23.02.2017 Views

LETİŞİM KURAMLARI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İlk dönem araştırmaları ise medyayı ve insanları toplumsal bağlamında soyutlayarak ele alan sınırlı bir<br />

bakışa sahip olmakla eleştirilir. Uyaran-tepki gibi basit bir neden-sonuç ilişkisi içerisinde medya etkilerini<br />

ele almanın yanlış olduğu ve bu tür araştırmalarda kullanılan araştırma yöntem ve tekniklerinin yetersiz<br />

olduğu öne sürülür. İletişim sürecinin nasıl işlediğini anlama ve yeni model geliştirme çabaları devam<br />

eder.<br />

İletişim sürecini anlamaya çalışanlar sadece sosyal bilimciler değildir. Politikacılar, Amerikan ordusu<br />

ve sermaye sahipleri de II. Dünya Savaşı sonrasında sayısı artan günlük gazeteler ve radyo istasyonlarını<br />

daha yakından tanımak üzere konuya ilgi gösterirler. Kimi zaman doğrudan kullanmak ve kimi zaman da<br />

karşı strateji geliştirmek amacıyla propaganda ve iknanın nasıl çalıştığı, politikacılar ve sermayedarlar<br />

tarafından sahip olunmak istenen bilgilerin başındadır. Bu ilgi nedeniyle de tüketici davranışları,<br />

seçmenlerin oy kullanmada siyasal parti tercihleri ya da medya programlarının tüketimi konusundaki<br />

araştırmalar ivme kazanır. Bu çalışmalar çoğunlukla ordu, hükümetler ya da özel şirketler tarafından<br />

finanse edilir. Sosyal psikolog Carl Hovland ve Paul Lazarsfeld bu bağlamda araştırma yaparlar.<br />

Askerlerle yapılan deneysel çalışmalar ve seçmenlerin oy verme davranışı konusundaki araştırmalar,<br />

iletişim çalışmalarında ilk dönemin devamı gibi görünse de gerçekte iletişim çalışmaları açısından bir<br />

kopuştur. 1940’lardan sonra özellikle Lazarsfeld’in öncü çalışmasının da katkılarıyla kitle iletişim<br />

araçlarında “etki” konusu, istatistiktik biliminden de yararlanarak, bireylerin içinde bulunduğu toplumsal<br />

koşulları da göz ardı etmeyerek ve daha fazla değişkeni içeren yöntemlerle irdelenmeye başlanır. Önce II.<br />

Dünya Savaşı sonrasında iletişim sürecini açıklamaya çalışan model ve araştırmalara ardından da ikna ve<br />

propaganda çalışmalarına bakalım.<br />

Harold Lasswell ve İletişim Zinciri Modeli<br />

Harold Lasswell, “Lasswell formülü” ya da “iletişim zinciri” olarak adlandırılan modelini 1948 yılında<br />

geliştirir. Lasswell modelinde iletişim sürecinin öğelerini şöyle belirtir: “Kim, neyi, hangi kanalla, kime<br />

ve hangi etkiyle” söyler. Lasswell’e göre ister yüz-yüze isterse de dolaylı olsun her iletişim eylemi bu<br />

formüldeki öğelerin tümünü ya da bir kısmını kaçınılmaz bir şekilde içerir. Siyasetbilimci olan<br />

Lasswell’in modeli, 1936 yılında siyaset biliminin temel sorusu olarak öne sürdüğü “Kim, neyi, ne zaman<br />

ve nasıl elde eder” formülünün iletişim alanına uyarlanmasıdır.<br />

Şekil 2.3: Lasswell’in İletişim Zinciri<br />

Modelde vurgu alan nokta, her iletişim ediminde kaçınılmaz olarak bir “etki”nin olduğudur. İnsanlar<br />

iletişim sarmalı içerisinde yaşamlarını sürdürürken, muhtelif tarzlarda güdülenirler (motive edilirler) ve<br />

etkiye maruz kalırlar. Ona göre, medya teknolojileri çağında iletişimin toplumsal düzenin sağlaması ve<br />

kaynak ile aracı arasında etkili iletişim kurulmasında hayati bir işlevi vardır. Toplumsal uyum ve<br />

uzlaşının korunmasında iletişim zinciri, gerek hayvanlar âleminde gerekse de insana özgü herhangi bir<br />

toplumsal yapılanmada üç önemli işlevi yerine getirir:<br />

1. Çevreye egemen olmak: Ulus-devletler özel olarak egemenlik kurmakla ilgilenir; diplomatlar,<br />

askerler, casuslar gibi pek çok meslek grubundan insan bu işle görevlendirilir.<br />

2. Çevreyle etkileşimde verilen tepkinin bir parçası olarak topluma ilgi: Politikacılar, basın<br />

danışmanları ya da gazeteciler gibi uzman kişiler kitle iletişim araçları aracılığıyla halkla iletişim<br />

kurarlar.<br />

3. Toplumsal tarihi bir nesilden bir başka nesile aktarmak: Bu ise diğer kişilerin yanı sıra<br />

eğitim kurumlarındaki öğretmenler ile üniversitelerdeki akademisyenlerin görevidir.<br />

Lasswell modelinde, mesajın çok kültürlü bir toplumda farklı kültürlere sahip izleyiciler ile dolaşıma<br />

girdiğini belirtir. Mesaj tek bir kanaldan değil, farklı kanallardan izleyiciye ulaşır. Bununla birlikte<br />

model; geri bildirim içermeyen tek yönlü, düz ve çizgisel bir modeldir. Ona göre alıcılar pasif<br />

44

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!