23.02.2017 Views

LETİŞİM KURAMLARI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

okunmasını ve kültürün okunmasını sağlar. Yorumsal yaklaşım, pozitif yaklaşımın nicel verilerinin<br />

insanın yapısını ve karmaşık kültürel etkileri basite indirgemek olduğunu savunurken, büyük ölçüde ve<br />

çeşitli nitel verilerden yararlanır. Yorumcu araştırmacıları pozitif araştırmacılardan ayıran özellik sayılara<br />

başvurulup başvurulmaması değil, sayıların kullanılış biçimidir. Pozitif araştırmacı araştırma sorularını<br />

yanıtlamak için sayılara başvurur, buna karşın yorumcu araştırmacı sayıları soruların kaynağı, daha<br />

doğrusu ileri düzeyde bir soruşturma ve inceleme için sıçrama tahtası olarak görür. Eleştirel gerçekçi<br />

yaklaşım çalışmaları ise genel olarak iktidarın devamlılığı için kullanılan araç ve yöntemler ile ideolojinin<br />

oluşumu ve baskısını konu ettikleri için ideoloji ve medya ilişkisine odaklanmışlardır. Bu yaklaşım,<br />

Frankfurt Okulu eleştirel kuramlarını, yapısalcı medya çalışmalarını, klasik Marksizmin ekonomipolitik<br />

yaklaşımını ve eleştirel kültürel çalışmaları içeren geniş bir araştırma alanını kapsar.<br />

Frankfurt Okulu, Almanya’da 1923 yılında kurulan Toplumsal Araştırma<br />

Enstitüsü üyelerince temsil edilen düşünce akımına verilen addır. “Eleştirel teori”<br />

olarak da tanımlanan bu görüşler ve temsilcileri hakkında kitabınızın yedinci ünitesinde<br />

ayrıntıları ile durulacaktır.<br />

Erdoğan’a (2012) göre ise iletişim çalışmaları idealist felsefeye, tarihsel materyalist felsefeye ve ikisi<br />

arasında bir yere düşen; ikisinden de çeşitli ölçüde etkilenmiş yaklaşımlara dayanan çok çeşitli<br />

tasarımlardan oluşur. Her yaklaşımın tasarımı doğru yapıldı ve kullanıldıysa kendi içinde içsel-geçerliliğe<br />

sahiptir. Açıklamak isteneni ne ölçüde geçerli açıkladıkları ise ciddi farklılıklar gösterir.<br />

Sonuç olarak en başa dönersek; iletişimi tanımlamanın güçlüğü hatırlanacak olursa, iletişim<br />

çalışmalarını sınıflandırmanın da bir o kadar zor olduğu söylenebilir. Ancak yine de konuyu özetlemek,<br />

daha anlaşılır hale getirmek ve genel bir bakış açısı kazandırmak adına Griffin’in iletişim kuramları<br />

kitabındaki oldukça basit sayılabilecek tanımlamaya dikkat çekilebilir. Mühendis Claude Shannon’un<br />

dediği gibi iletişimi “bilginin iletilmesi ve alınması” şeklinde tanımlamak mümkündür. İnsancıl bakış<br />

açısıyla Felsefeci I. A. Richards ise iletişimi “anlamın üretilmesi” şeklinde yorumlamak da mümkündür.<br />

Griffin ise iki yaklaşımı da bir araya getirmeye çalışan ve son dönemde gündeme gelmiş olan Lawrence,<br />

Frey, Carl Botan, Paul Friedman ve Gary Kreps’in tanımına dikkati çeker: “İletişim, anlam yaratmak<br />

için mesajların yönetimidir.”<br />

Bu ünitede de en genelleyici ve basit yapısıyla iletişim olgusuna yönelik farklı yaklaşımların<br />

bilinirliğini sağlamak ve belli başlı bakış açısı ve bu bakış açılarına ait temel kavramları tanımlamak<br />

adına ikili bir ayrıma gidilecektir:<br />

1. Bilgilerin iletilmesi ve alınması tanımına giren etki-süreç odaklı yaklaşımlar.<br />

2. Anlamın üretilmesi tanımına giren anlam-niyet odaklı yaklaşımlar.<br />

Bu ayrımlar çerçevesinde yaklaşımlar arasındaki farklılıkların en temelde nehrin iki ayrı yanındaki<br />

çalışmalar gibi görülmesi sağlanacaktır. Kitabın ilerleyen ünitelerinde ise nehri besleyen ayrı kolların ya<br />

da iletişim bilimine farklı yaklaşımların kendilerine özgü kavram ve bakış açıları ayrıntılı olarak<br />

açıklanacaktır.<br />

Bilginin İletilmesi ve Alınması Tanımına Giren Etki-Süreç Odaklı<br />

Çalışmaların Temelleri<br />

Ana akım, ana damar, ana yön, tutucu, yönetimsel, pozitivist, amprik, geleneksel, davranışçı,<br />

çoğulcu ya da daha sonraları liberal kuramlar gibi adlarla yapılan sınıflandırmalara giren çalışmalar, bu<br />

ünitede “bilgilerin iletilmesi ve alınması tanımına giren, etki-süreç odaklı çalışmalar” başlığı altında bir<br />

araya getirilmiştir. Söz konusu çalışmalar genel olarak iletişim araştırmalarının tarihiyle birlikte Amerika<br />

Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Doğal olarak da ABD’nin siyasal ve toplumsal<br />

özelliklerini bünyesinde barındıran bu çalışmalar aynı zamanda kitle iletişim araştırmaları tarihinin de<br />

oldukça önemli bir bölümünü oluşturur.<br />

14

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!