür ürünlerinin çoklu okunmasıyla, hakim kültüre karşı direnç oluşacağı tezini “İktidar Oyunları<br />

İktidarın İşleyişi” (1993) çalışmasında ortaya koymuştur. Morley’de izleyicilerin medya metinlerini<br />

çoklu okuyarak etken olması, güç/iktidar anlamına gelmezken, Fiske bu konuda çok iyimserdir ve en çok<br />

bu iyimser tavrı eleştirilmiştir. Fiske bu iyimserliğini De Certeau’nun “gerilla taktikleri” kavramına<br />

dayandırmaktadır.<br />

De Certeau’ya göre egemenlere karşı gündelik hayatta işletilebilecek bazı gerilla taktikleri vardır.<br />

Örneğin işyerinde çalışırken iş zamanı içinde aşk mektubu yazmak için zaman ayırmak gibi. Burada zayıf<br />

güçlünün alanını işgal etmekte ve araçsal bir zamanı aşk mektubu yazarak yaratıcı bir zamana<br />

dönüştürmektedir. Fiske, De Certeau’dan hareketle, güçlünün egemenliğindeki kültür endüstrilerinden<br />

çıkan ürünlerin, zayıf tarafından işgal edilip, dönüştürülebileceğini savunmaktadır. Fiske popüler kültür<br />

ürünleriyle ilgili o çok bilinen “kot yırtma” etkinliğini örnek olarak verir: Fiske’nin düşüncesinde yırtık<br />

kot giyme egemen Amerikan değerleri karşısında bir direniştir.<br />

Fiske ve De Certeau’ya göre medeniyetin temel çelişkilerinden birisi, sistemin ürettiği enformasyon<br />

oranı arttıkça, iktidarların bu enformasyonun nasıl tüketildiği ve yorumlandığı konusunu<br />

denetleyememeleridir. Buradan hareketle Fiske’ye göre popüler kültür, zayıf olanın simgesel taktikleri ile<br />

gerçekleşen açık, akışkan ve değişken bir kültürdür. Diğer bir deyişle de medya metinlerinin içinde<br />

ağırlıklı olarak yer aldığı popüler kültür metinleri bir mücadele alanıdır. Buradan hareketle popüler kültür<br />

metinleri hem hakim güç/iktidarın kurulabileceği metinlerdir, hem de bağımlı konumdaki öznelerin<br />

hakim güç/iktidara karşı koyabileceği ve direneceği metinlerdir.<br />

144

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!