Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Dilbilimsel ve<br />
Göstergebilimsel Yaklaşımlar<br />
GİRİŞ<br />
Göstergebilimin temel konusu iletişim bilimlerinin de konularından olan dilsel ve dil dışı göstergelerdir.<br />
Özellikle son yıllarda popüler kültür ve görsel kültürün gündelik yaşamda artan rolüyle birlikte, dil dışı<br />
göstergeler üzerinde yapılan çalışmalar da artmıştır. Göstergebilimsel açıdan toplumsal olan her şey aynı<br />
zamanda bir gösterge unsurudur. Toplumsal olan her şey var olmaya başladığı andan itibaren kendisinin<br />
bir göstergesine dönüşür.<br />
Gösterge (işaret) herhangi bir somut nesne, durum ya da kavramın yerine geçen ve onu işaret eden<br />
resim, yazı ya da görüntüdür. Göstergebilim de göstergelerin ve çalışma biçimlerinin araştırıldığı<br />
disiplindir. Göstergebilimin üç temel çalışma alanı söz konusudur:<br />
1. Göstergenin kendisi: Bu alan gösterge çeşitlerinin, bunların çeşitli anlam iletme yollarının ve<br />
göstergeleri kullanan insanlarla ilişkilendirilme biçiminin araştırılmasını içerir. Göstergeler<br />
insanlar tarafından inşa edildiği için, yine insanların onları kullanma biçimi ile anlaşılır hale<br />
gelir.<br />
2. İçinde göstergelerin düzenlendiği kodlar ya da sistemler: Bu çalışmalar içinde, toplumun ya<br />
da kültürün gereksinimlerini karşılamak için geliştirilen kodları ya da bu kodların iletilmesi için<br />
varolan iletişim kanallarının incelenmesi yer alır.<br />
3. Kodlar ve göstergelerin içinde işlediği kültür: Kültürün kendi varoluşu ve biçimi de bu<br />
kodların ve göstergelerin kullanımına bağlıdır (Fiske, 1996).<br />
Göstergebilim iletişim bilimindeki doğrusal modellerden farklı olarak dikkatini öncelikle metinlere<br />
(text) yöneltir. Göstergebilimin doğrusal modellerden diğer bir farkı, alıcının konumuyla ilgilidir.<br />
Öncelikle göstergebilim “alıcı” terimi yerine “okuyucu” terimini tercih eder. Göstergebilim, alıcı ya da<br />
okuyucunun birçok süreç modelinin iddia ettiğinden çok daha aktif bir rol oynadığını kabul eder.<br />
Dilbilimsel ve göstergebilimsel yaklaşımlar hakkında daha fazla bilgi<br />
için şu kitaba başvurulabilir: Rıfat, Mehmet (1990). Dilbilim ve Göstergebilimin Çağdaş<br />
Kuramları, İstanbul: Düzlem Yayınları.<br />
YAPISALCI DİLBİLİMSEL VE GÖSTERGEBİLİMSEL<br />
YAKLAŞIMLAR<br />
Yapısalcılık insan eylemlerinin tüm sorumluluğunu özgür bireye bırakan Hümanizmin tersine, bireyin<br />
eylemlerinin toplumsal yapı tarafından belirlendiğini savunan ve özellikle 1960’lı yıllara damgasını vuran<br />
düşünce akımıdır. Akım, Fransa’dan yükselmiştir; ancak tüm dünyada takipçileri olmuştur. Önde gelen<br />
yapısalcı düşünürler dilbilimci Saussure ve Jakobson, antropolog Levi-Strauss, göstergebilimci Barthes,<br />
felsefeci Althusser ve Foucault ve psikiyatri alanında Lacan’dır. Bu bölümde iletişim çalışmalarını<br />
etkileyen ve yapısalcı dilbilimsel ve göstergebilimsel yaklaşımlar ele alınacaktır. Bu bağlamda dilbilimci<br />
Saussure Peirce ve Jakobson, antropolog Levi-Srauss ve göstergebilimci Barthes’ın düşünceleri ve<br />
çalışmaları özetlenecektir.<br />
133