23.02.2017 Views

LETİŞİM KURAMLARI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

deneyimin sınıf, yaş, cinsiyet ve etnik ilişkilerce biçimlenmesi, ekonomik ve siyasal kurumlar ve<br />

süreçlerle kültürel biçimler arasındaki ilişkiler üzerinde durur.<br />

İngiliz Kültürel Okulu, Frankfurt Okulu’na benzer şekilde kitle kültürüne eleştirel bir bakış açısı<br />

sunmuştur. Kültürel çalışmaların biçimlenmesinde Richard Hoggart, Raymond Willams ve Edward<br />

Palmer Thompson’ın çalışmaları önemli olmuştur.<br />

Hoggart ve Williams, 1950’lerin sonlarında kitle iletişimini toplumda egemen ideolojilerin üretimi ve<br />

yeniden üretimi işlevini ele alıp incelemişlerdir. Hoggart ilk çalışmalarında kültürün yönlendirici olduğu<br />

ve halkın tümüyle edilgenliğini savunan yaklaşıma karşı çıkmış, örnek olarak da çağdaş işçi sınıfının<br />

yaşamının yaratıcılığını ve yapay olmayan yönlerini ele almıştır. Williams ise toplumsal etkinliğe önem<br />

vermiş ve kültürü “yaşam biçiminin tümü” olarak tanımlamıştır.<br />

Başlangıçta kültürel incelemeler, medya metinlerinin yapısını çözümlemek ve bunların tahakküm<br />

sistemlerini sürdürmedeki rolünü ortaya koymakla ilgilenmiştir. Kültürel incelemeleri 1950’lerde<br />

başlatanlar, Marx, Malınowski ve Lukacs’dan etkilenmiştir. Daha sonraları, kültürel incelemelerde iki<br />

temel yaklaşım biçimi egemen olmuştur. Bunlar, kültürelcilik ve yapısalcılıktır. Sınıf çözümlemesi yapan<br />

ilk kültürelcilerin ve Althusserci yapısalcılığın yerini önce Gramsci’ye dayanan kültür ve hegemonya<br />

anlayışı ve sonra da post-modern ve post-yapısalcı yaklaşımlar almıştır. 1960’lardan sonra ise kültürel<br />

incelemeler, eleştirel ve Marksist niteliğini hemen hemen tümüyle yitirmiş ve liberal-çoğulcu kültürel<br />

incelemelere dönüşmüştür.<br />

Eleştirel okulun kültürel çalışmaları da liberal okulun kültürelci çalışmaları gibi aktif özne anlayışını<br />

içerir. Ancak bu aktif özne metne meydan okuyan değil, boyun eğişini aktif olarak yaşayan öznedir.<br />

Kültürel çalışmaların temelinde toplumsal koşulların ortaya çıkardığı sorunlar ve bu sorunların<br />

irdelenmesi yatar.<br />

Günümüzdeki kültürel çalışmalar, kültürel endüstrilerin işleme biçimlerinin analizi ve bunların<br />

endüstri olarak fiilen nasıl işledikleri ve ekonomik örgütlenmelerinin anlamın üretimi ve dolaşımına nasıl<br />

nüfuz ettiği konusunda pek bir şey söylemez. Kültürel çalışmalar insanların tüketim tercihlerinin daha<br />

geniş ekonomik oluşum içindeki konumları tarafından yapılandırılma biçimlerini de incelemez.<br />

Son dönemlerde kültür çalışmalarını tekrar maddeci hale getirme çabalarından biri, kültürün<br />

incelenmesinin kültürel çalışmalara “altyapı” sağlamak için siyasal ekonomi (esas olarak ekonomik ve<br />

kurumsal analiz) geleneklerinden yararlanması gerektiği iddiasıdır. Örneğin Garnham, kültür<br />

çalışmalarının nasıl maddi etmenleri büyük ölçüde bir kenara iterek simgesel metinler dünyasına<br />

odaklandığına dikkat çeker. Dolayısıyla bilinç dünyasının veya medya açısından simgesel malların maddi<br />

dünya ile nasıl ilişkilendirileceği sorusu, kültürel çalışmalara yöneltilen önemli bir eleştiridir.<br />

Eleştirel siyasal ekonomik yaklaşımın temsilcilerinden Golding ve Murdock’ın çalışmaları da siyasal<br />

ekonomik yaklaşımla kültürel yaklaşımı birleştirme çabalarını içerir. Golding ve Murdock, egemenliğin<br />

kitle iletişim personelinin etkinliklerinden ve tüketicinin yorumlama işlemlerinden geçerek nasıl yeniden<br />

üretildiğini göstermek için, üretimin ve alımlamanın ekonomik ve toplumsal koşullarının da<br />

çözümlenmesine gereksinim olduğunu belirtirler.<br />

Alımlama (reception) çözümlemesi, izleyicilerin mesajları/metinleri nasıl “okudukları” veya<br />

yorumladıkları (şifre çözme, anlam verme) üzerine eğilir. Alımlama çalışmaları, “aktif izleyici” savının<br />

ve anaakım “kullanımlar ve doyumlar” yaklaşımının günümüzdeki liberal-çoğulcu biçimlerinden biridir.<br />

Kültürel çalışmaların izleyiciye yönelen anlayışı, medya mesajlarının kodlanması ve bu kodların çeşitli<br />

biçimlerde kodaçımına tabi tutulabilir olması düşüncesine dayanır. Bu çalışmalarda incelenen, medyanın<br />

egemen ideolojik tanımların ve temsillerin dolaşımında ve sağlamlaştırılmasında oynadığı roldür. İngiliz<br />

kültür araştırmalarının Amerika’dakilerden temel farkı, iletişimi parçası olduğu tarihsel süreçlerle birlikte<br />

anlamaya çalışmasıdır. Amerika’daki araştırma geleneği ise daha çok, medya, içerikler ve izleyiciler<br />

üzerindeki etkiler konusunda ampirik araştırmalarla yetinmektedir.<br />

177

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!