Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
insanların hayatını değiştiren en önemli güçtür. Buradaki değişim ise neredeyse gelişmeyle eşanlamlı<br />
olarak hemen her zaman olumlu olarak görülür. Oysa kapitalist üretim koşullarında ortaya çıkacak her<br />
yeni teknolojinin ya da teknolojik gelişme isteğinin öncelikle kâr ekonomisinin çıkarları için çalışacağı<br />
açıktır.<br />
Teknolojik belirleyicilik yaklaşımı, teknolojinin kullanımını yöneten toplumsal süreçleri ve seçimleri<br />
göz ardı ettiği için eleştirilir. Yaklaşım, bu kusurunun yanı sıra farklı tür teknolojilerle birlikte var olan<br />
olası toplumsal düzenlemeler çeşitliliğini de göz önüne almaz.<br />
Günümüz dünyasında iletişim ve bilgi teknolojileri baş döndürücü bir hızla gelişmesini sürdürdüğü<br />
için teknolojik belirleyicilik yaklaşımı, tüm indirgemeciliğine karşın hâlâ güncelliğini korumaktadır.<br />
Ancak tüm bu teknolojik belirleyicilik türlerinin ortak özelliği; teknolojiyi, gelişimini, uygulamasını ve<br />
etkilerini parçası oldukları toplumsal ilişkilerden çıkarması ve dolayısıyla toplumsal ilişkileri<br />
marjinalleştirmesi ya da analiz dışı bırakması ve teknolojiye nesnelerin doğasından kaynaklanan<br />
özellikler yerine insanlar arası toplumsal ilişkilerden kaynaklanan güç ve nitelikler atfetmesidir.<br />
MODERNLEŞMEDE KİTLE İ<strong>LETİŞİM</strong>İ TEKNOLOJİSİ<br />
Modernleşme ve yeniliklerin yayılımı yaklaşımları, iletişim alanında teknolojik belirleyiciliğin izlerini<br />
taşıyan yaklaşımlardır. Modernleşme kuramcıları az gelişmiş, geleneksel ve geri kalmış olarak nitelenen<br />
ülkelerde toplumsal, siyasal ve ekonomik kurumlara ve teknoloji-insan ilişkisine yönelik sorunları ve<br />
çözümlerini insanı modernleştirme çerçevesi içinde değerlendirirler. Bu kuramcılar kitle iletişiminin de<br />
modernleşme ve kalkınmada önemli rol oynadığını savunurlar. Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasının<br />
modernleşme ve kalkınmanın hem ölçüsü hem de itici gücü olduğunu öne sürerler.<br />
Modernleşme kuramcılarına göre, kitle iletişimi modernleşme süresinde şu görevleri yerine<br />
getirmektedir:<br />
• Kitle iletişimi, modernleşme yönünde davranış biçimleri, yeni değerler ve tutumları yayarak<br />
toplumda bir değişim atmosferi yaratabilir.<br />
• Kitle iletişimi kalkınma ve modernleşme yolunda eğitim, tarım, endüstri, tarım ve sağlık<br />
alanlarında yeni beceriler yaratabilir.<br />
• Kitle iletişim araçları bilgi kaynaklarının çoğaltıcısı olarak işlev görebilir.<br />
• Kitle iletişimi, televizyon izleyerek ya da radyo dinleyerek öğrenme sağlamak yoluyla eğitim<br />
maliyetini azaltabilir.<br />
• İletişim, kişinin beklenti düzeyini yükseltebilir ve böylece etkinliğe teşvik eder.<br />
• İletişim, halkın kendi önemini anlamasını sağlayarak siyasal etkinlikleri artırabilir.<br />
• Kitle iletişim araçları, ulus duygusu yaratmada etkilidir.<br />
• İletişim kalkınma planlarının hazırlanmasını ve uygulamaya geçirilmesini kolaylaştırır.<br />
• İletişim ekonomik, toplumsal ve siyasal kalkınmayı kendi kendini sürdüren bir süreç haline<br />
getirebilir.<br />
Bu çerçevede 1958’de Daniel Lerner’in Geleneksel Toplumun Çöküşü adlı araştırması yayınlanmıştır.<br />
Söz konusu araştırma Ortadoğu’nun geleneksel toplumdan modern topluma geçişini ve modern iletişimin<br />
rolünü incelemektedir. Lerner’e göre Batı ülkelerinin geçirdiği bazı süreçler evrenseldir. Buna göre:<br />
1. Kentleşmenin artması okuma yazma oranının artmasına yol açar,<br />
2. Okuma yazma oranının artması kitle iletişim araçlarına açık olmayı artırır,<br />
3. İletişim araçlarına açık olmak daha geniş ekonomik katılma ve siyasal katılmaya neden olur.<br />
Lerner’e göre endüstrileşmiş Batı ülkelerinin geçirdiği bu modernleşme sürecinin benzeri Ortadoğu<br />
ülkelerinde de yaşanmaktadır. Sürecin merkezinde ise düşünce ve tutumların iletilme biçimindeki<br />
değişiklik vardır. Bu değişiklik sözel iletişimden kitle iletişimine geçiştir.<br />
114